Ergun BABAHAN
The New York Times yazmasaydı haberimiz olmayacaktı. (Özgür medyanın öneminin bir başka göstergesi.) Rıza Sarraf’ın savunmasını üstlenen eski New York Belediye Başkanı Giuliani, geçtiğimiz aylarda ortağıyla birlikte Ankara’ya gelmiş ve Cumhurbaşkanı Erdoğan ile bir görüşme yapmıştı.
Giuliani, Cumhuriyetçi Parti ve Amerikan siyasetinin etkili bir ismi. Bundan bir kaç ay öncesine kadar adı Adalet Bakanlığı makamı için geçiyordu. Başkan Donald Trump’ın yakın dostu.
Ankaralı gazetecilere göre, bu görüşme Saray’ın resmi kayıtlarında yer almadı. Görüşmenin açığa çıkmasının ardından bir açıklama yapan Rody Giuliani, Türkiye’nin NATO üyesi ve ABD’nin müttefiki olduğunu hatırlatarak iki ülke arasında bir anlaşma yapmak amacını taşıdığını söyledi. Savunma tarafının diğer avukatları da, böyle bir gelişmeden umutlu olsa gerek ki, müvekillerinin tutuklu yargılanmasına rağmen, davanın ertelenmesini talep ederek zaman kazanmaya çalıştı.
Madde 1: İran asıllı genç işadamı, Türkiye için Amerika Birleşik Devletleri ile özel bir anlaşma yapmasını gerektirecek önem ve ağırlıkta biridir.
Sarraf ve Türkiye’nin bu hamlesine, savcılık makamı anında karşılık verdi. Rıza Sarraf ve Halk Bankası Genel Müdür Yardımcısı Hakan Atilla’ya yönelik suçlamaların derece artırdı ve ambargoyu delme suçuna, savaş suçu da eklendi.
Bu arada, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Başkan Trump ile yaptığı görüşmesinin ardından Washington’a davet çıktı. İki başkan, Mayıs ayında Beyaz Saray’da bir araya gelecekler. Bu görüşmede doğrudan ele alınmasa da Sarraf davasının ağırlığı kesinlikle hissedilecek.
Dosyayı inceleyen Giuliani’nin hukuki mücadele yerine siyasi çözüm arayışına girmesi, dosyadaki delillerin ağırlığının göstergesi olabilir. Giuliani, bir ceza davasını siyasileştirerek sonuç almaya çalışıyor. Bu gelişme, başka iddia makamı olmak üzere tüm hukuk çevrelerinin tepkisini çekiyor, medya ilgisini artırıyor.
Madde 2: Türkiye ile Amerika arasında ne gibi bir anlaşma yapılacak? İki müttefik arasında bir sürü anlaşma mevcut. İki ülke, Sarraf’ın serbest kalmasıyla sonuçlanacak ne gibi bir anlaşmaya imza atabilirler?
İki ülkeyi şu anda yakından ilgilendiren hemen hemen tek konu Suriye, IŞİD ve Kürtler…
Cumhurbaşkanı Erdoğan her fırsatta Amerika’nın YPG’ye verdiği desteği eleştiriyor ve Rakka Operasyonu’nun Kürtler yerine, Türkiye ve desteklediği gruplarla yapılmasını talep ediyor.
Kürtler, Tabka’yı düşürme aşamasına gelmiş, Rakka kapısına dayanmış ve şehre yönelik her türlü lojistik desteği kesmişsen bunun gerçekleşme şansının sıfır olduğunun herkes farkında. Üstelik Kürtler, IŞİD’e karşı savaşta en etkin güç olduğunu sayısız çatışmada kanıtlamış durumda. Türk Silahlı Kuvvetleri’nin etkinliği ve kapasitesi üzerinde ise başta Washington olmak üzere çok merkezde soru işaretleri var.
Öte yandan, başkan Trump eski başkan Obama’nın IŞİD’le mücadele planını yetersiz bulmuş, IŞİD belasından kurtulmak için Rusya ve Esad ile işbirliği önerecek bir noktaya gelmişti.
Ankara’nın Rakka Operasyonu’nun Kürtlerle yapılmasına destek vermesi, hatta destek olması kamuoyunda başarısız bulunan Trump’ın muhtaç olduğu bir gelişme.
Trump bu amaçla Erdoğan’ın taleplerini karşılamaya hazır olabilir ama bir sıkıntısı var: Beyaz Saray’dan bağımsız medya ve bağımsız yargı sistemi. Sarraf konusunda atacağı adımların ağır sonuçları olabilir kendisi için, hele Rusya ile ilişkileri konusundaki soru işaretleri bütün ağırlığıyla varlığını sürdürürken…
Madde 3: Türkiye, belki Rakka’yı alamaz ama İŞİD’e yönelik operasyonu sekteye uğratabilir. Bunun Trump için büyük sıkıntı yaratması beklenebilir.
Medya baskısı, Adalet Bakanlığı’nın direnişi sonucunda Sarraf için bir anlaşmaya yanaşamayan Trump’ı zorlayacak en etkin yöntem, Kürtlere yönelik bombardıman gibi görünüyor. Demokratik Suriye Güçleri’nin topraklarını korumak için Rakka Operasyonu’ndan çekilebileceğini açıklaması bunun bir göstergesi. İstenilen sonuç alınmış gibi görünüyor.
Ama…
Aması var, çünkü Avrupa Parlamentosu’nun Türkiye’yi yeniden denetlemeye aldığı, Avrupa Birliği’nin müzakerelerin geleceği konusunda bir karar arifesinde olduğu bir dönemde, Türkiye sürekli olarak Batılı müttefiklerine sorun çıkaran bir görüntü içinde. Avrupa ilişkilerinin bozulması, NATO’daki konumunu bile tartışmaya açabilecek boyutta.
Amerika ile böyle bir dönemde bilek güreşine girişmesi, orta ve uzun vadede Türkiye için başa çıkamayacağı sorunlar doğurabilir.
Madde 4: Sarraf meselesinin Suriye ve Kürtler üzerinden kapatılması Türkiye ve bölge için hayırlı olabilir…
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Sarraf davasındaki gelişmeye bağlı olarak Amerika-YPG işbirliğine sessiz kalması, Ergenekoncu ve milliyetçi kanatla ilişkilerinin kopmasına yol açabilir.
Türkiye ekonomisinin gidişatı 2019’da Erdoğan’ın Kürt oylarına duyacağı ihtiyacı kaçınılmaz hale getirebilir.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu noktaya sürekli ortak değiştirerek geldi. Böyle bir noktada yeniden masaya oturması kimilerine çok zor görünebilir ama imkansız olmayacaktır.
Madde 5: Sarraf, Türkiye ve AKP için bu kadar hayati öneme sahipse, bu bombalamalar en azından Mayıs ayındaki görüşmeye kadar devam edecektir.
Amaç, Guiliani’nin ifade ettiği üzere, bir ceza davasına siyasal bir çözüm bulmaksa, Cumhurbaşkanı Erdoğan Saray’da ünlü avukat-siyasetçi ile bu anlaşma zemini olasılığını konuşmuşsa, muhatabını anlaşmaya zorlamanın her yolunu deneyecektir. Bunun yolu da Suriye ve Irak’ta IŞİD’e karşı mücadeleyi baltalanmaktan geçmektedir. Ulusal güvenlik ve ülkenin bekası gibi geçerli iki argümanı da elini güçlendirmektedir.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
24.03.2022
7.03.2022
1.03.2022
21.02.2022
28.01.2022
11.01.2022
6.01.2022
3.01.2022
25.11.2021
18.11.2021