Celal BAŞLANGIÇ
Akşam sıcağı çökmüştü; tam masayı toparlayıp sıradan bir Cuma akşamına hazırlanırken telefon çaldı.
Arayan bir haber kaynağıydı, heyecanla konuşmaya başladı:
“Şu anda İçişleri Bakanı Mehmet Ağar’la kumarhaneler kralı Ömer Lütfü Topal toplantı yapıyor.”
Gazeteci refleksinin gereği ilk soru “nerede” oldu
Haber kaynağının anlattığına göre Anadolu yakasındaki bir şirketin yönetim kurulu başkanının odasındaydı toplantı.
Ağar ve Topal’ın yanında üçüncü kişi olarak söz konusu şirketin emlak kralı olarak da bilinen yönetim kurulu başkanı da bulunuyormuş.
“Patronun odasındaki bağırtılar koridorlara taşıyormuş” diye anlatıyordu duyduklarını.
Tarih 26 Temmuz 1996’ydı, günlerden Cuma.
Çok değil, iki gün sonra 28 Temmuz 1996 Pazar günü kumarhaneler kralı Ömer Lütfü Topal’ın öldürüldüğü haberi geldi.
Bir dönemin ünlü özel harekatçı polisleri Oğuz Yorulmaz, Ayhan Çarkın ve Ercan Ersoy; Kemal Yazıcıoğlu’nun müdürü olduğu İstanbul Emniyeti tarafından gözaltına alınmışlardı Topal cinayetinin zanlıları olarak.
Ancak o günlerde beklenmedik bir gelişme oldu ve Topal cinayeti zanlısı olan gözaltındaki üç özel harekatçı polis esrarengiz bir şekilde Ankara’ya götürüldü, ardından da serbest bırakıldılar.
TBMM’de kurulan Susurluk Komisyonu’nda ifade veren dönemin İstanbul Emniyet Müdürü Kemal Yazıcıoğlu bu olaya ilişkin esrar perdesini ortadan kaldıracaktı:
“Topal cinayetinin ardından gözaltına alınan Ayhan Çarkın, Oğuz Yorulmaz ve Ercan Ersoy, Sayın Bakan Mehmet Ağar’ın talimatıyla o dönemin Özel Harekat Daire Başkanı İbrahim Şahin tarafından Ankara’ya götürüldü.”
2014’te Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Ömer Lütfü Topal cinayetine ilişkin “yeniden yargılama” için hazırlanan iddianamede de özel harekatçıların Ankara’ya götürülmeleri anlatıldı.
“Soruşturma yapma görev ve yetkileri olmadığı halde teşekkül mensubu şüphelileri İstanbul Emniyet Müdürlüğü görevlilerinden teslim alarak Ankara’ya getirdikten sonra kısaca beyanları alındıktan sonra soruşturma yapmak görevli ve yetkili Adli Makamları haberdar etmeden bırakmaları şeklinde gelişen davranışlarının; silahlı teşekkülün konumunda olan şüpheliler Mehmet Kemal Ağar, Mehmet Korkut Eken ve İbrahim Şahin’in aynı zamanda Ömer Lütfü Topal’a yöneltilen eylemlerden bilgi sahibi olduklarını, eyleme katılanlara yardım ettiklerini, eyleme katılan diğer failleri azmettirdiklerini göstermektedir.”
25 yıl önce bir haber kaynağının ulaştırdığı İçişleri Bakanı Mehmet Ağar ve kumarhaneler kralı Ömer Lütfü Topal toplantısını, iki gün sonra işlenen Topal cinayetini ve sonrasındaki gelişmeleri anımsamama Sedat Peker’in videoları neden oldu.
Dün yayınlanan dördüncü videosunda da Sedat Peker, Baba romanıyla mafyanın egemen olduğu yer altı dünyasını büyük bir ustalıkla anlatan Mario Puzo’nun Aptallar Erken Ölür kitabını masasının en önünde adeta kameranın gözüne sokar gibi yerleştirmişti.
Haydi, masasının üzerinde yine Puzo’nun Omerta yani mafyanın “Suskunluk Yasası” kitabının olması anlaşılır bir şeydi.
Omerta kitabını masasının üzerine koyarak “suskunluk yasasını bozuyorum” ya da “suskunluk yasasını bozarım ha” mesajını veriyordu Sedat Peker.
Peki, Aptallar Erken Ölür kitabını masasının en görünür yerine koyarak hangi mesajı vermek istiyordu?
Belki de bunu anlamak için kitabın neyi anlattığına bakmak gerek.
Puzo, Aptallar Erken Ölür’de hareketliliğiyle baş döndüren Las Vegas kumarhanelerini, ışıkları göz kamaştıran bakara ve 21 masalarını, kumarhaneyi dolandıran krupiyeleri, ihtiraslı kumarbazları, “yaşlı kurt” kumarhane müdürlerini; film yapımcılarını, Hollywood stüdyolarını, Beverly Hills otellerinde ve villalarında dönen sinema dünyasını anlatıyor.
Sedat Peker’in hedefine koyduklarından biri olan Mehmet Ağır’ın oğlundan girip kendisinden çıkan video konuşmalarıyla bu kayıtların en görünür aksesuarı olan Aptallar Erken Ölür’ün konusunu bir araya getirince insan kendine sormadan edemiyor; yoksa Peker bu kitabı göstererek Ağır’a Ömer Lütfü Topal cinayetiyle ilgili bir hatırlatma mı yapmak istiyor?
Sedat Peker’in devlet-mafya-siyaset üçgenini ifşa eden ve 10 kadar olması beklenen dizi videolarının dördüncüsü bile “sezon finali”ne varmadan ortalığı karıştırmaya yetti.
Özellikle Mehmet Ağar’ın ve İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun kimyasını bozdu Peker’in dört videosu.
Peker’in Ağar’a yönelik suçlamalarından biri de Mübariz Gurbanoğlu’nun Bodrum Yalıkavak’taki milyonlarca dolarlık marinasına “çökmesi”ydi.
Ağar bu suçlamaya yanıt verirken büyük bir gaf yaptı ve “Bizi buradan uzaklaştırınca yapılacak olan da belli. Buraya mafya çökecek. Bugün eğer mafya buraya giremiyorsa bizim burada olmamızdandır” dedi.
Aslında Ağar burada bir gerçeği ifade ediyordu; Saray devleti; AKP’siyle, MHP’siyle suç örgütleriyle işbirliği yapan, ortaklık kuran bir yapıya evrilmişti. Yani devlet ortadan kalkmıştı. İçişleri Bakanlığıyla, polisiyle, istihbaratıyla yurttaşlarının canını ve malını koruyacak bir devlet yoktu ortada.
Elbette Ağar’ın bu sözü Süleyman Soylu’yu yerinden zıplattı.
Çünkü Ağar’ın “biz olmazsak mafya çöker” tespiti Saray devletini de İçişleri Bakanlığı’nı da taca atıp Türkiye’in artık “mafyaland” olduğunun itirafıydı.
Soylu, sosyal medya hesabından “bu süreçte ‘belki dil sürçmesidir’ diye hala tekzibini beklediğim cümle. Biz olmasa idik oraya mafya çökecekti cümlesidir” diyerek Ağar’dan özür beklediğini ifade etti.
Ağar da Soylu’nun verdiği kopyaya sarılıp “Olayın kızgınlığından ve sinirliliğinden burada bir sürç-i lisan sözkonusu” diyerek özür diledi.
Belli ki Peker’in ifşaatları hayli kızdırmış ve sinirlendirmişti, bu yüzden de Ağar’a “sürç-i lisan” yaptırmıştı.
Peker’in ifşaatları karşısında Soylu’nun da durumu pek iyi değil.
Peker’in iddialarına göre müzisyen yeğeni için Soylu eniştesini kendisine göndermiş, polis koruması ve eskortu vermiş, hakkında dosya hazırlandığını bildirip kaçmasını sağlamış ve “dönüş biletin benim” diyerek yurt dışına göndermiş.
Soylu dün bütün bu iddialara yanıt vermek yerine elinin karasını muhaliflerin yüzüne, üstüne, başına sürmeye kalkıştı:
“Tüm iftira ve ithamlarına mal bulmuş mağribi gibi sarılan ve ‘şereflice’ siyaset malzemesi haline getiren nasıl olsa Kemal Kılıçdaroğlu gibi ağabeyin var. Nasıl olsa Meral Akşener gibi ablan var. Nasıl olsa Ali Babacan gibi kardeşin var. Nasıl olsa Ahmet Davutoğlu gibi hocan var. Nasıl olsa Birgün gibi gazeten var. Nasıl olsa Cumhuriyet gibi gazeten var. Nasıl olsa Sözcü gibi yayın organın var. Nasıl olsa FETÖ’nün sosyal medya ağı var. Nasıl olsa HDPKK’nın tam desteği var.”
Referandumlarda, seçimlerde Erdoğan’ı ve AKP’yi kayıtsız şartsız desteklemiş, mitingler yapmış, Ankara’nın kontrolündeki Özgür Suriye Ordusu’na yüzlerce arazi aracı, binlerce çelik yelek göndermiş bir Sedat Peker’i suçluların telaşı içersinde bütün muhaliflere yamamaya çalışıyor.
Daha çok su kaldırır Sedat Peker’in bu itirafları ve suçlamaları.
Olaylar birbirine bağlandıkça kimin doğru söylediği, kimin suçluluk duygusuyla kendi dışında herkese neden saldırdığı daha net biçimde ortaya çıkacak.
Yazının sonuna gelirken biz gene Peker’in Puzo’nun Aptallar Erken Ölür kitabıyla vermek istediği mesaja ve bu cinayetle Yalıkavak Marina'nın üzerine çökenleri yan yana getirelim.
Topal cinayetinin “yeniden yargılama” için hazırlanan iddianamesinde azmettirici olarak kimler yer alıyor; Mehmet Kemal Ağar, Mehmet Korkut Eken ve İbrahim Şahin…
Peki, bu cinayetten neredeyse 25 yıl sonra Peker’in iddiasına göre Ağar’ın “çöktüğü” Yalıkavak Marina'daki fotoğrafta kimler var; TSK’den emekli olduktan sonra MHP’den milletvekili seçilen Korgeneral Engin Alan, Susurluk Davası’ndan hapis yatan Korkut Eken, suç örgütü lideri Alaattin Çakıcı ve eski polis şefi, vali, içişleri ve adalet bakanlığı yapan Mehmet Ağar.
İşte bu da tam olarak “devlette devamlılık esastır” ilkesidir.
Dizi videolarına başlarken “bir tripoda, bir kameraya yenileceksiniz” diyordu Sedat Peker.
Bundan sonra beşinci bölümü yayınlanacak olan ifşaatlarında Sedat Peker’in aptalların neden erken öldüğünü anlatmasını bekliyorum.
“Sezon finali”ne kadar bekleyecek sabrı gösteremiyor insan!
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTefessüh… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUAnayasa engeli olduğu halde yeniden seçilmek isteyen başkan ne yapar? 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet Berkanİktidar ülkeyi yönetebiliyor mu ki? Tek kişi ne kadar yönetebilirse o kadar işte… 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBüyük Aldatmaca: Popülizmin (Halkçılığın) Yolsuzluk Ve Eşitsizlik Konusundaki Yalanları 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit Akçay2025’in kalanı nasıl geçecek? 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNESiyasî kimlikler panayırı kapandı 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKUVVETLER AYRILIĞI YOK İSE… 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKİktidarın soğuk matematiği 23.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZİKİ MEZAR, İKİ İNSAN ve IRKÇILIK 12.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaKılıçdaroğlu’nun adaylığı 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanBurhan Sönmez’in İstanbul İstanbul’unda Yerin Altı ve Üstünde Ne Yaşanıyor? 15.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim KaragülBu bir Avrupa savaşı ve çok uzun sürecek. -Batı, Türk-Rus savaşı istiyor! 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Cengiz AKTARSavaş notları 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Aydın ENGİNBir MHP’nin 2. Başbuğ’undan, bir benden 7.02.2022 Tüm Yazıları
-
Nezih DUYGUMete Toksöyle (30 Mart 1954 - 02 Şubat 2022) 3.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet KARDAM28/29 Ocak Karadeniz Katliamı'nın 101. Yılı 1.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKAN“Ya herro ya merro” mu dedi?.. 7.01.2022 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇAL2022 yılı karamsarlıklarımızı tersine çevirebilir mi? 4.01.2022 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrtadoğu’nun ‘Yeni Dönemi’ 9.12.2021 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
23.03.2023
17.03.2023
1.01.2023
17.11.2022
9.09.2022
10.07.2021
26.06.2021
22.06.2021
8.06.2021
4.06.2021