Etyen MAHÇUPYAN
İmparatorluğun mirasını aşamamak Türkiye’nin halen en büyük sorunu... Cemaatçi yapı devam ediyor ve çeşitliliği hazmeden bir birlikteliğe razı olamadığımız ölçüde zihniyet değişikliğinde de zorlanıyoruz. Modernliğin zihinsel alandaki katkısı olan relativizm, bize ‘düşünebilmeyi’ sistemleştirme, toplumsallaştırma ve buradan kültür üretme şansını verdi. Öncesinde de düşünebilen büyük zihinler vardı ama bireysel dar alanlarda ve entelektüel düzlemde etkiliydiler. Oysa modernlik bunu eğitim ve kültürleşme üzerinden toplumun kılcal damarlarına soktu. Relativizm sayesinde insanlar hem aynı olaya birden fazla şekilde bakmayı hem de aynı olayı farklı şekilde algılayan kişilerle birlikte olmayı değerli ve anlamlı bulmaya başladılar. Toplum haline gelebilmenin, kişinin kendisini bir toplumun parçası olarak görmesinin arka planındaki zihinsel dinamik buydu…
***
Siyaset böylece anlam değiştirdi. Kişilerden bağımsız doğru yöntemlerin bulunduğu, bunların hemen her zaman çok sayıda olduğu, aralarından tercih yapıldığı ve bu tercihi yapanın sorumlu olması gerektiği fikri toplumsal bir norm haline geldi. Aynı süreçte cemaatçi yapılar topumun içinde eridi ve bireyselleşmenin sonucu olarak hukuk nezdinde eşit olma fikri zihinlerde normalleşti. Bunun basit bir sonucu oldu: Siyaset ‘kim’ sorusu üzerinden değil, ‘nasıl’ sorusu üzerinden irdelenmeye başlandı. Yani önemli olan kimin yönettiği değil, nasıl yönettiğiydi. Önemli olan yönetenlerin doğru tercihler yapabilmesi ve yaptıkları tercihlerin sorumluluğunu almalarıydı.
Kendilerini bir ‘toplum’ olarak görmekte zorlanan ataerkil zihniyetteki cemaatçi yapılanmalarda bu geçiş yadırgandı ve dirençle karşılandı. Osmanlı 19. Yüzyılın ortalarında söz konusu değişimi zorlamaktaydı ama başarılı olunamadı. Çünkü hiyerarşik üstünlüğün avantajlarına alışmış olan Sünni cemaat eşitlik fikrini ‘fıtrata aykırı’ buldu. Cumhuriyet ise kağıt üzerinde eşitlik getirirken, bu kez laik cemaati imtiyazlı kıldı. Böylece her cemaat kendi içinde ‘kültürleşti’, içe kapandı ve siyaseti de diğer cemaatler karşısındaki alan kavgası cinsinden tanımladı.
***
Sonuç kimliğin liyakatten daha önemli hale geldiği bir siyaset dünyasıydı. Her cemaat ülkeyi kendi temsilcilerinin yönetmesini istiyor, modern anlamda ‘doğru ve sorumlu’ yönetimle ilgili fazla titizlik etmiyordu. Dolayısıyla seçim kazanmak ve iktidara gelmek siyasetin asli amacı haline geldi. Sizinkinden farklı bir kimliğe sahip biri yönettiğinde tedirgin ve mutsuz olunuyor, kendi kimliğinizden birileri yönettiğinde huzur bulunuyordu…
Bugün de ‘iyi’ yönetimin ne olduğu tartışmasına gelebilmiş değiliz… Alternatifleri irdeleyen, bunu yaparken birbirini dinleyen ve sentezler üretebilen bir siyaset alanımız yok. Hatta partilerin içinde bile mevcut olduğunu söylemek zor. Kimliği taşıyan ve gücü elinde tutan her lider, hangi ideolojiyi benimserse benimsesin kendi aklı ve kişisel tercihi doğrultusunda ‘doğru’ politikaya karar veriyor ve söz konusu kimliği paylaşan hemen herkes o politikayı doğrulama ihtiyacında hissediyor ya da zorunda bırakılıyor.
***
Doğru bilgi edinme, siyasa oluşturma, risk analizi yapma, meşruiyet sağlama, şeffaflık ve katılım ölçütleriyle davranma, rasyonel mekanizmalar kurma, ortak kararlara dayanma, geri bildirim alma gibi birçok unsur maalesef hala bize yabancı. O kadar ki siyasetçinin eylemlerinden sorumlu olma zorunluluğunu bile bazen göz ardı edebiliyoruz.
Türkiye’de siyasi partiler kendi sosyolojik zeminlerinin sunduğu ortak aklı kullanmayı bir türlü içselleştiremediler. Onları destekleyen toplumsal kesimler ise kendi kimliklerini aşamadıkları ölçüde kötü yönetilmeye razı olabiliyorlar. Zihniyet açısından modernliğe henüz uzun bir yolumuz var gibi…
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
20.02.2025
15.10.2024
24.09.2024
19.09.2024
10.09.2024
2.09.2024
13.04.2024
12.04.2024
11.04.2024
28.11.2023