Hadi ULUENGİN
KENDİ açımdan bakarsam bugünkü durum üstadım Raymond Aron’un taraftar seyircisaptamasına pek uymuyor.
Evet, ortada bir mücadele var ve ben de seyirciyim ama taraftar değilim!
Hasımlardan biri lehinde veya aleyhinde tezahürat yapmak zaten ne kelime...
En pespaye bel altı vuruşların gırla gittiği bir kavgada o hasımlardan birine şakşak, diğerine ise lânet yağdırmak ne ahlâkî terbiyemle, ne de siyasi duruşumla bağdaşır.
Öte yandan, bütün samimiyetimle söylüyorum, “fakat her şeye rağmen kalbim yine de şuna veya buna meylediyor” bile diyemem.
***
DİYEMEM ama muhterem ve saygın kanaat önderi addettiğim Gülen Hocaefendi ve Camia’sına yirmi küsur senedir sevgi ve hürmet beslemiş olduğum da doğrudur.
Zaten şeffaflık, dişilik ve estetik yoksunluğu eleştirilerimi daima ifade etmiş olmakla birlikte, dün olduğu gibi bugün de Camia’nın dev bir misyon yerine getirdiğini düşünüyorum.
Hizmet Hareketi dünyadaki İslam algılamasını olumlu kılmaya çalışmak; din ve mezhepler, dolayısıyla medeniyetler arası hoşgörü ve diyalogu güçlendirmek; kültürel aidiyetini taşıdığım Türklük havzasını pekiştirmek; bilhassa da mevcut yeryüzü kurgusunu doğru ve rasyonel denklemde okumak konularında çok büyük başarılara imza attı.
Bunun inkârı nankörlük olur ki, nitekim de temennim, atmaya devam etmesidir.
Tamam ama yukarıdaki şeffaflık yoksunluğunun doğal uzantısı olarak ve yarı Cizvit- yarı Bolşevik yöntemlerle hiyerarşiye paralel bir yapı inşa etmek; artı, hem özellikle Emniyet ve Yargı bünyesindeki bu sızma vasıtasıyla toptancı ve intikamcı bir adalet uygulamaya kalkışmak, hem de her iktidarın yumuşak karnını oluşturan bir yolsuzluk çıkartmasıyla AKP hükümetine ve Başbakan Erdoğan’a açıkça kumpas kurmak kabul edilecek bir şey değildir.
Dolayısıyla, kendi hesabıma ne Gülen Hocaefendi ve Hizmet Camia’sına yakın bir taraftar seyirciolabilirim, ne de en azından gönlümün oraya meylettiğini söyleyebilirim.
***
AYNI sempati- antipati ikilemim yukarıdaki siyasi kurum ve lideri için de geçerlidir.
Mevcut olmadığı için yirmi küsur yıl değil ama sözkonusu parti kurulmadan önce bile sonradan AKP’ye dönüşecek olan çizgiye daha en baştan olumlu baktım. Haklı da çıktım.
Nitekim askerî vesayeti bertaraf ederek sivilliği hükümran kılmaktan Kürt sorununda hayati adım atmaya; artı, Türk modelini uluslararası düzeyde örneğe dönüştürmekten toplumsal refahta muazzam sıçrama gerçekleştirmeye, o AKP ve o Recep Tayyip Erdoğan bir dizi dev atılımı daha şimdiden modern Cumhuriyet tarihine yazdılar.
Tabii ki bunları inkâr etmek de nankörlük olur ve zaten çoğunun geri dönüşü yoktur.
***
FAKAT ben yine de iktidar partisi ve Erdoğan’dan yana taraftar seyirci değilim!
Veya kalbim hiç olmazsa gizli gizli o tarafa temayül göstermiyor.
Zira zaten her gün sıraladığım nedenlerden ötürü, artık tamamen otokrat rotaya giren Başbakan’ın yönetim tarzıyla uzlaşmak veya kerhen he demek, bizzat kendisinin katkı sağladığı sivil ve çoğulcu demokrasiden taviz vermek anlamına gelir.
Üstelik de kötü gidişata dur demek refleksini körelterek, durumu çok vahimleştirir.
***
ANCAK her iki bağlamda da bu tavrı asla tarafsızlık olarak algılamamak gerekiyor!
Ne hâlleri varsa görsünler diye sıyrılıp kendini tarafsız seyirci ilân etmek kaypaklığın ve kolaycılığın dik âlâsı olacağı gibi aslında ahlaki ve siyasi kıstaslardan da vazgeçmek olur.
Evet, seyirciyiz ama hasımlardan birine değil yalnız ve yalnız kurallara mutlaka taraftar olmakla yükümlüyüz ki, onların neler olduğu konusuna yarın geleceğim.
Yazarlar
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları








































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
26.02.2016
12.02.2016
6.02.2016
29.01.2016
22.01.2016
18.01.2016
15.01.2016
8.02.2016
1.02.2016
25.12.2015