Gürbüz ÖZALTINLI
Şunu bil; sıradan bir insansın…
İyisindir hoşsundur da… “Küçük gündelik işlerde” çoğu zaman dayanışmacı değil beleşçisindir mesela. Üstelik tembelsindir de… “Sıradan” bir işin ucundan tutulacaksa ortalarda pek gözükmezsin. Alışveriş yapılacak, yemek pişirilecek, ortalık toparlanacak, çamaşırlar asılacaksa sıvışıverirsin. Sonucundan yararlanılacağı zaman sessizce yerini alırsın ama.
Neşeli insansındır. Can yakmayı sevmezsin. Fakat küçük Kişisel stratejilerin de vardır doğrusu. Grupta çoğunluğu kollarsın. Yatılı okul talebeleri gibi; zayıf, naif bir elemanı çoğunluk tiye almaya başlayıp, eğlenceliğe dönüştürdüğünde senin “durun bakalım” dediğin pek görülmemiştir. Şen şakrak katılırsın sen de “ironik ezme seanslarına”… Bunlar, hayatın üzerinde durmaya değmez küçük eğlenceli oyunlarıdır. Sen bir büyük davanın adamısındır! İşçiler ezilirken, Kürtler öldürülürken, Müslümanlar aşağılanırken mazlumların yanındasındır nasılsa.
Titizsindir. Temizsindir. Ama arabanın camından çer çöp atmışlığın, fırsatını bulduğunda kırmızı ışıkta geçmişliğin de çok olmuştur. Önemli değil; nasılsa “büyük davada”; medeniyetten, yeşilden yanasındır şehir ahalisi gibi sen de…
Ayrımcılıktan nefret edersin bilirim. Pek haz etmediğin bir entelektüelden söz açıldığında hınzır bir gülücükle attığın “onun için gay diyorlar” kılçığının ayrımcılıkla ne ilgisi olabilir? Elimizde bir bu“ince mizah” kaldı, onu da mı alacaksınız? Political Correctness’ın modası geçeli çok olmadı mı hem? Cetvel gibi sıkıcı mı yaşayalım?
Küçük de olsa, yalanları sevmezsin. Kant bile su dökemez eline. Hayat bilgin seni uyanık tutar. Domates alırken pazarcıya arkanı dönmeyeceğini bilirsin. Ama tarafı olduğun “büyük davaların”büyük yalanları olabileceğini düşünmezsin. “Şüphe”, işine geldiğinde çöpe atılacak ilk duygudur.
Haklara saygın sonsuzdur. Ayrıcalıklardan nefret edersin. Fakat mesela çocuğuna bir öğrenci yurdunda verilen iki kişilik odayı tek kişilik odayla değiştirmek için torpil peşinde de koşarsın. O kadar da değil tabi. Çocuk bu. Elbette kollayacaksın. Hem sen yapmasan başkası torpil yapıp kapacak odayı. Bilmiyor muyuz?
Ehliyetini sınava girmeden aldığını nasıl da iş bitirici bir gururla anlatırsın. Haksız mısın? Bitirmişsin işi işte. Memleketin çivisi çıkmış düzeniyle alay etmeyeceksin de ne yapacaksın.
Kendini övmeyi sevmezsin. Ama bir yere kadar. Fazla tevazu da kibirden gelir. Zaman zaman kadrini bilmeyenlere “o meseleyi ilk ele alanın sen olduğunu” da hatırlatman kendine saygının gereğidir elbette.
Sana sorulsa, çoğunluk tartışmalarda adap usul bilmiyordur. Herkes çok konuşuyor, hiç dinlemiyordur. Haklısın. Sen hiç öyle değilsin…
Zor durumlarda arkadaşlarından aldığın destekleri kendinden gurur duyarak anlatmayı seversin. Birisi pasaport çıkartmana yardım etmiştir. Öteki, seni elinden tutup yüksek bir bürokratla tanıştırmış işini halletmiştir. Bir diğeri, çok sıkışıkken üç beş dirsek çıkmıştır. “Sağ olsunlar” dersin. Demesine dersin de… Gözlerinin ışığından, aslında kendi saygınlığına duyduğun hayranlık sızar. Sana yapılanlar, onların değil, senin değerinin kanıtlarıdır.
Gösterişi hiç sevmezsin. Arada bir, çok sıradan bir iş, anlatılmaya değmez bir insanlık görevi olarak“bir çocuk okuttuğunu” mırıldanırsın. O çocuğun sana kaça mal olduğunu ise duyan olmamıştır hiç. Ayda 100 mü, 150 mi? Ayıptır zaten rakam söylenmez.
Ünlü insanlara biraz düşkünlüğün vardır. Hangimizin yok ki? Şöhret zaten insanı kendine çeken bir şey değil mi?
Dedikoduyu ise hiç sevmezsin. Ben seveni görmedim zaten.
Hayatta en büyük yanlışın herkesi kendin gibi iyi niyetli zannetmen olmuştur. Gülme; başına ne geldiyse bundan geldi senin.
Bir de meşhur yemin meselesi vardır bilirsin… Yemin etmemiş olsan senden her isteyen dostuna gider, imzayı basar kefil olursun. Ama yemin etmiş bulundun bir kere işte.
Hayvan sevgini ise kimseyle yarıştıramayız. O güzelim köpekleri alıp sonra terk edenlere kızgınsındır. Tüyleri dökülmeyecek olsa, her gün dolaştırmak zorunluluğu bulunmasa alıp götürür bağrına basarsın. Bir de hayvan barınaklarının içler acısı hali tüketir bitirir seni…
Birisi sana derdini anlatıyorsa ilk sözün kendi derdini söylemek olur. “Ben de” diye başlarsın konuşmaya. Yarenlikte üstüne yoktur.
Eleştiriye tahammülün vardır… Genellikle, eleştirilmediğin zamanlarda…
Fazla mı kasvetli oldu? Galiba ölçüyü kaçırdım. Keseyim burada…
Bunları da gör istedim. Yoksa iyi tarafların çok tabi. Sıradan insan demek, iyiyle kötünün güreştiği bir iç dünya demek değil mi?
Buraya kadar yaptığım yetmezmiş gibi tüyleri iyice kaldıran bir bilgiçlikle; “Ahlak, kendi kötülüğümüze kendi elimizle açtığımız bir savaş değilse nedir ki” diye sorsam, hak vermez misin?
Kendi kötülüğüyle mücadele şuuru üretebilen varlıklar olarak iyiliğimizden kuşku duymaya hakkımız var mı?
Şili’deki madencileri biz kurtarmadık mı? Gölcük, Adapazarı yıkıldığında hiç tanımadıklarımız için yollara düşmedik mi? Kardeşlerine, arkadaşlarına böbreklerini bağışlayanlar bizden değil mi? Hrant vurulduğunda; Özgecan’a kıyıldığında ta içimizden bir şey kopmadı mı?
Başkaları için tuttuğumuz yaslar; duyduğumuz sevinçler hep maske miydi?
Sen de yaşamadın mı bütün bunları?
“Merhamet” insandan başka kimin lügatinde var doğada?
Evet, iyiyle kötünün kendine has bir karışımısın. Sıradan insansın…
Kim misin sen? Kimi mi anlattım?
Hepimizi…
Aynamızla konuşuyorum. Sen, ben, onlar… Hepimizin aynasına sesleniyorum.
Sıradan insanlar olarak kendimizden bir kolaj yapıyorum. Kendimin de bu paragraflardaki duraklardan bir kısmına (belki de her birine) çeşitli kıvamlarda uğrayıp geçerek; kim bilir bugün de bazılarını taşımaya devam ederek, içinde yer aldığım bir kolaj bu.
Şaşırdığım şey ise başka.
Bu kadar kusurlu ve çelişik varlıklar olarak biz insanlar, küçük hayatlarımızdan büyük davalara sıçradığımızda, nasıl oluyor da benzerliklerimizi unutarak bütün erdemleri kendimizde, şeytanlıkları da“ötekinde” görmeyi başarabiliyoruz?
Siyasette nasıl bir büyü var ki bizim sıradan hayatlarımızın bütün günahlarını yıkayıp, arındırıp kendimizi kusursuz kurtarıcılar olarak görmemizi sağlıyor…
Ve utanmadan boğaz boğaza geliyoruz?
Çok mu naif bir soru oldu bu?
Fakat unutmayın, gerçek soruları çocuklar sorarlar.
Yazarlar
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
























































































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
28.04.2024
14.04.2024
8.04.2024
5.04.2024
25.11.2023
16.11.2023
12.11.2023
9.05.2023
7.05.2023
2.05.2023