Halil BERKTAY
Daha önce de kaydetmiştim; Oya Baydar da bu tartışmaya girdi bir yerinden. “Şehitler ölmez, vatan bölünmez”in eski solcu muadili ne olabilir ? “Sosyalizm ölmez, enternasyonal bölünmez” mi ? İşte o modda, nerede durduğu belli olmayan, bir eliyle verdiğini diğer eliyle alan, darmadağınık bir yazı yazdı (“Sol geçmişte kalmadı mı ?”, 7 Aralık 2011). Daha çok internette dolaşıyor. Sosyalizm için şu “tanım”ı verdi; arada kendi ünlemlerimle, çok az kısaltarak aktarıyorum :
“Peki sol nedir ? Daha da daraltalım, sosyalizm nedir ? [HB: İkisi aynı mı ?] Teorik, ideolojik, politik, tarihsel, vb tanımlara... girmeden: [HB: Neden ? Bütün mesele o politik ve tarihsel nitelik değil mi ?] Şu yaşadığımız dünyanın ahvalinden, insanların çektikleri türlü türlü acıdan, zulümden zalimden, şu kurulu düzenden memnun muyum, sorusuna verilen HAYIR cevabıdır sosyalizm. [HB : Yani statükoya her çeşit tepki sosyalizm mi ?] Bu dünyanın değişmesi gereği ve başka bir dünyanın mümkün olabileceği umududur. İnsanın doğayla ve kendisiyle barışık olarak her türlü baskıdan ve sömürüden kurtulmuş, özgür yaşayacağı eşitlikçi, adil, barışçı bir dünya özlemidir. [HB : bütün güzel sıfatları ardı ardına sıralarsak sosyalizm mi oluyor ?] İnsanlığın, eski çağlardan beri süren; dinlerin yeryüzünden gökyüzüne taşıyıp yaşamdan ölüm sonrasına ertelediği büyük ütopyasının bu dünyada gerçekleştirilebilmesi çabasıdır.”
Of of. Böyle bir sosyalizm tanımı olabilir mi gerçekten ? Oya Baydar sosyalizmin ne olmuş olduğundan değil, sosyalizmin kendisine varoluşçu açıdan ne ifade ettiğinden, kendi ruhunda nasıl bir yeri doldurduğundan söz ediyor. Üstelik de bunu (kötü anlamda) “şairane” bir tavırla yapıyor; somutluğu terk edip transandantal bir vecd ve istiğrak haline sığınıyor. Nitekim sonunda iş, dinlerin ahret ve cennet arayışıyla sosyalizmi özdeşleştirmeye kadar varıyor.
Geçtiğimiz hafta bu yüzden, mistik bir üslûp ve mistik bir içerikten söz etmiştim. İlk başlarda ise Sadık el-Azm’ın Toledo’daki sorusuna değinmiştim (Tartışmanın özeti (2) : Roni Margulies, 10 Aralık) : Siz inancınızı istediğiniz gibi taşıyın da, sadede gelelim; ortak pratikler itibariyle ne yapıyoruz ? Bu yaklaşımın Oya Baydar’a uyarlanması şöyle olabilir, örneğin –diyelim bir ekonomi veya tarih veya siyaset bilimi deyimleri, ya da bir 19. ve 20. yüzyıl sözlüğü hazırlıyoruz; içinde de bir “sosyalizm” maddesi olacak. Diyelim ki Oya Baydar’a verdik bu işi; zaten kendisi de eski bir akademik, bir sosyolog. Bunları mı yazacak ve öğrencileri(miz) de bunları mı okuyacak ? Diyelim ki bir adım ileri gittik; sadece sözlük değil bir de ana metinler, birincil kaynaklar seçkisi olsun istedik. Sosyalizmin hangi ana metinlerini alacak Oya Baydar : Gılgamış, kutsal kitaplardan pasajlar, anonim Ortaçağ köylü anlatıları, Osmanlı folkloru ve Nâzım’ın Şeyh Bedreddin Destanı (yârin yanağından gayri her yerde, hep beraber diyebilmek için) üzerinden mi gidecek, yoksa Marx, Engels, Lenin ve Stalin’in eserlerine veya Sovyet-Çin yasaları ile yönetmeliklerine mi başvuracak ?
Bir zamanlar Max Beer’in Sosyalizm ve Sosyal Mücadeleler Tarihi’ni okur, heyecan duyardık. Şimdi oraya mı dönüp sosyalizmi meta-tarihte arıyoruz, 20. yüzyıldan kaçmak uğruna ? Sınavlarda ne soracağız; diyelim ki çocuğun biri aynen Oya Baydar kıvamında döktürdü on sayfa. Aferin, sosyalizm gerçekten de budur, çok iyi anlatmışsın mı diyeceğiz ? Sıfır verip çaktıracak mıyız ? Kalemin kuvvetli, senden iyi masalcı olur, sen Sosyal Bilimleri bırak, gel seni Yaratıcı Yazım (Creative Writing) programına alalım diye bir alternatif, bir çıkış yolu mu sunacağız ?
Daha önce de sordum; bu sosyalizmimizin programı ne olacak ? Oya Baydar kitlelere asıl sosyalizm diye bunu mu anlatacak ? Fakat belki de sandığımdan daha ciddîdir bu olasılık; baksanıza, SODEP başkanı Hüseyin Ergun da aynı şairane “tanım olmayan tanım”a sarılmış; sosyalizmin 21. yüzyılda tek ciddî seçenek olduğunda israr ediyor. Bir de “dönen dönsün ben dönmezem yolumdan” diye kendini halk isyancılarıyla özdeşleştirip şecaat arzetmiş. Yıllardır bütün pozisyonu Leninist gelenek açısından “döneklik” demek olan ama buna hiç aldırmama akıl ve basiretini gösteren Hüseyin Ergun, şimdi “demokratik sosyalizm” adına başkalarına “döneklik” gibi imâlarda bulunuyor. Asıl sakatlık şurada ki, bu önemli tartışmanın üzerine sosyalist solun olabilecek en kötü alışkanlıklarının, bir duygusal şantajın, “dönüp dönmeme” diye ifade etmeyi yeğlediği bir ikilemin gölgesini düşürüyor.
Alışmış olmam lâzım ama, bu sığlık beni hâlâ şaşırtabiliyor. Yeryüzünde 1917-89 arasında Sovyetlerde ve diğer komünist partisi yönetimlerinde uygulanandan başka herhangi bir sosyalizm olmadı. Zayıf düşünsel arayışları görüldü, ama daima marjinal kaldı. Asla elle tutulur bir varlığa dönüşmedi. Eğer Lenin’den, Ekim Devriminden, komünist rejimlerden önce veya onlarla az çok zamandaş “demokratik sosyalizm”ler kurulup başarılı olmuş olsalardı, Sovyetler Birliği’nin çöküşü genel olarak sosyalizm fikrini de alıp götürmeyebilirdi. Oysa bugün, tarihsel sosyalizmin kirlenmişliği, önüne hangi sıfat (demokratik, barışçı, yeşil, insancıl, güleryüzlü, özyönetimci, piyasacı vb) getirilirse getirilsin, içinde sosyalizm geçen her türlü tabelâyı kullanılmaz kılıyor.
Bu yüzden sosyalizm, artık herhangi bir yeni sol projesinin birleştiricisi değil, ancak bölücüsü olabilir. Büyümeye değil (mümkünse) daha da küçülmeye yarar. İlginçtir; aynı şey Marksizm ve Marksist tarihçilik için de geçerli. Bugün Marksizmin tarihçiliğe sunabileceği özel bir yol göstericilik, metodolojik bir fayda yok. Bunda israr, tarihçiliğin zihinsel ufkunu genişletmeye değil, daraltmaya yarar.
Yazarlar
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKUVVETLER AYRILIĞI YOK İSE… 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
10.03.2025
8.03.2025
8.03.2025
6.03.2025
10.02.2025
29.01.2025
25.01.2025
16.01.2025
24.12.2024
20.11.2024