Hadi ULUENGİN
YANILIYOR olmayı isterim ama gerçekçiyim!
Dolayısıyla 30 Mart seçimleri konusunda hayale kapılmayalım.
Önümüzdeki üç hafta içinde çok çok hayati bir olay yaşanmadığı takdirde, sonuçlar ne iktidar, ne de muhalefet açısından öyle aman aman bir gösterge sunacak.
Yani bu oylama bir turnusol kâğıdı değildir ve olmayacak!
***
OLMAYACAK, çünkü yukarıdaki beklenmedik durum hariç, belki birkaç puan kaybetse bile AKP önemli bir ihtimalle 2009 yerel seçimlerinde elde ettiği yüzde otuz dokuzluk oran civarında kalacak.
Böyle bir sonuçtan sonra da genel seçimlerdeki ve anayasa referandumundaki yüksek skorları emsal göstererek işte haydi haydi geriledi demek ancak ucuz mugalâta olur.
Zira elmalarla armutları karıştırmayalım. Dünyanın her yerinde olduğu gibi Türkiye’de de siyasi ve mahalli tercihler arasındaki farkı görmek zorundayız.
Buna bir de normal iktidar yıpranmasını eklemek gerekir ki, ampul amblemli parti şayet biraz gerilerse zafer diye bağırmak boş bir avuntudan öteye gitmez.
Bunun yegâne istisnasını, iktidar kurumu için gerçekten de cezalandırma anlamına gelecek bir tepetaklak yuvarlanma oluşturur ki, dediğim gibi, bu olasılık realist gözükmüyor.
***
GÖZÜKMÜYOR, zira 17 Aralık’tan beri olup bitenlere rağmen AKP ve Erdoğan kendi seçmeni nezdinde öyle hatırı sayılır bir prestij kaybına uğramadı.
İster refah düzeyi yükselen ve cebri muhafazakârlaşmayı olumlu addeden kitlelerin himmet duygusu devreye girsin; ister karizmatik Başbakan’ın o kitleler üzerindeki kişisel cazibesinden kaynaklansın; isterse dekumpasla sırtımızdan vurulduk dürtüsü tepkisel bir reflekse dönüşsün, iktidar partisi yine kendi tabanı açısından, badirede bazılarının sandığı ve umduğu kadar fazla fire vermedi.
Üstelik yerel seçimlerin son tahlilde insanların günlük hayatlarını ilgilendirdiği ve AKP belediyelerinin de genel olarak yüksek performans sergilediği düşünülürse, seçmenlerin onlar lehinde oy vermeye devam etmesini ne yadırgamak, ne de abartmak gerekir.
***
ÖTE yandan, iktidar- Camia hesaplaşmasında taraf değil seyirci olduklarından ve bütün dinamikler kendi iradeleri dışında geliştiğinden, muhalefet partileri de öyle rüzgârı pupadan alan bir yelken şişiremediler. Aman aman bir tırmanış grafiğine geçemediler.
Çift taraflı bel altı vuruşların pespayeliğine rağmen o muhalefetin seçmen potansiyeli tıpkı iktidarınki gibi üç aşağı, beş yukarı aynı kaldı ki, zaten tam burada Seyfettin Gürsel’in geçen hafta Radikal’de yaptığı şu saptamayı aktarmak istiyorum:
“Ortaya çıkan vahim ve ciddi iddiaların doğruluğuna ya da uydurukluğuna inanıp inanmamak sağduyuya, daha çok da siyasal pozisyonlara kalmış gözüküyor.
Çoğu seçmen neye inanmak istiyorsa ona inanacak.”
***
İŞTE 30 Mart oylamasına üç hafta kala işin özü budur!
Seçmen sağduyudan ziyade siyasi pozisyonlarına; yani bütün olup bitenlere rağmen fazla değiştirmediği ve değiştirmeyi de ihtiyaç duymadığı kendi meşrebine göre davranacak.
Neye inanmak istiyorsa ona inanmaya devam edecek ve sandığa o yönde oy atacak.
Dolayısıyla da 31 Mart sabahı ortaya çıkacak sonuç hem iktidar, hem muhalefet açısından satrançtaki birpat beraberliğinden fazla öteye gitmeyecek.
Cumhurbaşkanlığı seçimleriyle ikinci, genel seçimlerle de üçüncü partiyi oynamak gerekecek ki, bunlar hakkında şimdiden öngörüde bulunmak müneccim şarlatanlığı olur.
Yazarlar
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA“Masada Milyonlar Var” 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
26.02.2016
12.02.2016
6.02.2016
29.01.2016
22.01.2016
18.01.2016
15.01.2016
8.02.2016
1.02.2016
25.12.2015