Figen Çalıkuşu
Önce “Nas ortada” dendi. Nas ortada dendiği vakit,
Anayasanın başlangıç kısmında, laiklik ilkesi gereği kutsal din duygularının Devlet işlerine ve politikaya kesinlikle karıştırılamayacağı,
2. maddesinde Türkiye Cumhuriyeti’nin demokratik ve lâik bir hukuk devleti olduğu;
24. maddesinde de Devlet’in sosyal, ekonomik, siyasal ve hukuksal temel düzeninin din kurallarına dayandırılamayacağı yazılı idi.
“Nas ortada” ile başlayan bu süreç bana, 12 Şubat 2021’de yazdığım “Kapatma kararı ve bir ayrıntı…” başlıklı yazımı hatırlattı.
AYM kararını incelerken, AK Parti adına savunma yapan Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek’in savunması da dikkatimi çekmiş, satır satır okumuştum…
Anayasa Mahkemesi’nde AK Parti adına savunma yapan Cemil Çiçek bakın neler demiş:
“….bizim, dinî referanslar gösterdiğimiz iddia ediliyor. Peki, nerde dini referans göstermişiz? Hangi eylemde, hangi işlemde dini referans alarak biz düzenleme yapmışız, bunlarla ilgili herhangi bir şey yok”
“….bir iktidar partisinin bir muhalefet partisine nazaran laiklik karşıtı olması esasen imkânsızdır. Çünkü ne yapsa yargı denetimine tabi. Bunun gereğini yapmayanlar da zaten Ceza Kanunu’na göre suç işlemiş oluyor.”
“….Eğer siz çıkardığınız yasaları, çıkardığınız yönetmelikleri, tüzükleri yayınladığınız, dinî referans veriyorsanız, yani laikliğe aykırı dinin herhangi bir hükmüne dayanarak bir düzenleme yapıyorsanız, bu zaten hem iç hukukumuz bakımından mümkün değil hem de demokratik değerleri benimsememiş bir partinin, bir hükûmetin, bir iktidarın Avrupa Birliği çatısı altında yer alması mümkün değil.”
“…Dolayısıyla biz, hem evrensel laiklik anlayışına hem 1982 Anayasası’nın en başta 24’üncü maddesi olmak üzere bu konudaki düzenlemelere uygun bir laiklik anlayışını benimsiyoruz.”
Cemil Çiçek, bugün Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu Üyesi ve en son açıklamalarından birinde de şöyle diyor:
“Anayasa toplantısında 50 +1'in hem bugün hem de gelecekte önemli sıkıntılara sebebiyet vereceğini ve Türkiye'yi bir kaosa sürükleyeceğini söyledim, yine söylüyorum”
Türkiye Cemil Çiçek’in ifadesi ile bir kaos yaşıyor…
Kaosun ekonomi temelinde, dini bir referans olan “Nas” ısrarı yatıyor.
Peki Nas hükümleri ekonomiye iyi geldi mi?
“Nas ortada iken” faiz inecek, enflasyon inecek dendi. Bir ekonomik program açıklandı. Faiz indi ama enflasyon zıpladı. Milli paranın erimesine göz yumuldu, halkın yoksullaşması izlendi.
Türk Lirası’ndaki erime durdurulamadıkça yaşanan türbülansa Merkez Bankası beş kez müdahale etti. 21 günde 17 milyar dolar satıldı, döviz rezervleri iyice azaldı. Ama o da işe yaramadı.
Türbülans şiddetli fırtına eşliğinde devam ederken, Pazartesi gecesi yapılan açıklamalar ile “Nas”ın açık açık ret ettiği faiz örtülü olarak geri geldi.
Ama bu kez de Diyanet İşleri itiraz etti…
Diyanet’den hem de Yüksek Kurulu Başkanlığı’ndan derhal açıklama geldi,
"Bu tür mevduat hesaplarına tahakkuk ettirilen fazlalıklar faiz olup dinen haramdır. Söz konusu faiz oranlarının enflasyonun altında ya da üstünde olması, bu işlemi faiz olmaktan çıkarmaz. Bu itibarla bankaların vadeli mevduat hesaplarına para yatırmak caiz değildir"…
Diyanet, artırılan faizin üzerindeki örtüyü kaldırdı, yapılan faiz artımı dedi…
Bu kez de “Nas” ortada kaldı…
Şimdi önce Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurul Üyesi Cemil Çiçek’e ve sonra AK Parti vekillerine sormak gerek….
Kapatma davasında Cemil Çiçek ne demişti:
“….bizim, dinî referanslar gösterdiğimiz iddia ediliyor. Peki, nerde dini referans göstermişiz? Hangi eylemde, hangi işlemde dini referans alarak biz düzenleme yapmışız, bunlarla ilgili herhangi bir şey yok”
Ama şimdi var…
Türkiye’de halen bir anayasal devlet düzeni bulunuyor…
Anayasal düzen var ise Nas’a göre devlet yönetimi olamaz…
Hukuksal olarak netleştirilmesi gereken bir sıkıntılı durum var karşımızda.
Ne diyorsunuz?
Özellikle siz Cemil Çiçek…
Laikliğe aykırı dinin herhangi bir hükmüne dayanarak bir düzenleme yapıyorsanız, bu zaten hem iç hukukumuz bakımından mümkün değil, yargı denetimine tabi, gereğini yapmayanlar ise Ceza Kanununa göre suç işlemiş olur, diyordunuz…
2008 yılında,
Laikliğe aykırı, dinin herhangi bir hükmüne dayanarak bir düzenlemenin suç olduğunu duyurmakta idiniz.
2021 yılında “Nas” ortaya gelmiş iken,
Şimdi ne diyorsunuz Cemil Bey?
Yazarlar
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKUVVETLER AYRILIĞI YOK İSE… 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
1.08.2025
25.07.2025
19.07.2025
11.07.2025
4.07.2025
28.06.2025
20.06.2025
2.06.2025
23.05.2025
18.05.2025