Ergun BABAHAN
Taraf Gazetesi kurucu yayın yönetmeni Ahmet Altan, P24 platformunun Dünya Basın Özgürlüğü gününde İsveç Başkonsolosluğu’nda düzenlenen toplantıda bir konuşma yaptı.Mehmet Ali Birand adına düzenlenen toplantıların her yıl düzenli olarak yapılması amaçlanıyor.
İsveç Başkonsolsoluğu’nda düzenlenen bir toplantının ‘‘kökü dışarıda’’ suçlamasına muhatap olması kaçınılmazdır. Bu ülkenin topraklarında doğruların söylendiği her organizasyonun bir dış bağlantıyla suçlanmaya muhatap olması kaçınılmazdır.
İktidarın artık tetikçiliği arsızlığa vurmuş gazetecilerinden böyle bir komplo teorisi bekliyoruz artık.
Ahmet Altan konuşmasında ‘‘Gazeteciliğin yüzde 99’u alçaklık ve korkaklıktır’’ tanımlamasını yaptı. 28 Şubat’tan bu yana olan gelişmelere bakınca bunun eksik bir tanım olduğunu düşünüyorum ve ‘‘Gazeteciliğin yüzde 99’u hırsızlık veya hırsızlarla ortaklıktır’’ diyorum.
Bu ülkenin Turgut Özal’la başlayan liberalleşme döneminde zengin olan gazetecilerine bakarsanız, aralarında büyük servet sahibi olanlar da dahil, hiçbirinin mesleklerinde başarılı oldukları için zengin olmadığını görürsünüz.
Hemen hepsi, patronlarıyla bir olarak devleti, çalıştıkları kurumları soydukları için zengin olmuş ve bu zenginleşmeye göz yuman, çanak tutan, destek veren devlet güçlerine yalakalık, yalancı tanıklık yapmışlardır.
Yeni dedikleri Türkiye’de de bu anlamda hiçbir şey değişmedi. Şu anda Türkiye para kazanan medya kuruluşu yok gibi ama gazeteciler eskisinden daha çok para kazanıyor. Gazetesini daha çok sattıran, daha çok ilan aldırtan bir tek gazete yöneticisi yok ama dün kızdıkları abilerinden daha zengin olma yolunda ilerliyebiliyorlar.
Nasıl?
Çünkü medya kuruluşlarının yeni sahipleri, kimileri bizzat siyasetin baş aktörleri olmak üzere, soygun düzenlerini bu medya sayesinde sürdürüyor ve lokantada bıraktıkları bahşiş misali, bu ganimetin küçük bir kısmını bu ekiple paylaşıyorlar.
Bu bahşiş uğruna düne kadar can ciğer arkadaş oldukları arkadaşlarını bir anda satabiliyor, kendilerine verilen talimatları gözlerini kırpmadan yerine getiriyor, televizyonlarda yırtıcı birer hayvan haline dönüşebiliyorlar.
Yeni Türkiye dedikleri de aslında kamu kaynaklarının siyaset eliyle soyulduğu, bu soygunun medya aracılığıyla gizlendiği eskisinin aynısı, hatta beteri. Çünkü Ahmet Altan’ın da konuşmasında belirttiği gibi, eskisinde biraz da olsa rafinelik vardı.
Bunlar bildiğin arsız.
Hırsızlık pazarlıklarının geçtiği konuşmaları doğruluyor ama dinlenilmelerinin suç olduğunu rahatlıkla söylüyorlar.
Böyle bir tabloda, ne Türkiye’nin dünya basın özgürlüğü liginde küme düşmesi, ne de işine gitmeye çalıştığı için gözaltına alınanT24 editörü Deniz Zerin haber olabiliyor. Çünkü Altan’ın dediği gibi, bu toplumda gazetecilerin yüzde 99’u alçaklık yapıyor.
Soruşturma dosyaları birer ikişer kapatılırken, telefon konuşmalarında geçen ‘‘Paraları sıfırla’’ sözlerini gündeme getiren CHP Genel Başkanı’na sehven savcılık çağrısı gönderilebiliyor. İşin acısı, anamuhalefet partisi böyle bir uygulamayı içine sindiribiliyor. Kendi genel başkanını korumaktan aciz bir partinin, yurttaşın hakkını nasıl koruyacağı sorusunu akla getiriyor.
Gezi’de öldürülen Berkin Elvan’ın annesi, ‘‘Polise emri ben verdim’’diyen siyasetçi tarafından yuhalatılıyor, yine gazetelerden tık çıkmıyor. Çünkü gazeteciliği yüzde 99’u alçaklıktır.
Her türlü insani değerin bir kenara atıldığı, vicdanların sustuğu bir dönemden geçiyoruz ve bu uygulamaları yapanlar bize dindar olduklarını söylüyorlar. Bu manzarayı görünce ‘‘İyi ki dindar değilim’’ diyorum.
Vicdanı olmayan bir dindar, öteki dünyada hesap vermekten, kamu kaynaklarını yağmalamaktan korkmayan bir dindar ne anlama geliyor açıkça merak ediyorum.
Not: Ahmet Altan’ın dünkü konuşmasında isim vermeden atıfta bulunduğu bir genel yayın yönetmeni var. Ahmet Altan’ın romanının çalıntı olduğu haberi yapıp, düzeltmesini çarpıtarak yaptıktan sonra, romancıya ‘‘Gazetecilik yapıyoruz’’ diyen kişi. O adam kalkmış dünkü yazısında darbe karşıtı, demokrat gazetecilere hakaret etmiş. Utan ve sus bari.
Yazarlar
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTefessüh… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUAnayasa engeli olduğu halde yeniden seçilmek isteyen başkan ne yapar? 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet Berkanİktidar ülkeyi yönetebiliyor mu ki? Tek kişi ne kadar yönetebilirse o kadar işte… 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit Akçay2025’in kalanı nasıl geçecek? 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBüyük Aldatmaca: Popülizmin (Halkçılığın) Yolsuzluk Ve Eşitsizlik Konusundaki Yalanları 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNESiyasî kimlikler panayırı kapandı 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKUVVETLER AYRILIĞI YOK İSE… 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
24.03.2022
7.03.2022
1.03.2022
21.02.2022
28.01.2022
11.01.2022
6.01.2022
3.01.2022
25.11.2021
18.11.2021