Eser KARAKAŞ
Yerelde seçilmiş belediye başkanlarının, yerel meclis üyelerinin görevden alındıkları, yerlerine kayyımların atandığı bir ülkede yerel seçilmişlerin yerel vergiler salabilme fikrinin bugün için fantezi niteliğinde olduğu iddia edilebilir ama zaten bugün üçüncüsünü yazacağım öneri yazılarımın amacı da bugün için değil, yarın gündeme gelebilecek bir hukuk devleti için.
Siyaset özünde bir kamu hizmetleri önerileri yarışmasıdır; önerilen kamu hizmetleri demetinin hem iç kompozisyonu yani eşit büyüklükte demetler arasında maddelerin niteliği (daha çok kreş, daha çok kütüphane mi, daha çok asfalt mı mesela) hem de demetlerin büyüklüğü bu yarışmanın özüdür.
Ancak, mevcut mali sistemde yerel yönetim birimlerinin (yerel hükümetler) gelir düzeyini büyük ölçüde merkez belirliyor çünkü yerel vergilerin konu, matrah ve oranlarını merkezi hükümet belirliyor, yerel yönetimler sadece merkezden belirlenin gelir düzeyinin kasadarlığını yapabiliyorlar.
Yerel yönetimlerin borçlanma düzeyleri bile hazinenin denetimine, onayına bağlı.
Mesela, İstanbul’da yarışan iki siyasi parti yerel seçimlerde kullanacakları bütçelerin büyüklükleri konusunda söz sahibi olamadıkları için, bir siyasi parti yerel iktidara geldiği zaman daha çok yerel kamu hizmeti üreteceğiz ve buna bağlı olarak da daha çok yerel vergi salacağız (sosyal demokrat parti), aynı seçimde başka bir siyasi parti de (merkez sağ) daha az yerel kamu hizmeti üreteceğiz ama daha az yerel vergi salacağız diyemiyorlar.
Böyle yerel demokrasi olmaz, böyle yerel demokrasi olamayacağı için de ülke genelinde de demokrasi olamıyor.
Yapılması gereken çok net: Yerel siyasi yarışma ortamının daha demokratik olabilmesi için yerel iktidar için yarışan partilerin önerecekleri yerel hizmet bütçelerinin büyüklüklerini de merkezin himmeti dışında kendilerinin saptayabilmeleri.
Bunun gerçekleşebilmesi için de yerel seçilmiş meclislerin yerel vergi salabilmelerinin yani yerel vergilerin konu, matrah ve oranlarını kendilerinin saptayabilmeleri gerekiyor.
Ancak, bu konuda karşımıza iki temel sorun çıkabiliyor. Bunlardan birincisi daha akademik, ikincisi daha siyasi düzeyde.
Daha akademik nitelikte olan hangi harcamanın ve vergi türünün net bir biçimde, yoruma kapalı olarak yerel kamu hizmeti ve yerel vergi olarak nitelenecekleri, tanımlanabilecekleri konusu.
Bu tartışmaya burada devam etmenin çok da gereği yok çünkü konu daha akademik nitelikli ama en azından şunu bilebiliriz ki içtihatta yerel hizmet ve yerel verginin tanımları çok açık.
Gelelim meselenin daha siyasi olan yanına.
Yerel seçilmişlerin (yerel meclisler) yerel hizmetlerin kısmi finansmanı amaçlı yerel vergi salabilme hakkı ve olanağının bu demokratik hakkın kullanımına karşı olanlar tarafından bu tür bir siyasal sistemin ancak federal siyasi sistemlerde gerçekleşebileceği yanlış tezine dayandırıyor olmaları.
Bu tür bir mali yapının ancak federal yapılarda olabileceği, üniter devlet yapılarıyla bağdaşmayacağı tezi öne sürülüyor.
Bu görüş hem uluslararası pratikte hem de teoride doğru değil.
Fransa üniter bir devlet yapısına sahip ama yerel vergilerin bir bölümünü yerel seçilmiş meclisler salıyorlar.
Teoride de bu tez (!) doğru değil çünkü yerel seçilmişlerin (yerel meclislerin) bu çerçevede vergi salabilmeleri hakkı sadece iyi tanımlanmış yerel hizmetlerin yine iyi tanımlanmış yerel vergilerle finansmanı ile sınırlı.
Haftaya bu konunun tartışılmasını Anayasanın 7. ve 67. Maddeleri çerçevesine taşımak ve somut bir öneriye bağlamak istiyorum.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
3.06.2025
30.05.2025
29.05.2025
13.05.2025
29.04.2025
22.04.2025
19.04.2025
15.04.2025
4.04.2025
1.04.2025