Fehmi KORU
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne (İBB) yönelik bir operasyonda bir gazeteci de gözaltına alınıp tutuklanmıştı.
‘Casusluk’ iddiasıyla…
Gazetecinin adı Merdan Yanardağ…
Dün de, altı gazetecinin ‘ifadeleri alınmak üzere’ Emniyet’e götürüldüğü haberiyle uyandık. Onların da, artık ‘İmamoğlu çıkar amaçlı suç örgütü’ olarak anılan İBB’ye yönelik soruşturma kapsamında bu muameleye tabi tutulduğu, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından açıklandı.
‘Şüpheli’ sıfatıyla Emniyet’e götürülen gazetecilerin adları şu: Soner Yalçın, Şaban Sevinç, Aslı Aydıntaşbaş, Ruşen Çakır, Yavuz
Oğhan ve Batuhan Çolak…
Yazımı yazarken bu gazeteciler hakkında gözaltı ve tutuklama aşamasının söz konusu olup olmayacağı bilinmiyordu.
İçimden “Umarım olmaz” düşüncesi geçti.
Sonunda serbest bırakıldılar ama nedense yurtdışı yasağı kısıtlamasıyla…
Türkiye’de şu sırada cezaevlerinde kaç gazeteci misafir edildiğini bilmiyorum; fakat cezaevi misafirleri arasında, yetkili ağızlar aksini iddia etseler bile, gazeteciler olduğunun farkındayım.
Fatih Altaylı gibi tanınan bir gazeteci 100 günü aşan bir süredir cezaevinde olduğu için, eminim, kamuoyu da bu durumun farkındadır.
Zaten bizler bilmesek de Türkiye’yi yakın gözlem altında tutan uluslararası örgütler her gözaltına alınan gazetecinin kaydını teker teker tutuyor ve raporlarında zikrediyor.
Ülkemizle ilgili raporlarda basın özgürlüğü konusunda görünüm pek parlak değil.
Önemli mi o raporlar?
Bu sorunun cevabını merak edenler, onu, kolayca ulaşabilecekleri bir kişiye yöneltebilirler…
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’e…
Ekonominin sorumluluğunu üzerine aldığı günden bu yana en büyük sorun olarak bilinen enflasyonun üstesinden gelmekte zorlanan ve kamuoyuna verdiği sözleri yerine getiremediğinin mahcubiyetini yaşayan Şimşek, soranlara doğruyu söyleyecektir.
Doğru şu: Basın özgürlüğü kuşkulu bir ülkeye yerli-yabancı sermayedarların yatırım yapması düşünülemez.
Ülkeye dışarıdan yatırım gelmez, yerli sermayedar da önünü göremediği bir ortamda, yatırıma dönüştürmek yerine parasının üzerine yatmayı yeğler…
Banka faizi daha güvenilir bir getiri kapısıdır çünkü…
Ekonomisi bozuk bir ülkede kökleşmiş sorunlara çözüm bulmak da zordur; hele o çözüm kitlelerin benimsemekte zorlanacakları türden ise, bu daha da zordur…
Aslında benim bunları hatırlatmama bile gerek yok; ülkemizin her günkü gerçeği bunlar değil mi?
Gazeteciler son zamanlarda ilginç bir suç ithamı ile karşı karşıya bırakılıyorlar. ‘Yalan bilgiyi alenen yayma, suç örgütüne yardım etme suçu’…
Herhalde böyle bir yasa maddesi var ve gazetecilere karşı o kullanılıyor…
Gazetecilere potansiyel suçlu muamelesi yapıldığı dönemler oldu elbette; basın tarihimiz o tür uygulama örnekleriyle doludur. İstanbul’da yıllardır varlığını sürdüren bir ‘Basın Müzesi’ var, orada örneklere rastlamak mümkün. Ankara’da da vaktiyle gazeteciler tarafından ‘Hilton’ diye adlandırılmış Ulucanlar Cezaevi bir tür basın müzesi gibi bugün…
İyi ama, yıl 2025 ve o günler çok geride kaldı.
Gazeteciler için ‘yalan bilgiyi alenen yayma, suç örgütüne yardım etme’ ithamı neden kullanılamaz?
Kullanılamaz, çünkü gazetecilerin yaptığı iş tamı tamına ‘bilgiyi alenen yayma’ işidir. Mesleğin ‘yalan habere’ izin vermeyen etik kurallarına uymaları beklenir gazetecilerden…
Anayasa (m. 28) “Basın hürdür, sansür edilemez” maddesiyle gazetecinin işinin kapsam genişliğini belirlemektedir.
Gazeteci elbette haberini yazar veya yorumunu yaparken ‘yalana’ sapmaz; sapamaz… Bunu suç haline dönüştürmek anayasanın hükmüyle çelişeceği için, saptığında devreye girmek üzere, Gazeteciler Cemiyeti, Basın Konseyi, Ombudsman gibi meslek kurumları var…
Dünyanın demokrasi iddialı her ülkesinde durum böyledir.
Geçen gün, dünyanın ismi en fazla bilinen gazetesi New York Times’ta (NYT), Donald Trump’ın ABD’yi nereye doğru yönlendirdiğiyle ilgili uzunca bir değerlendirme yayımlandı.
NYT’nin o değerlendirmede seslendirdiği iddiası şu: “Trump ülkeyi adım adım demokrasiden uzaklaştırıyor ve otoriter bir rejime doğru yönlendiriyor.”
Trump daha önce NYT ve Wall Street Journal hakkında milyonlarca dolar tazminat talep edilen davalar açmıştı. Herhalde bu yazıyı da boş geçmeyecektir.
Devlet yönetiminde bulunanların basına karşı yapabilecekleri tek şey, bağımsız yargıya başvurmaktır.
Aynı NYT, Gazze konusunda İsrail yanlısı çizgisi sebebiyle basın örgütleri tarafından eleştiriliyor. Yazılarıyla katkıda bulunan akademisyen, sanatçı, siyaset ve diplomasi dünyasından çok sayıda yazar, NYT’nin bu tutumuna yazılarını keserek tepki verdi…
Basının yanlışlarına karşı ne yapılabileceğinin örneği giderek otoriterleşen ABD’den alınabilir.
Gazeteciler rahat bırakılsın beyefendiler; hem ülkenin, hem de sizlerin çıkarına olan budur…
Yazarlar
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları





























Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
28.12.2025
26.12.2025
25.12.2025
23.12.2025
19.12.2025
18.12.2025
16.12.2025
14.12.2025
12.12.2025
9.12.2025