Eser KARAKAŞ
Etrafta çok yoğun olarak TÜİK’in (Türkiye İstatistik Kurumu) işsizlik ve enflasyon oranlarını kasıtlı olarak yanlış açıkladığı yönünde görüşler var.
Bu görüşler kanımca kısmen doğru, kısmen yanlış.
Kısmen doğru çünkü çok ama çok tartışılabilir yöntemlerle hesaplanıyor mesela işsizlik oranı.
İşgücü piyasasında artık iş bulma ümidini yitiren insanların işsiz sayılmıyor oluşu başlı başına bir istatistik sorunu/tartışması ama en azından TÜİK kullandığı metodolojiyi açık bir biçimde ilan ediyor; zaten, alternatif işsizlik oranı açıklayan kurumlar mesela sendikalar da TÜİK’in açıkladığı büyüklükler üzerinden bu alternatifleri açıklıyorlar.
Enflasyon oranları açısından da benzer bir yarı-metodoloji sorunu var, fiyat artışları üzerinden hesaplanan enflasyon oranlarına temel teşkil eden mal ve hizmetlerin çok sık ve nedenleri çok netleşmeden değiştirilmesi kafalarda ciddi istifham yaratabiliyor.
Ne yalan söyleyeyim, ben bu haftaya kadar TÜİK çok sayıda insanın çalıştığı mutfağından mesela yüzde otuz olarak yönetime gelen enflasyon oran hesabının yönetim tarafından yüzde 12 olarak açıklandığına inanmıyordum.
"İnanmıyordum" diyordum; ta ki TÜİK 2019 senesine ilişkin genel devlet açığının GSYH’nın yüzde 4.5’i olduğunu açıklayana kadar.
Aşağıda TÜİK’in 2018 ve 2019 senelerine ilişkin açıkladığı genel devlet açığı tablosu var, orijinaline TÜİK'in sitesinden ulaşabilirsiniz.

Genel devlet kavramı tablodan da anlaşılacağı gibi merkezi devlet, mahalli idareler ve sosyal güvenlik kurumlarının konsolidasyonundan oluşuyor.
Tabloda 2019 senesi itibariyle sosyal güvenlik sektörü net açık (-)/ net fazlasının (+) 6.79 milyar TL fazla olduğu belirtiliyor.
Oysa, TÜİK dışında ulaşabildiğimiz tüm kurumlar 2019 senesi için sosyal güvenlik sisteminin yaklaşık elli milyar TL açık verdiğini belirtiyor.
TÜİK’in tablosunda sosyal güvenlik sistem fazlasının 6.79 milyar TL olduğu (!) belirtiliyor.
Genel devlet açığı ise 193 milyar TL görünüyor; bu açığa fazla denen tutarı ve gerçek açığı (50.1 Milyar TL) ilave ettiğinizde ortaya yaklaşık 250 milyar TL’lik bir genel devlet açığı çıkıyor.
Aynı tabloda GSYH’nın 2019 senesi için 4.32 trilyon TL olduğu görülüyor; 250 milyar TL’lik açığı GSYH’ya oranladığınızda ise karşınıza 5.7’lik bir devlet açığı çıkıyor, yani yüzde altıya çok yakın, en azından açıklanan yüzde 4.5’lik genel devlet açığından epey fazla ve ekonomi politikası yorum ve çözüm önerilerini değiştirir.
TÜİK neden sosyal güvenlik açığını sistemin fazlası varmış (6.79 milyar TL) gibi gösterdi, bilemiyorum.
Aktüaryal dengeyi seneliklendirdi ise, hem doğru bir yöntem değil, hem de yine açık vermesi lazım.
Maalesef aklıma ilk gelen genel devlet açığının daha kabul edilebilir bir seviyede çıkmasının istenmesi oluyor ama yanlış/yalan bir yerden mutlaka döner kanısındayım.
TÜİK bilmediğimiz bir yöntem uyguluyor ise bunu da açıklaması gerekir mutlaka çünkü bütün ilgili çevreler sosyal güvenlik kurumlarının açık verdiği varsayımı üzerinden yapıyorlar hesaplarını.
Şayet TÜİK bir hata yaptı ise bunun da düzeltilmiş olması gerekiyor idi.
İlginç işler oluyor galiba.
Yazarlar
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA“Masada Milyonlar Var” 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
3.06.2025
30.05.2025
29.05.2025
13.05.2025
29.04.2025
22.04.2025
19.04.2025
15.04.2025
4.04.2025
1.04.2025