Etyen MAHÇUPYAN
İktidarda olduğu için AK Parti’nin hem yapıcı hem yıkıcı eleştirilere maruz kalması çok doğal. Bu partinin ülkeyi muhtemelen daha uzun yıllar yöneteceği düşünüldüğünde durum daha da anlaşılır. Ne var ki herkes aslında bir muhalefet sorunu ile karşı karşıya olduğumuzu biliyor ve bununla CHP’yi kastediyor. Ne de olsa siyaset ‘açıkta’ oynanan bir oyun. Herkes olan biteni görüyor, üzerine konuşuyor ve tartışıyor. İnsanlar kendi algı, bilgi ve değerlendirmelerinden hareketle tercihte bulunuyor. Sonuçta bu tercihler son on beş yılda AK Parti’yi istikrarlı bir biçimde büyütürken, CHP’yi giderek tıkanan bir siyasi muhafazakarlığa hapsetti.
***
Bu ayrışmada üç temel faktör rol oynadı. Seksen yıllık vesayetçi rejimin ideolojik ve işlevsel olarak çökerek günün toplumsal beklentilerine uyum gösteremeyecek hale gelmesi, boşluğu dolduran AK Parti’nin ideolojik bir kavgadan ziyade rasyonel bir hizmet politikası yürütmesi ve ‘merkez’ muhalefetin kendi zihniyet kabuğunu kıramayarak paralize olması.
Yaşanan dönemin iktidara alternatif çıkaramamasının ‘suçu’ herhalde AK Parti’ye yüklenemez. Siyasette her parti zaten ideal olarak kendisini alternatifsiz kılmak ister. CHP’nin vesayetçi rejimin ve Kemalist ideolojinin işlevsizleşmesi konusunda da yapabileceği pek yoktu. Ne de olsa aynı kökten beslenmiş, rejimin yarattığı imkanlar sayesinde büyümüş ve sistemleşmişti. Dolayısıyla kaderinin de vesayetçi rejimin paralelinde seyretmesi işin doğası gibiydi.
Ne var ki bu tespit 28 Şubat 1997 ile AK Parti’nin iktidara geldiği 2002 sonu arasındaki dönem için anlaşılır olsa da, sonrasında farklı beklentilere kapı açıyor. Hadi 2002-7 arası da belki darbe olacak, ya da yargı marifetiyle bu iktidardan ‘kurtulunacak’ sanısı ile geçildi diyelim. Sonraki on yılda hala aynı minvalde yürünmesi ve sadece iktidarın yanlışları üzerinden siyaset aranması bir tıkanmayı ifade ediyor.
***
Anlaşılan o ki CHP Kemalizmin ve vesayetçiliğin tükenmesi ile oluşan travmayı üzerinden bir türlü atamadı. Nitekim her fırsatta yaratıcılıktan uzak, topluma dokunmayan, arkaik bir dile ve klişelere kaydı. Oysa CHP’nin şu gerçeği görmesi gerekirdi: Bugünün ‘post modern’ küresel dünyasında, yani modern milli kimlikler yıpranırken önlerinde iki yol vardı… Biri modern öncesi veya karşıtı bir ‘millilik’ arayışıydı ki bunu zaten MHP yapıyordu ve AK Parti de o noktaya çok yakın bir sosyolojik tabana sahipti. İkincisi ise geleceğe dair bir tasavvur oluşturmak üzere demokratik bir rejim önermesi yapabilmek ve vatandaşlığı/bireyi öne çıkarmaktı.
İşin ilginci bu noktada CHP’nin iki önemli avantajı bulunmaktaydı. Kimliksel açıdan temsil ettiği laik kesim ülkenin kültür ve eğitim açısından en iyi yetişmiş kişilerine sahipti. Bilgi, deneyim ve analiz açısından herhangi bir eksikleri yoktu. Ama CHP bu muhtemel kadroları neredeyse hiç kullanmadı. Ayrıca AK Parti iktidarı muhafazakar katmanların özellikle genç kuşağını zengin ve kentli kılmakla kalmamış, onları bireyselleştirmiş ve zihinsel açıdan sekülerleştirmişti. CHP bu gelişmenin nasıl bir imkan sağladığını da anlayamadı.
***
Bugün CHP tabanında her an AK Parti’ye kayabilecek bir kitle olduğu gibi, AK Parti seçmeninde de CHP’ye kayabilecek geniş bir grup mevcut. Yeter ki partiler gerçekten ‘doğru’ davransınlar, dar kimlikçi bakışı aşabilsinler ve vatandaşı öne çıkaran demokratik bir sistemi sahiplensinler.
Bunu AK Parti CHP’den önce yaparsa, geriye barajı geçemeyen bir CHP kalır. CHP, AK Parti’den önce yaparsa iki partili bir yapıya gidilir ve yeni bir iktidar alternatifi doğar. Ya da her ikisi de böyle devam ederler ve siyaset bir bütün olarak yozlaşmaya yüz tutar.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları





















































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
25.10.2025
25.10.2025
15.03.2025
20.02.2025
15.10.2024
24.09.2024
19.09.2024
10.09.2024
2.09.2024
13.04.2024