Ergun BABAHAN

Doğan’a saldırının nedeni Tolga Tanış
7.02.2015
1921

 DHKP-C’nin adliye basıp bir savcıyı öldürmesinin ardından hem iktidar çevreleri, hem de Havuz Medyası başta Aydın Doğan’ın kişiliği olmak üzere Doğan Medya Grubu’na ölçüsüz bir saldırı başlattı. 

 
Havuz medyası Aydın Doğan’ın foto-montajla yaptıkları DHKP-C fotoğraflarını basarken, Doğan Grubu, Hürriyet Gazetesi, Kanal-D, Posta Gazetesi ve CNN Türk markalarını benim yaptığım gibi ilk harfleri siyahla yazarak Doğan ile DHKP-C özdeşliği yaratmaya çalıştı.
 
İktidarla belirli bir mesafede durmaya çalışan bir gruba yönelik bu saldırı aslında gazetecilik mesleğinin özüne saldırıydı çünkü burada medyaya, haberciliğine yönelik açık bir kampanya söz konusuydu.
 
Adı geçen medya kurumlarının nasıl finanse edildiğine dair haberleri okuduğumuzda bu haberleri kimin yaptırdığını tahmin etmek zor değil. Bu, bir merkezden yönetilen bir kampanya ve nihai amacı Aydın Doğan’ı bezdirip medyadan çekilmeye zorlamak.
 
O KİTAPTAKİ İDDİALAR
 
Bu saldırıların Çağlayan’da çekilmiş bir fotoğrafla ilgisi yok. Dikkatli bir okuyucu için ilgisi; Hürriyet Gazetesi Washington muhabiri Tolga Tanış’ın Cumhuriyet Gazetesi’ne manşet olan kitabında... Tanış’ın ‘Potus ve Beyefendi’ isimli Doğan Grubu’ndan çıkan kitabının Kuzey Irak petrolleriyle ilgili bölümünü manşet yapmıştı Cumhuriyet. Haberin spotu şöyleydi:
 
“Gazeteci Tolga Tanış’ın ‘Potus ve Beyefendi’ kitabında yer alan belgelere dayalı iddialara göre Powertrans şirketi, 2011’de Kürt bölgesindeki petrolü taşıma işini üstlendi. Powertrans’ın ve saklanan uluslararası ortaklarının peşine düşen Tanış, Erdoğan’ın damadı Çalık Holding’in o dönemki CEO’su Berat Albayrak’ın da dahil olduğu ilişkiler zincirine ışık tuttu.”
 
Doğan Grubu kitabı basmış ama Hürriyet, baskı endişesiyle haberi sayfalarına taşımamıştı. Sonradan Tanış’la Hürriyet ve Radikal’de yapılan söyleşilerde de bu bölüm gündeme getiril(e)medi. 
 
ERDOĞAN'A DOKUNURSAN...
 
Bu haberi yine Havuz Medyası’nın “Cumhuriyet’in finansörü Aydın Doğan” haberleriyle okumak gerekir. Ankara’nın zirvelerine göre; Doğan, Erdoğan ve damadını Cumhuriyet üzerinden vurmuştu ve dersini alıp bunun bedelini ödemesi gerekirdi.
 
O yüzden Havuz Medyası’nın Doğan’a yönelik çirkin saldırılarını bu açıdan okumak gerekir. AKP, 7 Haziran seçimlerinde anayasa değişikliğine yetecek bir çoğunluk sağlarsa Aydın Doğan’ın Hürriyet’in sahibi olarak kalması zor görünüyor. 
 
Türkiye’de özellikle Erdoğan ve ailesini ilgilendiren haberlerin yapılması, gündeme getirilmesi imkansız hale getirilmek isteniyor. Aydın Doğan’ın başına gelenler, tipik bir “Sen benim kim olduğumu biliyor musun?” uygulamasıdır. Erdoğan’a ve ailesine dokunan herkese haddi bildirilecektir...
 
Basın özgürlüğü, habercilik, demokrasi ve hukuk açısından içinde bulunduğumuz tehlikeli durumu iyice tırmandıran bir gelişme. Türkiye’de kişisel bir yönetimin kuruluşunu resmen ilan eden bir durum.
 
Doğan Grubu’nun bu konuyu kişisel haklara saldırı değil de, basın özgürlüğüne, habercilik özgürlüğüne tecavüz olarak uluslararası platformlarda dile getirmesi gerekir.
Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yazarlar