Hakan AKSAY
Uyanmasıyla hapşırması bir oldu. Allah'ın belası hastalığı bir türlü atlatamadığını düşünerek homurdandı.
Oysa bugün çok önemli bir gündü. Beyefendi'yi görecek, hatta fırsat bulursa onunla özel bir konuşma yapacaktı.
Kahvaltıda gazetelere bakarken iyice neşesi kaçtı. Bazı anketler bir sonraki seçimleri şüpheli hale getiren veriler yayımlıyordu. Bir an terlediğini hissetti. “Değerinin anlaşılması” ve “buralara yükselmesi” daha kısa süre önce gerçekleşmişti.
“Şu vartayı bir atlatalım, kurban keseceğim vallahi!” cümlesini içinden kim bilir kaçıncı kez telaffuz etti.
Sonra her seferinde yaptığı gibi kendini rahatlattı: “Ortada başka lider mi var! Hem mesele halkın özelliklerini iyi bilip kullanmakta. Milleti tanıyacaksın milleti!"
Yapmacık bir gülümsemeyle gazeteleri karıştırmaya devam etti. Beyefendi'nin son demeciyle ilgili bir haberi okurken çay bardağını devirdi. “Bu kadar da herkesi karşına almayacaksın, canım! Yarın öbür gün seçimlerde şey olursa...”
Kendi sözlerinden ürkerek sağa sola baktı. Çevresinde kimse yoktu. Derin bir nefes aldı. “Yok yok, hiçbir şey olmaz”dedi. “Milleti tanıyacaksın milletiii!”

* * *
Milleti hatırlayınca yüzünde alaycı bir ifade belirmişti. Bu ruh hali, aklına diğer bazı ünlüleri getirdi. Gülüşünün alay dozunu yükselterek birkaç muhalif ünlünün açıklamalarına göz attı. Bir ara bakışı ciddileşti. Sonra elindeki gazeteyi fırlattı. “Sen hâlâ utanmadan devlet düşmanlığı yap!..”
Sinirini bastırarak güldü yine. Daha düne kadar kendine tepeden bakan bir sürü ünlü bugün işsiz ve meteliksiz kalmıştı.
Oralardan kendisini “yandaş sanatçı” olarak eleştirenlere acıdığını düşündü. Aslında acımaktan çok nefret ediyordu onlardan. Hatta birkaç kez onların ölmesini istediğini düşünürken yakalamıştı kendini.
Sadece karşı görüşten olanların değil, kendisi gibi Beyefendi'nin yanında yer alanların bir kısmından da nefret ediyor ve onların da ölmesini istiyordu. Özellikle de Beyefendi'yle sık sık birlikte görüşenlerin, onun uçağına binme ve onunla samimi pozlar verme şerefine ulaşanların...
Oysa Beyefendi'nin fikirlerini en iyi savunanın kendisi olduğu “iki kere iki dört”tü. Üstelik ötekilerden farklı olarak kendine hafif küstah bir hava veriyor, sanki Beyefendi'yi bile eleştirebileceği izlenimi yaratıyor, ama tam zamanında en zeki kelimeleri bularak sadakatini kanıtlıyordu.
Bir kez daha kendine hayran oldu. Ellerini arkasında birleştirerek aynanın karşısına geçti. “Sen değil devlet sanatçısı, kültür bakanı bile olursun alimallah.”
Durdu. Kaşlarını kaldırıp gözlerini küçülterek “bu kadar yeter” gibi bir tavır takınarak kendini mütevazılaştırmaya çalıştı. Şimdi önemli olan bugünkü buluşmada Beyefendi'nin iyice gözüne girebilmekti.

* * *
Ünlüler arasında sırası gelince çıkıp herkesinkinden daha akıllı ve daha duygulu olduğundan kuşkulanmadığı bir konuşma yaptı. Sözlerini bitirince aldığı alkışların bile farkında olmadan göz ucuyla Beyefendi'ye baktı.
Beyefendi eliyle ağzını kapatarak ciddi bir yüz ifadesiyle yanındakilere bir şeyler söylüyordu.
Acaba konuşmasını beğenmemiş miydi?
Yoksa bir yanlışını görüp yanındakilerle paylaşarak onun cezalandırılmasını mı istemişti?
Belki de hiç dinlememişti bile onu?
Oysa o kadar özenmiş, üstelik bir de sesine aşırı derecede kalbî ton yükleyip bazı yerlere tıpkı Beyefendi gibi vurgular kondurmuştu. Sakın asıl sorun burada olmasındı? Belki de o üslup sadece Beyefendi'ye bırakılması gereken bir ayrıcalıktı...
Bu düşüncelerle kürsüde donup kalmıştı. Sunucunun uyarısıyla kendine geldiğinde beceriksiz bir acelecilikle ve abartıyla güldü. Ve sanki bütün bu çelişkili duygu ve düşüncelerini gizlemek için son derece hızlı adımlarla sahneden indi.
Sıra fotoğraf çektirme anına gelmişti. Fotoğrafta olmak “tarihe geçmek” gibi bir şeydi.
Diğerleri geride kalmış veya boş bulunmuştu. Adımlarını sıklaştırdı.
Danışmanlar söylemeden tam yanına oturmak doğru olmayabilir, diye düşündü. Ama yine de asla gölgede kalmamalıydı.
Aslında ilk sıranın her iki yanında da uygun yerler var gibiydi. Ama ayakları onu ikinci sıranın tam ortasına yönlendirdi.

* * *
Tam Beyefendi'nin arkasındaydı. Bir süre hiçbir şeyle ilgilenmeden önündeki yüce insanın titizlikle tıraş edilmiş ensesine ve iyice seyrelen saçlarına bakakaldı.
Sonra kendi kendine gülümsedi. İyi yapmıştı tam buraya konumlanmakla. Tıpkı ulu bir ağacın gölgesine, hatta gövdesine sığınma gibi sıcak ve korunaklı bir hissin etkisi altındaydı.
Ayrıca önde de olsa kenar koltuklardan birini seçseydi, kameralar asla onu fark etmeyecekti.
Kaynağını yalnızca kendinin bildiği sevincinden yayılan gülümsemeye son vermek için ağzını toparlayıp yüzüne ciddiyet maskesi takma kararı aldı.
İşte tam bu sırada beklenmedik bir şey oldu: Hapşırdı.
Bu hiç de hesapta olmayan fizyolojik eylemin yarattığı şaşkınlık, birkaç saniye içinde yerini korkuya bıraktı. Beyefendi'nin sağ elinde tuttuğu bir mendille ensesini kurulaması karşısında ter içinde kaldı.
Kısa bir tereddütten sonra hafifçe öksürdü ve gövdesini öne çıkararak Beyefendi'nin kulağına fısıldadı:
- Affedersiniz, efendim. Ben istemeden...
Sözü yarıda kesildi:
- Tamam tamam...
Korkunç bir felâketi henüz çok geç olmadan önleme gayretiyle devam etti:
- Kesinlikle kasıtlı bir şey değil. Birdenbire, kendiliğinden...
- Yahu, sus da iyi bir poz verelim be!
Bir anda çökmüştü. Hayatının en büyük yenilgisini almış gibi olduğu yerde küçüldü, omuzları düştü. Onun için artık dünyada hiçbir şeyin önemi kalmamıştı. Bütün birikimini ortaya koyarak durumu kurtarma planı yapmaya girişti.

* * *
Fotoğraf çekimi bittiğinde yerinden ok gibi fırladı. Önündeki insanların ayaklarına basarak hızla ikinci sıradan çıktı ve Beyefendi'nin çevresinde oluşan çemberi yarmayı başardı.
- Efendim, ben gerçekten çok üzgünüm. Az önce...
- Yav yine mi sen be! Tövbe tövbeee!..
Beyefendi bu sözlerle âdeta onun hayatını kararttıktan sonra hışımla oradan uzaklaştı.
Başka bir çözüm bulamayarak ve kendini uçurumun kenarında hissederek aniden koşmaya başladı. Kendisini son anda kollarından yakalayan iki koruma polisinin arasından boğuk bir sesle bağırdı:
- Beyefendi, sizi rahatsız etmek cesaretinde bulunuyorsam, bu sadece içimdeki pişmanlık duygusundan ileri geliyor. Siz de takdir edersiniz ki, efendim...
Sinirinden moraran ve titremeye başlayan Beyefendi haykırdı:
- Defol!..
Dehşetinden donarak kısık bir sesle sordu:
- Efendim?
Beyefendi ayağını yere vurarak tekrarladı:
- De-folll!..
Yüzü simsiyah oldu. İçinde sanki bir şeyler koptu. Hiçbir şey görmeden ve duymadan geri geri kapıya doğru gitti.
Dışarı çıktı ve bezgin adımlarla yürüdü.
Bir robot gibi evine geldi.
Üzerindekileri çıkarmadan divana uzandı...
Ve öldü.
NOT: 135 yıl önce yazdığı eşsiz öyküsü Memurun Ölümü'yle yazıya esin kaynağı olan Anton Pavloviç Çehov'a saygıyla...
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBaşkanlık monarşisi (presidential monarchy) meselesi: Teorik bir izah 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Önerisiz veya bizzat öneriyle eleştiri” 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları


































































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
1.08.2025
17.07.2025
26.06.2025
22.06.2025
11.05.2025
10.05.2025
13.04.2025
29.03.2025
20.03.2025
6.03.2025