Cengiz AKTAR
Ya da hezimeti… Memleket, bölge ülke ve halkları, diğer ülkeler ve uluslararası toplum yaz sıcağını cehenneme çevirmekte olan Erdoğan Türkiyesini izliyor. Biçare ya da lakayt…
Muktedir döndü dolaştı, 2012’ye ve oradan 150 yıllık savaş diline geri gitti. Ateşkes yani pamuk ipliğinden ibaret “çözüm süreci” verdiği talimatla bitirildi. Emrindeki örgüt (AKP) tek başına seçim kazanana kadar, dolayısıyla kendisini dokunulmaz ve ölümsüz kılacak bir hükümet kurulana kadar savaş dâhil her şeyi denemeye hazır ve her şeyi yakıp yıkarak zafer peşinde. Kıraathane düzeyinde bir hesap sonucu savaşla oynayarak milliyetçi oyları toplamak ve son aşamada HDP’yi kapatarak vasıl olmak istiyor bu hedefe. MHP bu ihtimali hissetti ve kapatmayı kendisi dile getirerek bir adım öne geçti.
CHP ise artık iktidar arzusundan mı, safiyane Erdoğan’ı gemleyebileceklerini düşündüklerinden mi bilinmez tamamen Erdoğan kontrolündeki bu örgütle koalisyon konuşmakta. Heyhat!
Oysa HDP dâhil diğer partilerin asla bu oyuna gelmemeleri ve enkazın müteahhidi olan Erdoğan ve örgütünü enkazla başbaşa bırakmalılar. Bu, “memleket hükümetsiz kalmasın” sahtekârlığından çok daha etkin bir siyasî duruş olacaktır. Zira en azından Gezi hadiselerinden bu yana yazılıp söylendiği gibiErdoğan’dan kurtulmadan memlekette siyaset yapılamaz, ülke yönetilemez, toplum düştüğü yerden kalkamaz. Erdoğan muhiplerinin ikide birde siyasî tahlil iddiasıyla dile getirdikleri “ilkel Erdoğan karşıtlığı” teşhisi memleketin acı gerçeğini söylüyor.
Peki, muktedir muradına erebilir mi? Çok zor gözüküyor. Kürtlerin taleplerini savaşla önlemek 150 yıldır yapılan yanlışları tekrar edip farklı bir sonuç beklemektir. IŞİD ile PKK ve PYD’yi aynı kefeye koymak hem siyasî açıdan hem de Kürtlerin IŞİD karşıtı koalisyonun parçası olduklarını hatırlayınca, stratejik açıdan hatadır. Karada savaşan Kürtlerin askerî anlamda zayıflatılması IŞİD karşıtı koalisyonu zayıflatır.
Suriye’de uygulanan Selefî politikası Şam’ı yani İran ve Moskova’yı karşısına almak, diğer yanda IŞİD’le iş tutarak en hafifinden körle yatıp şaşı kalkmak, en ağırından da Faust misali güç ve iktidar için şeytana ruhunu satarak tükenmek demektir. Şeytanın şimdi olduğu gibi ihanete uğradığı hissinin bedelini de göze alarak… IŞİD-Türkiye işbirliği, başta Türkiye üzerinden yürüyen illegal petrol ticareti giderek artan dozda uluslararası basında haber oluyor.(http://www.bbc.com/turkce/haberler/2015/07/150726_guardian_isid_turkiye) BM Güvenlik Konseyi’nin geçen şubatta aldığı Nusra, Kaide, IŞİD, bilumum Selefî terör gruplarına yardım ve yataklığa karşı önlem alınmasını üye devletlerden talep eden 2199 sayılı kararının ilk izleme raporu yakında yayımlanacak. (http://platform24.org/medya-izleme/810/medyanin-gozunden-kacan-kritik-karar) Türkiye büyük olasılıkla raporda işaret edilen bir ülke olacak. Raporda adı geçecek ve ipliği pazara çıkacak olan Türkiye hükümetinin zaten yerlerde sürünen prestijinin alacağı darbeyi varın hesaplayın.
Gözü İncirlik’te olan ve AKP’den ziyade Türkiye’nin desteğini önemseyen ABD “(…) terör örgütleri listesinde olan PKK, terörist eylemlerinden vazgeçerek Türkiye hükümetiyle diyalog içine girmelidir” diyerek Kürtlere yönelik saldırılarla ilgili Ankara’nın hoşuna gidecek bir tavır koyarken aslında IŞİD-Türkiye işbirliğiyle ilgili BM izleme raporuna (ki ön raporu büyük olasılıkla paylaşmıştır) Ankara’dan gelecek tepkiyi dengeliyor. Buna rağmen beyanın devamında “PKK’ye karşı düzenlenen bu hava saldırılarla ABD ile Türkiye arasında IŞİD’e karşı işbirliğini güçlendirme anlaşması arasında bir bağlantı yoktur” notunu da düşüyor.
Hâsılı kelam muktedirin işi çok zor ama olan ölen ve ölecek olan insanlara, yakılıp yıkılacak yerlere, onulmaz yara alacak olan barışa olacak.
Kesif barut kokan ortamda “sana savaş yaptırmayacağız” şiarının yanında bir barışçıl kampanya daha başladığını hatırlatayım: “Ege Ordusu’nda indirime giderek Yunanistan’a destek olalım” kampanyasını (www.change.org/p/tbmm-ege-ordusu-nda-indirime-giderek-yunanistan-a-destek-olal%C4%B1m) bağlantısından imzalayabilirsiniz.
Twitter@AktarCengiz
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplumun İnşası İçin Meclis Adım Atmalı: Yasa Çıkarmalı, Komisyon Öcalan’ı Dinle 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
4.01.2022
18.05.2021
10.05.2021
24.04.2021
24.03.2021
23.02.2021
20.01.2021
12.01.2021
28.12.2020
22.12.2020