DOĞAN ÖZGÜDEN
Türkiye’nin siyasal tarihinde öyle aşamalar yaşadık ki, Hegel’in “Bütün tarihsel büyük olaylar ve kişiler hemen hemen iki kez yinelenir” deyişini doğrular gibi… İki kez bile az, belki de üç kez, dört kez… Son günlerde AKP içinde geliştiği söylenen muhalefet hareketi gibi… Hem de Gül’üyle, Davutoğlu’suyla, Arınç’ıyla…
Yinelenmesine yinelenir de, son çözümlemede getirisi nedir? Hayırlara mı vesiledir, yoksa şerlere mi?
Mehmet Akif Ersoy bir şiirinde yinelenmenin özüne karşı çıkarak soruyordu:
Tarih’i “tekerrür” diye tarif ediyorlar;
Hiç ibret alınsaydı, tekerrür mü ederdi?
Filozof Georg Wilhelm Friedrich Hegel yinelenmeyi kaçınılmaz bulmuş ve “bütün tarihsel büyük olaylar ve kişiler, hemen hemen iki kez yinelenir” demişti. Karl Marx ise Hegel’in bu yinelenme varsayımına “Louis Bonaparte’ın 18. Brumaire’i”nde dahiyane bir yorum getirmişti: “Hegel eklemeyi unutmuş: ilkinde trajedi , ikincisinde komedi olarak.”
Evet, son günlerde AKP’deki iç kaynamalara ilişkin haber ve yorumları izlerken belleğim beni tam 64 yıl öncesine, gazeteciliğimin ilk yıllarına götürdü.
1955… Demokrat Parti iktidara geleli beş yıl olmuş, üstelik bir yıl önce yapılan parlamento seçimlerinde oy yüzdesini daha da artırarak 541 üyeli Meclis’te 501 sandalyeyle ezici çoğunluk sağlamış, büyük oy kaybına uğrayan CHP’nin ise sadece 31 milletvekiliyle nerdeyse sesi soluğu kesilmişti.
İzmir’de çalışmakta olduğum tek muhalefet gazetesi Sabah Postası’nda gelişmeleri karalar bağlayarak izlemekteydik. NATO’ya katıldıktan sonra Türkiye’yi ABD’nin emri kumandasına daha bağımlı hale getirmek için Britanya, Pakistan, İran ve Irak’ın da dahil olduğu CENTO ittifakı kurulmuş, Türk-Atom Anlaşması imzalanmıştı.
Arkasını adamakıllı Amerika’ya dayayan DP iktidarı, muhalefetteyken “Artık Yeter!” sloganı altında dayattığı demokratikleşme vaadlerini çoktan unutmuş, resmi ilan rüşvetleriyle ve kağıt tahsisleriyle besleme bir basın yaratmış, muhalif gazetecileri mahkemelere sevkederek yazdıklarının gerçekliğini ispatlama hakkı dahi tanınmadan birbiri ardına mahkûm ettirmeye başlamıştı.
Tıpkı günümüzde Suriye sorununun Kürtlere karşı devlet terörünü şiddetlendirmek için kullanılması gibi, Kıbrıs sorunu da aşırı milliyetçi, fütuhatçı nutuklarla kitleleri uyutarak muhaliflere karşı kışkırtmak için alabildiğine sömürülür olmuştu.
Ve de cumhuriyet tarihinin en yüz kızartıcı sayfalarından biri olan Rumlara ve diğer gayrimüslim vatandaşlara karşı 6-7 Eylül pogromu, “Atatürk’ün Selanik’te doğduğu eve bomba kondu” provokasyonuyla işte o ortamda tezgâhlanmıştı. İzmir’deki vahşetine gözlerimle tanık olduğum 6-7 Eylül pogromu, beş yıldır sürekli artan halk desteğiyle iyiden iyiye şımararak dikta eğilimlerini daha belirgin şekilde ortaya koymaya başlayan DP iktidarının sarsılmaya başlamasının da başlangıcıydı.
1954 seçim zaferine rağmen Menderes’in despotik yönetimine karşı DP’nin içinde de hoşnutsuzluk başladığı bilinmekteydi. Kurulduğu 1946 yılından beri DP’nin önde gelenleri arasında yer alan Fuat Köprülü, Fevzi Lütfi Karaosmanoğlu, Fethi Çelikbaş, Feridun Ergin ve Mükerrem Sarol gibi isimler gazetelere verdikleri demeçlerde, katıldıkları toplantılarda hükümetin özellikle basın özgürlüğünü çiğneyen uygulamalarını eleştirir olmuşlardı.
6-7 Eylül olaylarından kısa süre sonra toplanan DP Genel İdare Kurulu’nda Karaosmanoğlu ve Çelikbaş partinin basına baskı uygulamasını eleştirerek suçlanan gazetecilere “ispat hakkı” tanınmasını talep ettiler.
Parti içi muhalefetin giderek büyümesi üzerine Menderes partili 19 milletvekilini Haysiyet Divanı’na sevkettirdi. 12 Ekim 1955’te toplanan divan da bu milletvekillerinden 9’nun ihracına karar verdi. Bu karar üzerine diğer 10 muhalif milletvekili de partiden istifa ettiklerini açıkladılar.
Bundan sonra yeni bir muhalif parti oluşturma süreci başladı… O günleri çok iyi anımsıyorum. DP’ye muhalif tek gazete olduğumuz içi Menderes yönetimine baş kaldıran milletvekilleri sık sık bizim yazı işlerine gelerek düşüncelerini ve neler yapmayı planladıklarını anlatıyorlardı.
Bu ziyaretlerden belleğimde derin iz bırakan iki isim Ekrem Hayri Üstündağ ve Fevzi Lütfi Karaosmanoğlu idi.
Muhaliflerin en yaşlısı olan Üstündağ tanımış bir hekimdi ve DP iktidarının ilk yıllarında sağlık bakanlığı yapmıştı. Karaosmanoğlu ise Ege bölgesinin en büyük toprak ağalarındandı. DP’nin kurucuları arasında yer almış, Menderes hükümetlerinde devlet ve içişleri bakanlığı görevlerinde bulunmuştu.
Bu muhaliflerle birlikte gazeteyi ziyarete gelen kişiliklerden birisi de ünlü Demirci Mehmet Efe’ydi… “Efe” deyince iri cüsseli, bastığı yeri titreten birini beklerken ufak tefek, güler yüzlü, 70’ini aşkın sempatik bir Ege’liyle karşılaşınca çok şaşırmıştım. Kendisiyle geçmişten ve bugünden uzun uzun sohbet etmiştim… Çakırcalı Mehmet Efe ve Yörük Ali Efe’nin yanında yetişen Demirci Mehmet Efe savaş yıllarında Kuvayı Milliye saflarında savaşmış, ancak Refet Paşa’nın düzenli orduya katılma emrine Çerkez Ethem gibi itaat etmediği için Kemalist yönetim tarafından kara listeye alınmıştı. DP kurulduktan sonra savaş döneminden tanıdığı Celal Bayar’a güvenerek bu partiyi desteklemiş, ancak parti içi huzursuzluk başlayınca muhaliflerin yanında yer almıştı. Ünlü bir efenin kendilerini destekliyor olması da DP isyancılarının popülaritesini arttırıyordu.
Menderes’e baş kaldıran 19 milletvekili 20 Aralık 1955’te Hürriyet Partisi’ni kurdular. Parti Anadolu ve Trakya örgütlenmesini de hızla tamamladı, 12 milletvekilinin daha saflarına katılmasından CHP’nin 31 milletvekiliyle temsil edildiği Meclis’te 32 milletvekiliyle “ana muhalefet partisi” konumuna yükseldi.
Bu, Türkiye’de Atatürk döneminden beri iktidardaki partiye Meclis bünyesi içinden dördüncü isyandı.
İlk isyanın ürünü 17 Kasım 1924’te Kâzım Karabekir, Rauf Orbay, Ali Fuat Cebesoy, Refet Bele ve Adnan Adıvar gibi tanınmış isimlerce kurulan Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası’ydı. Parti 5 Haziran 1925’te Atatürk’ün direktifiyle kapatılmıştı.
İkinci isyanın ürünü Atatürk’ün yakın arkadaşlarından Ali Fethi Okyar tarafından 12 Ağustos 1930’da kurulan Serbest Cumhuriyet Fırkası’ydı. Varlığı ve gelişmesi iktidarı rahatsız ettiği için Atatürk’ün talimatıyla bizzat kurucusu Ali Fethi Okyar tarafından 17 Aralık 1930’da kapatılmıştı.
Üçüncü isyanın ürünü, 2. Dünya Savaşı’nın bitiminde Batı ülkelerinin baskısıyla çok partili demokrasiye geçildiğinde, Bayar ve Menderes gibi CHP despotizminin eski suç ortakları ve büyük toprak sahipleri tarafından kurulan Demokrat Parti’ydi.
Ancak Demokrat Parti’nin kılına dokunulmazken, aynı günlerde Meclis dışından kurulan Türkiye Sosyalist Emekçi Köylü Partisi ve Türkiye Sosyalist Partisi daha faaliyete geçemeden sıkıyönetimce kapatılmıştı.
Şaşırtıcı değil, cumhuriyet tarihinde tüm sol parti kurma girişimleri hep devlet terörüyle engellendi. CHP’den de önce yeni Türkiye’nin ilk siyasal partisi olarak 10 Eylül 1920’de Bakü’de kurulan Türkiye Komünist Partisi’nin faaliyete geçmesi, alçakça bir komployla, Mustafa Suphi ve diğer parti liderleri Karadeniz’de katledilerek olanaksızlaştırıldı.
50’li yıllardaki TKP girişimi de yüzlerce kişi ağır hapis cezalarına mahkum edilerek aynı akıbete uğratıldı.
1971 ve 1980 darbelerinden sonra da parti kapatmanın hedefinde, başta Türkiye İşçi Partisi olmak üzere, hep sosyalist partiler ve Kürt partileri oldu.
Demek ki parti kurma ve parti kapatma konusunda Türkiye siyasal tarihi Mehmet Akif’e tarihin tekerrür etmediğini söylediği için nedamet getirtecek, Hegel’e tekerrür’ü ikiyle sınırladığı için özeleştiri yaptıracak sayısız örneklerle dolu…
Gelelim günümüze… AKP nam partideki kıpırdanmalar, homurdanmalar nereye varır? 2018 seçimlerinde MHP’nin desteğiyle cumhurbaşkanlığını ve parlamento çoğunluğunu garantileyen Erdoğan’ın, tıpkı 1954 seçimlerinden büyük zaferle çıktıktan bir yıl sonra tökezleyen Menderes gibi ayağının altından toprağın kaymaya başladığı 31 Mart yerel seçimlerinde metropoller yönetiminin muhalefete geçmesiyle ortaya çıktı.
Ancak unutulmasın ki, bugün tekerrürü yaşanan Hürriyet Partisi oluşumu 1956 sonunda Meclis’teki ana muhalefet partisi olduysa bile, bir yıl sonra yapılan genel seçimlerde oyların yüzde 3,5’u ile sadece dört milletvekili çıkartabilmiş, DP oyların yüzde 47.8’i ile 424 milletvekili çıkartarak tek başına iktidarını koruyabilmişti.
Seçimin tek umut verici sonucu, CHP’nin oyların yüzde 41,4’ünü alıp 178 milletvekili çıkartarak iktidar alternatifi durumuna yükselmesi olmuştu. Bu başarısızlıktan sonra da Hürriyet Partisi 24 Kasım 1958’de olağanüstü kongre toplayarak kendisini feshetmiş, üyelerinin büyük kısmı güçlenen CHP’ye katılmış, bir kısmı da DP’ye dönmüştü.
Lider kadrosundan Ekrem Alican, 27 Mayıs darbesinden sonra kurulan MBK hükümetinde maliye bakanlığını üstlenmiş, siyasal partiler kurulmasına izin verildikten sonra da Yeni Türkiye Partisi’ni kurmuş, İnönü’nün 2. Koalisyon hükümetinde de başbakan yardımcılığı yapmıştı.
Hürriyet Partisi’nden sonra CHP’ye geçen Turan Güneş ise hep o partide kalmış, 1974’te Ecevit’in MSP ile kurduğu koalisyon hükümetinde dışişleri bakanı olmuş, aynı yıl Kıbrıs’ın kuzeyinin fethi operasyonunda büyük rol oynamıştı.
Hürriyet Partisi başkaldırısında ön planda bulunan iki Kürt siyasetçiyi de anmamak mümkün değil… Dr. Yusuf Azizoğlu, 27 Mayıs darbesinden sonra Yeni Türkiye Partisi’nin kurucuları arasında yer almış ve bir süre başkanlığını yapmış, milletvekili seçildikten sonra da İnönü’nün ikinci koalisyon hükümetinde Sağlık ve Sosyal Yardım bakanı olmuştu. Asıl mesleği öğretim görevlisi olan Kasım Küfrevi ise 1965’den 1973’e kadar Ağrı ilinden AP milletvekili, daha sonra da 1980 darbesine kadar aynı partiden Ağrı senatörü olmuştu.
Binbir dalavereyle iptal ettirilen İstanbul seçimi yenilendiğinde de, özellikle HDP’nin ve Tayyip diktasının yıkılmasını tüm sol ve demokrat kesimlerin desteğiyle İmamoğlu’nun yeniden seçilmesinin, AKP içindeki huzursuzluğun daha da artmasına yol açması ve 1955’te Hürriyet Partisi’nin kurulması gibi, AKP’nin Meclis egemenliğini sarsacak yeni bir oluşumun ortaya çıkması kaçınılmaz görünüyor.
Gül, Davutoğlu, Arınç gibi aynı rahle-i tedristen geçmiş ve iktidarda söz sahibi oldukları günlerde hiç de demokratik bir performans göstermemiş olan kişiler Erdoğan’ı alaşağı edebilir mi? Edemezlerse 50’lerdeki Hürriyet Partisi gibi bir oluşuma giderler mi? Ama ne ederlerse etsinler, önemli olan, bunların demokrasi karşıtı Türk-İslam Sentezi koşullanmasından ne denli kurtulabilecekleridir.
Tarihin bu sayfasının şimdilerde trajedi olarak mı, yoksa Marx’ın dediği gibi komedi olarak mı tekerrür edeceğini 23 Haziran oylamasından sonra daha net göreceğiz… Dikkatle izlemek gerekir…
Yazarlar
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİNSANLIĞIN ÖLÜMÜ 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZİKİ MEZAR, İKİ İNSAN ve IRKÇILIK 12.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaKılıçdaroğlu’nun adaylığı 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanBurhan Sönmez’in İstanbul İstanbul’unda Yerin Altı ve Üstünde Ne Yaşanıyor? 15.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim KaragülBu bir Avrupa savaşı ve çok uzun sürecek. -Batı, Türk-Rus savaşı istiyor! 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Cengiz AKTARSavaş notları 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Aydın ENGİNBir MHP’nin 2. Başbuğ’undan, bir benden 7.02.2022 Tüm Yazıları
-
Nezih DUYGUMete Toksöyle (30 Mart 1954 - 02 Şubat 2022) 3.02.2022 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
30.10.2024
15.10.2024
7.10.2024
25.09.2024
9.09.2024
19.08.2024
8.04.2024
13.03.2024
27.02.2024
11.12.2023