Etyen MAHÇUPYAN
Alman Parlamentosu’nun 1915’le ilgili herhangi bir kararının önemli bulunmaması mümkün değil. Çünkü Alman devleti ve arşivi, olayları takip etmenin ötesinde kararların nasıl ve niçin alındığının içerden tanığı… Umalım ki bu gelişme Türkiye’yi de gerçek tarih çalışmalarına sevk etsin.
İlk tepkilerin o yönde olmaması ise doğal… Milliyetçi refleks bu tür olaylar karşısında herkesi kuşatabiliyor ve ezberlenmiş klişeleri kendi üzerimize boca ederek anlamlı bir savunu yaptığımızı sanıyoruz. Ne var ki karşıdan bakıldığında hiç de saygın bir görünüme sahip değiliz… Türkiye’nin resmi itirazı Almanların aldığı kararın “tarihin objektif incelenmesini engellediği” tezi üzerine oturdu. Bunda haklılık payı yok değil. Tarihsel olayların parlamentolarda şu veya bu yönde ‘karara’ dönüştürülmesi o denli siyasi nitelikte bir olay ki, buradan objektif tarih bakışı yönünde bir teşvik çıkması mümkün değil. Hatta psikolojik olarak tam tersine, içe kapanma ve savunma çıkması daha olası.
Ancak bu durum işin özünü değiştirmiyor. Almanlara “bizim nesnelliğimizi engellemeyin” diyoruz ama olaydan yüz yıl geçmiş ve biz hala nesnellik yönünde anlamlı bir adım atmış değiliz. Sıkışınca sanki bıraksalar, fırsat verseler bu konuda samimi ve dürüst bir tarihçilik yapacakmışız gibi laflar ediyoruz. Ama bu fırsatların hiçbirini kullanmaya niyetimiz yok. Aksine olay deşilmesin, öğrenilmesin, bilinmesin istiyoruz.
***
Türkiye bunca yıl gerçek dışı bir retorik üretip bunu makbul vatandaşlığın şartı haline getirmiş, eğitimin parçası yapmış, bu konuda herkesin devlet gibi düşünüp konuşmasını istemiş, kendi halkını bilinçli olarak cehalete mahkum etmiş… Ve şimdi çıkıp başkalarına, hem de ancak zor durumda kaldığında, “engel olmayın da objektif olalım” diyor. Bu tavrı sergileyen bir ülkeye saygı gösterilmesini mi bekliyoruz? Nitekim saygı görmüyoruz. Türkiye ile şu konjonktürde kötü olmamak için gerçek düşüncelerini arka plana atıyorlar ama bu düşünceleri söylemedikleri her an, onun acısını bizi iç dünyalarında küçümseyerek, hatta açık konuşalım aşağılayarak çıkartıyorlar. Yabancılarla her göz göze geldiğimizde, onların bakışında ‘bu işi beceremiyorsunuz’ mesajı var. Becerilemeyen ise soykırımın kabulü falan değil, objektif olabilmeyi sindirmek ve kendimizle yüzleşmekten korkmamak. Günümüzde ‘adam’ olmanın olmazsa olmaz koşulu bu… İster basit bir birey olsun, ister devlet. Bu nedenle eğer samimi ise Türkiye’nin ilk yapması gereken bugüne dek nesnel olmadığı ve bunu devlet politikası haline getirdiği için kendi halkından özür dilemek olmalı.
***
Nesnellik bir tarihsel olayı olgusal bağlam içinde, hiçbir detayı dışarıda bırakmadan ve gördüğünü görmezden gelmeden betimlemeyi gerektiriyor. Bu durumda hala farklı betimlemeler mümkün. Ayrıca üretilen tarihsel ‘olguyu’ farklı teorik çerçevelere yerleştirmek ve böylece yorumlayıp açıklamak da mümkün ve meşru… Ama gerçek dışı olan ve bazı olayların sistematik karartılmasına dayanan açıklama çabalarının meşru kabul edilmesini beklemek bir hayal. Hele defalarca uyarılmaya rağmen aynı gerçek dışı anlatıyı sürdürmek ahlaki de değil.
Türkiye 1915 konusunda dünyaya “sana bugünü vereyim, sen de bana dünü ver” demiş oluyor. Ancak pragmatizmin işlevsel olması için asgari bir ilkesel zemin lazım. Öte yandan da “tarihimizde utanç duyacağımız tek bir olay yoktur” diyoruz. Bu iki beyanın birlikte nasıl sırıttığını fark etmeden… Bu tür cümlelerin söylenmesinden gocunmuyoruz. Bunların ahlaki zemini nasıl yıprattığını bile idrak etmiyoruz…
Daha ne kadar zaman yüzleşmeden kaçarak kimlik oluşturulabilir ki?
Yazarlar
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden sanayileşemiyor: Sermayenin, güvenin ve kurumların zayıflığı öyküsü 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSuriye bir kere daha çözümü bozabilir mi? 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTElveda Lenin ve Düzce Belediyesi… 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSokak çeteleri devlet kurumlarına karşı 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalHay'at Tahrir el-Şam'ın Evrimi ve Suriye'nin Geleceği 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMüslüman dünyada yeni bir fıkhi yaklaşımın önü açılabilir mi? 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞAYM BAŞKANI AĞLIYORSA… 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNStratejik illüzyon! 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBağımlı finansallaşmanın anatomisi ve Türkiye’nin bitmeyen kırılganlığı 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞTahmin ediyordum, artık netleşiyor galiba (Transfermarkt, karapara) 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEÇıkış yolu 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünMonroe Doktrini gibi bir Trump Doktrini… 7.12.2025 Tüm Yazıları









































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
25.10.2025
25.10.2025
15.03.2025
20.02.2025
15.10.2024
24.09.2024
19.09.2024
10.09.2024
2.09.2024
13.04.2024