Etyen MAHÇUPYAN
Erdoğan cumhurbaşkanı olduğunda önünde başbakan yapabileceği kişilerin listesi vardı ve listenin tepesindeki kişi de bu görevi çok istiyordu. Binali Yıldırım belediye günlerinden beri Erdoğan’ın yanında, hizmetle kimliği birleştiren siyasetin yürütücülerinden biri olmuştu. Listedeki başka kimse parti teşkilatı, bürokratik kadrolar ve tabanda Binali Bey kadar prestijli değildi. Acaba Erdoğan 2014 yılının ortasında tercihini niçin Binali Bey’den yana kullanmadı? Acaba niye listenin alt sıralarında yer alan Davutoğlu’nu öne çıkarıp başbakan yapmayı tercih etti? Ve acaba bugün ne değişti ki Erdoğan iki yıl önce yapmaktan kaçındığı seçimi şimdi yapma noktasına geldi?
***
Şunu görmezden gelemeyiz… Binali Bey başbakan olmayı hak eden bir performansa da imza attı. Ulaştırma Bakanlığı döneminde, yükselen ekonomik düzey sayesinde kotarılan büyük altyapı hizmetleri onun üzerinden hayata yansıdı. Gerçi bu performansın maliyet/verim mukayesesi içinde ele alındığında çok da başarılı bulunmadığı söylenegeldi, ama kamuoyu nezdinde bir yıpranmaya yol açmadı. Yine Yıldırım’ın bürokrasi içindeki personel politikasının güçlü alt klikler üretmeye eğilimli olduğu ve bunun ekonomik yanının göz ardı edilemeyeceği de söylendi, ama bu da toplumsal zihinde bir olumsuz etken olarak kayda geçmedi. Nihayette Binali Bey Türkiye’yi dönüştüren AK Parti iradesinin yönetim gücünü ve maharetini en fazla taşıyan ve simgeleyen kişilerinden biriydi. Kazanamayacağı belli olmasına rağmen İzmir belediye başkanlığına aday olup, kampanyanın gereğini yapması da onun hanesine büyük bir artı olarak yazıldı.
***
Bütün bunların ötesinde Binali Bey bu işi çok fazla istedi ve başbakanlığı kendisinden daha fazla hak eden birinin olmadığına samimiyetle inanıp bunun siyasi gereğini de yaptı. Örneğin Davutoğlu başbakan olduktan itibaren ona mesafeli bir konum aldı. Davutoğlu pek istemese de Bakanlar Kurulu’na girmeyi başardı. Ardından bakanlığa bağlı işletmelerde hiyerarşik yapılanmayı ‘by pass’ edip kendisine yakın personel üzerinden işleri yürüterek Başbakan’ın ‘akranı’ olduğunu gösterdi. Nihayet Davutoğlu aleyhine imza toplama olayında başı çekerek delege üzerindeki gücünü açıkça ortaya koydu… Bütün bunlar Binali Bey’in ‘siyaset’ açısından bu noktaya gerçekten de bileğinin hakkıyla geldiğini söylüyor.
Ancak baştaki soruya yeterli cevabı sağlamıyor… Acaba Erdoğan iki yıl önce tercih etmediği Yıldırım’ı bugün niçin tercih etti? Sonuçta bu geçen iki yılda Binali Bey’in ‘siyaseten’ daha güçlendiği öne sürülebilse de, 2014 ortasında da listenin tepesindeki uzak ara birinci adaydı…
Belki şöyle söylenebilir: İhtimal odur ki 2014 Ağustos’u Erdoğan için gerçekten ileriye dönük stratejik bir tercih anıydı. Oysa şimdi yine ihtimal odur ki nispeten zorunlu bir tercihle karşı karşıya kaldı. Pasif bir başbakanın seçileceği lafları ve Davutoğlu’nun görevden ayrılma sonrası daha siyasi bir figüre dönüşmesi, Erdoğan’ı da siyasi niteliği yüksek bir adaya yöneltmiş olabilir.
***
Ayrıca Binali Bey’i şimdi seçmemenin riski de vardı. Bir sonraki dönem başbakanlığı kaçınılmaz hale gelebilir ve bu durum Erdoğan’ın hareket alanını kısıtlayabilirdi. Oysa şimdi ilerdeki bir değişikliğe karşı söyleyecek sözü pek olmayabilir… Yıldırım tercihi Erdoğan’ın gelecekteki liderliğini pekiştiriyor ve bekleyen başkalarının yolunu açıyor. Bu açıdan Binali Bey, sorunu az bir geçiş döneminin kaçınılmaz bedeli gibi de düşünülebilir.
Ama galiba asıl soruya hala cevap veremedik… O geçiş dönemi niçin iki yıl önce başlatılmadı? Bu iki yılda ne değişti? Salıya…
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
20.02.2025
15.10.2024
24.09.2024
19.09.2024
10.09.2024
2.09.2024
13.04.2024
12.04.2024
11.04.2024
28.11.2023