Gökhan BACIK
Panama Belgeleri gibi kaynaklardan anladığımız nedir? İlk nokta şudur: Büyük sermaye varlığını borçlu olduğu ülkelerin ve o ülkelerin vatandaşlarında “vergi kaçırmak” için bazı uluslararası yollar bulmuş. Ancak bu orada kalmamış. Ülkeler ve elbette uluslararası sistem de bunu bir şekilde “tolere etmiş.” Böylece ideolojik görüşü farklı olsa bile “zengin ve güçlülerin işine gelen” bir düzen kurulmuş.
Bazı ülkelerin iç siyasetini inceleyince bir süredir garip durumlar söz konusuydu: Mesela siyasi iktidar ile ideolojik olarak taban tabana zıt sermaye grupları şaşırtıcı biçimde uyum göstermekteydi. Malezya’dan Türkiye’ye kadar geniş bir alanda hatta içine Rusya, İngiltere gibi ülkeleri alacak biçimde bir bölgede böyle bir garip durum söz konusuydu. Dahası bu uluslararası ilişkileri etkilemekteydi: Suudi Kralı Selman bir yandan Türkiye’ye hatırı sayılır finansal destek sağlarken bir yandan İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu’ya destek sağlıyormuş. Bütün bunlar şunu gösteriyor: Parayı ve gücü elinde tutanlar “benim gemim yürüsünde her türlü siyasete katlanırım” noktasında bir “kardeşler kulübü kurmuşlar”.
Sermaye ve ahlak arasındaki ilişki eskiden beri zayıftı; ancak günümüz gelişmekte olan ülkelerinde neredeyse kalmadı. Sermaye kendi çıkarları için her türlü otoriter siyasete “çiçek uzatmaya razı”. Bir iş adamı artık “ülkemde sorunlar olabilir her gün şu kadar insan ölebilir, ülkede basın özgürlüğü kalmamış olabilir; ama zaten ben bu ülkede kazanıp hayatımın neredeyse tamamını yurt dışında geçiriyorum.” diye düşünebiliyor. Gelişmekte olan ülkeler ve orada yaşayan insanlar “politik gücün ve büyük sermayenin” post-modern kölesi olmuş haldeler. Normal şartlarda “kavga etmesi gereken farklı iki görüşten gelen” iş adamı ve siyasetçi eşi benzeri görülmemiş ilişkilere girebiliyor.
Bu ahlaksızlık düzeni başta AB gibi uluslararası kurumları neredeyse felç etti. Bir zamanlar AB’nin “yumuşak gücünden” bahis ediyorduk. Bir zamanlar AB, “çocuk işçi çalıştırılan firmanın ürünü dahi almam” diyordu. Şimdi, AB “sıradan bir örgüt” haline geri döndü. Dünyada AB’nin artık demokratikleşme konusunda bir yumuşak gücü kaldığını düşünen sanırım bir tane bile uzman kalmamıştır.
İşin en tuhaf tarafı “para üzerinden” İslam dünyası da büyük ölçüde bu kapitalist yapının içine girmiş oldu. Camiler, tekbirlerle süslenen günlük hayat perdesinin arkasında her türlü faiz, kara para trafiği, rüşvet gibi pratiği çekinmeden yapan “yeni İslam dünyası elitleri” var.
Siyasette dindar söylem ile yeni sağ söylem bu yapının toplumun her kesimine aktarılmasında büyük bir iş görüyor. Bu arada Malezya’nın İslamcı Başbakanı ile İsrail’in Başbakanı’nı “Mekke ve Medine’nin hadimi” Suudi Kralı fonluyor! Komünizm karşısında ciddi mücadele eden İslam dünyası, 20 yıl içinde kapitalizm tarafından paramparça edildi.
İslamcı, Batıcı, seküler, ateist, Müslüman, dindar, Hristiyan, Siyonist, çevreci, Rus, İngiliz ve dahi birbirinden farklı pek çok kimlikten gelen; ama hepsi “sadece ve en başta kendi çıkarını” düşünen “yeni küresel elitler” bir düzen kurmuş durumdalar.
Sahne önünde birbiri ile kavga eden bu elitlerin en büyük derdi, kalabalığın sırtından elde edilen gücü ve parayı saklayacak “güvenli limanlar” oluşturmak. Aklımıza sadece bir iki küçük ülke gelmesin! Adım adım büyük sayılacak ülkelerin kendisi bir tür “liman” haline geliyor.
Batılı bir bankacı bana şöyle demişti: “Bana parasını yatıran müşterinin parasını arttırmam lazım. Eğer Kuzey Kore lideri yüksek faiz verse ve benim oraya güvenle para yatırmam mümkün olsa bunu bile yaparım. Filan ülkede demokrasi yoktur diye parayı yatırmayıp müşterime zarar ettirirsem kovulurum.” Sanırım hikayenin özü bu.
Korkutucu olan ise şudur: Bütün bu “iç yapı” uluslararası sistemin bilenen mekaniğini felç etti. Dünyada büyük krizler gerçekleşiyor ve bu yapının elitleri mutlu olsun diye halklar birbirinden nefret eder hale geliyor. Büyük ihtimalle bir frene basılmazsa daha büyük bir dünya buhranına gideceğiz.
Yazarlar
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATürkiye’nin Demokratikleşmesi ve Kürt Sorununun Çözümü: Ciddiyetin Tarihsel Zorunluluğu... 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezGonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’nin en iyi/kötü dönemi hangisiydi? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENPogromlar, darbeler, acılar ayı Eylül.. 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir 12 Eylül Sabahı 12.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMesele CHP Değil! 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBİR ÖĞRETMEN YETİŞTİRME HİKAYESİ 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAAçlığı yönetemeyenler aç hayvanlarla uğraşıyor: Ülke yangın yeri 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava: Beklentiler, Gelişmeler, Olasılıklar 5.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKParti kapatma! Kayyum veya emanetçi ata yeter… 4.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezHangisi doğru? 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
7.09.2025
1.09.2025
24.08.2025
17.08.2025
3.08.2025
21.07.2025
14.07.2025
17.06.2025
27.05.2025
24.03.2025