Fehim TAŞTEKİN
Gazze’deki soykırımın yılmaz destekçisi ABD Başkanı Joe Biden bir noktadan sonra İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu ile çatıştığında bundan iki farklı profil çıkıyor. Aslında çıkmıyor. İsrail’e ölümcül silahlar, Gazze’ye paraşütle gıda paketleri gönderiyor. Filistin meselesinde tutturulması gereken yol konusunda Netanyahu’dan ayrışsa da kendiyle çelişmiyor. İsrail’i Netanyahu’nun şerrinden korumaya çalışıyor! Tam olarak “Siyonist Biden” karakteri bunu gerektiriyor.
Aynı zamanda seçim sathı mailinde İsrail’e sonsuz desteğin sandıkta bedelini fark etmiş durumda. Kendi siyasi kariyerini koruma kaygısıyla da Tel Aviv’e istikamet vermeyi deniyor. Durumda bir değişiklik sağlarsa bununla ABD’nin zarar gören küresel omurgasını düzeltmeyi, bölgesel ortakların sarsılan güvenini tamir etmeyi umuyor.
Biden’ın İsrail aşkı ile İsrailli liderlerle yaşadığı sorunlar tutarlı bir izlek oluşturuyor. 1982’de İsrail Başbakanı Menahem Begin, Lübnan’ın işgaline destek için Senato Dış İlişkiler Komitesi’ne gittiğinde Biden’ı ağzı açık dinlemişti. Senatör Biden’ın dediği şuydu: “Eğer Kanada’dan ABD’ye saldırı olursa buradaki herkesin diyeceği; Kanada şehirlerine saldırın ve sivillerin ölmesini umursamayın.”
Demokrat senatörde daha sonra bir hassasiyet gelişti: Yasadışı yerleşimler genişlemesin!
1982’de Begin’e bile “Yok artık” dedirtecek kadar İsrail’in kadın ve çocukları katletmesine destek veren ve 1986’da yine Senato’da İsrail’e yardımı eleştirenleri “Özür dilemek için bir sebep yok, hem de hiç! Bu yaptığımız en iyi 3 milyar dolarlık yatırımdı. Eğer İsrail olmasaydı, ABD bölgede kendi çıkarlarını korumak için bir İsrail yaratmak zorunda kalacaktı” diye tersleyen Biden ile 7 Ekim sonrasında Gazze’deki sivil katliamını “Savaş açmanın bedeli olacaktır” diye savunan Biden arasında bir devamlılık var. Bunun adı İsrail’in güvenliğine sarsılmaz bağlılık. Sadakatini BM Güvenlik Konseyi’nde ateşkes çağrısını içeren üç karar tasarısını veto ederek de kanıtladı. Sonuncu veto 20 Şubat’taydı. Bu arada BM Sudan’da ramazan boyunca ateşkesi kabul etti.
Biden, Birliğin Durumu konuşmasında insani yardımın ikinci planda tutulamayacağı veya pazarlık kozu olamayacağını belirtip Gazze’ye yardımların ulaşması için geçici bir liman yapılacağını duyurdu. Diğer yandan MSNBC’ye demecinde İsrail’e silah yardımı konusunda bir kırmızı çizgilerinin olmadığını söyledi. Yani Biden aldığı önlemlerle İsrail’i Demir Kubbe ile kendini koruyamayacak duruma asla sokmayacak. Eşzamanlı insani misyon ile ölümcül misyon insan olan için çelişti, Biden için değil.
Netanyahu ile arasındaki uyumsuzluğu açık etmekten çekinmiyor çünkü onun İsrail’e zarar verdiğini düşünüyor. Bu çıkışıyla Yahudilerin ‘rasyonel’ taraflarına oynuyor. Amerikan Kongre üyelerini “İsrail’in soykırımına desteği kesmedikleri” sorusuyla sıkıştıran Yahudilerin daha görünür hale gelmesini Biden da göz ardı edemiyor.
Kongre’deki konuşmasının ardından önünü kesip İsrail liderlerine baskıyı sürdürmesini isteyen Senatör Michael Bennet’e “Ona dedim ki, ‘Bibi, bunu tekrarlama, sen ve ben açık sözlü (fikir değiştiren) bir toplantı yapacağız” dedi. Burada katılımcıların günahlarından tövbe edip İsa Mesih'i kurtarıcı olarak kabul ettikleri toplantılara atfen “a come-to-Jesus moment” ifadesini kullandı. Mikrofonun açık olduğu uyarısı üzerine “İyi, bu iyi” diye üsteledi.
Kongre’nin 37 Demokrat üyesi ortak mektupla İsrail’in Refah’a saldırısının uluslararası hukukun ihlali olacağı ve askeri yardımların kesilmesine yol açacağı uyarısında bulundu. 7 Ekim’den bu yana İsrail’e en az 100 silah satış anlaşmasına onay veren yönetim üzerinde anlamlı sonuçlar doğurmasa da bunlar havanın değiştiğine dair işaret fişekleri.
***
İsrailli eski diplomat Alon Pinkas iki lider arasındaki soruna şöyle işaret ediyor: “ABD, Netanyahu'nun işbirlikçi olmadığına, düşünceli bir müttefik olmadığına, kaba bir nankör gibi davrandığına ve 7 Ekim fiyaskosundan sonra yalnızca siyaseten hayatta kalmaya odaklandığına ikna olduğunda, yeni bir siyasi rota denemenin zamanı gelmiştir.”
Netanyahu, 27 Şubat’ta İsrail’in ramazanda ateşkesi prensipte kabul ettiğini duyuran Biden’ı açığa düşürdü. Gazze’deki operasyonların nasıl ve ne zaman biteceği konusunda bir yol haritası sunulması talebini de savsaklıyor. Refah’a girilmemesi yönündeki uyarıları dikkate almıyor. Netanyahu’nun savaş kabinesine sunduğu yol haritası, İsrail’in Gazze’de askeri operasyon özgürlüğünü tanırken Hamas’tan sonra idarenin Filistin Yönetimi’ne devrini reddediyor. İşbirlikçi bazı yerel Filistinlilerle sivil işlerin yürütülmesinden söz ediyor.
İsrail’in ateş gücünü takviye eden, BM Güvenlik Konseyi’nde koruyan, başka cephelerin açılmaması için azametini gösteren, Husilerle ve Şii milislerle cebelleşen Biden yönetimi için bu yol haritası gayriciddi ve herhangi bir şeyi çözmüyor.
Biden’ın Netanyahu’nun kulağına “Hamas’ın peşinden gitmekte haklısın ama ramazana ateşkesle gir. Filistin Yönetimi'nin burada tesis edilmesini kabul et, iki devletli çözüm için müzakerelere başla. İsrail ancak böyle güvende olur. Bak Suudiler bile İsrail’i tanımaya hazır. Fırsatları çöpe atma” diye fısıldadığını anlıyoruz. Lakin Netanyahu hem kendi siyasi istikbali hem de Siyonist proje için Filistin’i yok etmeye kararlı. Filistin Yönetimi’nin canlandırılıp Gazze’ye taşınmasına ve iki devletli çözüm planına zinhar yanaşmıyor. Gazze’de işgalin kalıcı hale gelmemesi ve Batı Şeria’da işgalin genişletilmemesi yönündeki çağrıları takmıyor.
Haaretz gazetesinin askeri analisti Amos Harel diyor ki; "Kimsenin tanımlayamadığı 'topyekûn zafer' vaadi dışında ortada bir plan yok, dolayısıyla ordunun elde ettiği kazanımlar stratejik bir şeye dönüştürülemiyor. Bu kazanımlar kaybediliyor. Ordu Biden'ın tüm görüşlerini paylaşmayabilir ama her biri bu savaşı sona erdirmek için bir stratejiye ihtiyaçları olduğunu anlıyor."
Başından beri Biden’ın Netanyahu’nun aşırı sağcı ve dinci kabinesiyle barışık olmadığı biliniyor. İsrail’deki Amerikan Büyükelçisi’nin Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir ve Maliye Bakanı Bezalel Smotrich’in kabineye alınmaması yönündeki telkinleri Ağlama Duvarı’na söylenmiş gibiydi. New York Magazine’de Kudüs mahreçli bir yazıya bakılırsa Biden yönetimi şimdi hangi tabureyi çekerse Netanyahu hükümeti devrilir diye nabız yokluyor.
***
Bu noktada Netanyahu’yu sıkıştıracak bazı girişimlere tanık oluyoruz.
- Biden, Netanyahu'yu biraz dürtmek için 1 Şubat'ta yasadışı yerleşimci terörüne atfen “Batı Şeria'da barış, güvenlik ve istikrarı baltalayan” kişilere yaptırım öngören bir kararnameyi imzaladı. Sağcı-dinci kabine üyeleri hedefin sadece yerleşimciler değil kendileri olduğunu düşünüyor.
- Savaş kabinesine giren muhalif lider Benny Gantz’ın başbakanın izni olmadan Washington’a davet edilmesi, Netanyahu’nun altındaki halının çekilmesi yönünde çıkarımlara neden oldu. Gantz, Başkan Yardımcısı Kamala Harris, Dışişleri Bakanı Antony Blinken ve Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan ile görüştü.
- İsrail’in 1 Mart’ta yardım almak için üşüşen kalabalığı tarayıp 114 kişiyi katletmesinin ardından ABD havadan Gazze’ye insani yardım bırakmaya başladı. Şimdi Gazze’ye geçici bir liman kurma planı gündemde.
Biden İsrail’in açlıkla yok etme, acı çektirme ve göçürtme siyasetine başka bir istikamet vermeye çalışıyor. Soykırım, savaş ve insanlığa karşı suçlardan üzerine sıçrayan kanları yıkamaya çalışıyor. Ayrıca insani misyon görüntüsüyle Amerikan kamuoyunda artan eleştirilerden kurtulmayı bekliyor. Fakat İsrail’in insani yardım için bütün sınırları açması ve Mısır sınırında Refah’tan gelenleri engellemekten vazgeçmesi için yeterince baskı yapmıyor. Besledikleri canavar kendi çıkarlarına da zarar veriyor ama ‘dur’ komutuna elleri varmıyor.
***
Havadan yardım bırakmak hem ABD’nin Filistinlileri hem de İsrail’in ABD’yi aşağılaması anlamına geliyor.
CENTCOM’un Kıbrıs aktarmalı gemilerle Gazze’ye yardım koridoru açmasının durumu ne yönde değiştireceği de önemli. Liman planı İsrail’i kapıları açmaya mı zorlayacak yoksa Tel Aviv’e liman varsa kapıların açılmasına gerek yok bahanesi mi sunacak? Bu bahaneyle Refah sınırındaki kapıyı da mühürleyecek mi? Zaten derdi yerinden edilen Gazzelilerin son durağı Refah’ı da dümdüz edip sınır boyunca Philadelphia Koridoru’nu zapt etmek. Filistinliler Amerikan iyiliğinin İsrail’e yarayacağından endişe ediyor.
Ayrıca limandan yapılacak sevkiyatların 2.2 milyon insan için kafi olamayacağı, karadan sevkiyatların yerini asla alamayacağı uyarıları da yapılıyor. Havadan atılan gıdanın 38 bin öğün olduğu açıklanmıştı. BM’ye göre 576 bin Gazzeli felaket düzeyinde açlıkla karşı karşıya. Savaştan önce BM aracılığıyla Gazze’ye günlük ortalama 500 kamyon giriyordu. Havadaki sadece şov. Bir iki aya açılması öngörülen limanın da neye çare olacağı şüpheli.
Öyle anlaşılıyor ki bu limana başka işlevler de yükleniyor. İsrail insani yardım ve yeniden inşada inisiyatifin Katar’dan BAE’ye geçmesini istiyor. 2006’da seçimden galip çıkan Hamas’a İsrail’in yardımıyla darbe yapmaya kalkışınca Gazze’den kovulan Muhammed Dahlan’ı bu liman üzerinden bölgeye sokmak niyetindeler. Hamas’tan intikam almak için BAE’nin adamı Dahlan’dan daha etkili bir isim bulamazlar. Yani pek çok şey yılların açık hapishanesini yeniden dizayn etme hedefine yönelik duruyor. Nüans; biri yılların açık hapishanesini sürdürülebilir kılmak diğeri burayı “ölüm kampı” olarak elinde tutmak istiyor.
Sözü, Temsilciler Meclisi’nin Demokrat üyelerinden Ro Khanna’nın sözleriyle noktalayalım: "Aynı anda (Gazze’ye) yardım sağlama ve İsrail'e gıda kamyonlarını bombalaması için silah verme politikası güdemezsiniz."
Kundakçıya benzin, kundaklanana bir bardak su!
Yazarlar
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları






























































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
26.12.2025
15.12.2025
8.12.2025
26.11.2025
11.11.2025
3.11.2025
27.10.2025
20.10.2025
13.10.2025
5.10.2025