Eser KARAKAŞ
Bugün (27 Aralık 2019) Türkiye yerli arabasının tanıtımına şahit oluyor.
Yerli araba konusu da tipik bir “yerli ve milli” tartışmaya döndü çünkü konu tamamen yanlış tartışılıyor.
Bu satırların yazarı bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı ve vergi mükellefi.
Bu konu da “Simit sarayı” meselesine çok benziyor ama bizim memlekette kamu parası konusu malum nedenlerden çok iyi tartışılamadığı, önemi iyi anlaşılamadığı için kimse Simit Sarayı meselesi ile yerli araba arasında ilişki kurmuyor.
Mesela, Simit Sarayı’na beş yüz milyon dolar kamu parası aktarılmasına karşı çıkan Erdoğan yerli araba fikrinin en büyük savunucusu ama aslında konu aynı.
Şahsi görüşüm şu: Aklı başında hiçbir vatandaş Türkiye’nin kendi arabasını üretmesine karşı çıkmaz.
Talep olursa istihdam yaratır, ihracata, cari açığın azalmasına katkısı olabilir, vs.
Aklı başında biri bunlara yani yerli araba üretimine karşı çıkmaz.
Ama, meselenin bir de çok önemli başka bir boyutu var.
İstihdama, ihracata çok sayıda sektör katkı yapıyor.
Tüm bu sektörlere kamu kaynağı, kamu parası aktarılıyor mu?
Erdoğan yerli araba fikrinin ortaya atılması ile birlikte beş babayiğit arayışına çıkmış idi.
Buna da itirazım yok.
Bu konu bir kamu politikası konusu ve her kamu politikası konusunda olduğu gibi bu konunun da bir teorik arka planı var.
Bir üretim sürecine kamu parası aktarılacak ise bu üretim sürecinin çok önemli dışsallıklarının olması lazım.
Dışsallık demek sektörde gerçekleşen üretimin başka sektörlere, kişilere de piyasa dışı ilişkilerle artı katkı yapması.
Başka bir ifade ile de yerli arabada teknolojik dışsallık var mı?
Yerli araba görebildiğim kadarıyla elektrikli bir araba, kendi iç internet sistemi var ve dört çeker (4x4) bir araba.
Bu özellikler 2020 yılına girerken dünyada çok sayıda arabada var.
Yani, yeni bir teknoloji üretmiyor.
Avrupa’da sokaklar elektrikli araba şarj yerlerinden geçilmiyor.
Anlaşılan bu araba ile küresel anlamda yeni bir teknoloji üretmiyoruz.
Bu özelliklere sahip bir arabaya kamu parası aktarmanın mantığı yoktur.
Yeni kurulan sektörlere kamu kaynağı aktarmak, korumacılık talep etmek “çocuk endüstri” (infant industry) kavramı ile meşrulaştırılır.
Ancak, 2020 senesinde araba üretimi artık bir çocuk endüstri değildir, bu sektöre kamu desteği aktarımı meşru olamaz.
Temennim yerli arabanın başarılı olması, hem iç hem dış piyasalarda büyük paylar kapması.
Ancak, bu başarı kamu parası ile gelmemeli.
İstihdam ya da ihracat kamu parası aktarımını artık meşru kılacak açıklamalar değildir.
İstihdam yaratıyor ve ihracat yapıyor diye bir sektöre kamu parası konacak ise bu işin sonunun gelmeyeceği açık.
Bu yerli arabaya ne kadar kamu kaynağı konduğunu ve konacağını bilen var mı aramızda?
Böyle bir bilginin mükelleflerle paylaşılmadığı bir ülkeye zaten bir hukuk devleti de denemez.
27 Aralık tarihli Resmi Gazetede yayınlanan Cumhurbaşkanlığı kararı yerli arabaya çok sayıda vergi harcaması, faiz desteği ve hatta Devlet Malzeme Ofisi tarafından doğrudan alım garantisi getiriyor.
Bu vergi harcamalarının, faiz desteklerinin, doğrudan alımların toplam maliyeti acaba senede ne kadar olacak?
Tekraren ifade ediyorum, ben yerli arabaya karşı değilim ama bu arabaya neden kamu parası aktarılıyor, anlamakta zorlanıyorum.
Elektrikli otomobilin çevre meselelerine katkı yaptığı da çok tartışmalı çünkü o elektrik de bir yerlerde çevre kirliliği üreterek üretiliyor.
Yerli araba tutarsa, kamu parası almaz ise İnşallah tutar, Türkiye daha çok HES ve kömür ile çalışan elektrik santralı yapacak demektir.
Bir de pratik sorun var.
Bu elektrikli arabaların şarjı için (asgari yarım saat) şehir içlerinde çok sayıda yerler ayrılacak.
İtfaiyenin, hastane acil girişlerinin önüne bile park edilebilen ülkemizde acaba bu şarj yerlerine kimler arabalarını koyacaktır?
Meselenin bir de hukuki boyutu var.
Bu arabaya verilecek destekler, doğrudan alımlar (DMO) devletin adeta tek alıcı olma ihtimali gümrük birliği sürecine uygun mu?
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
3.06.2025
30.05.2025
29.05.2025
13.05.2025
29.04.2025
22.04.2025
19.04.2025
15.04.2025
4.04.2025
1.04.2025