Halil BERKTAY
[19.4.2019] Bir zamanlar Yeni Dalga’sı (La Nouvelle Vague) vardı Fransız sinemasının. 1950’ler ve 60’lar; François Truffaut, Claude Chabrol, Jean-Luc Godard… Godard’ın Albert Moravia’nın Il disprezzo romanından hareketle 1963’te çektiği Le Mépris veya Contempt’te (hepsi aynı anlama geliyor: horlama, küçümseme, tiksinme, aşağılama), birbirine saygısı tükenen bir çiftin evliliğinin çöküşü anlatılıyordu. Yukarıda soldaki afişinde de gördüğünüz gibi, genç yazarın (Paul) eşini (Camille), şimdi seksenlerindeki Brigitte Bardot oynamaktaydı.
Dün gece ve bu sabah düşünüyordum; AK Partinin ve medyasının üst kademelerini toplayıp, 56 yıl önceki (benim 17 yaşımda gördüğüm) bu filmi seyrettirsek, hiç olmazsa başlığından etkilenip, karşılıklı saygının tükenmesi ne demektir, anlarlar mı acaba?
* * *
Nasıl aklıma gelmesin -- neydi iki buçuk haftadır yaşadığımız? Herhangi bir rasyonalitesi var mıydı, iktidar açısından? Hiç göremiyorum. Eğri oturup doğru konuşalım. Zerrece beklenmedik bir yenilginin spontane reaksiyonu değildi, kopartılan kıyamet. Çünkü AK Parti için sürpriz olmadı seçim sonuçları. Daha 31 Mart’tan iki gün önce, üstelik de AKP’ye çok yakın, iç halkaya (inner circle) dahil en az iki araştırma şirketinden, Ankara’nın da, İstanbul’un da kaybedilmekte olduğu bilgisi geldi. Üzerine, bir de 30 Mart gecesi, başka bir ajansın ve aynı özel daire içindeki bir diğer anketörün de “Binali Beyin durumu çok sıkıntılı” dediğini öğrendim. Eh, bunlar benim gibi, basın ve politika açısından dış kapının dış mandalı denebilecek birine ulaştıysa, hükümete ve parti yönetimine de eksiksiz ulaşmıştı kuşkusuz. Hattâ eminim “gyy’ler” de biliyordu durumu (yeni medyanın yeni türeyen genel yayın yönetmenleri zümresine böyle denir oldu; bence sınıflaşma, ucuzlama ve önemsizleşmelerini gayet iyi yansıtıyor).
Fakat zaten her türlü yarışmada kazanmak gibi kaybetmek de varken ve üstelik kendilerini bir nebze olsun hazırlamış olmaları gerekirken, neden, hele 31 Mart gecesi saat 21:00 dolaylarında durum netleşmeye başladığında, durumu sükûnetle kabul etmek ve aynı anda önemini asgarîleştirmek, dolayısıyla fazla patırtı çıkarmadan gidip karşı tarafı tebrik etmek varken, yapamadılar bunu? “Olmadı bir şey, acımadı ki” moduna giremediler? Propagandalarının bir bölümüyle, zaten (a) genel oy oranındaki ve (b) toplam belediye sayısındaki üstünlüklerine; ayrıca (c) İstanbul’un bile 39 ilçesinin de 24’ünü kazandıklarına dikkat çekiyorlardı. Neden bu noktaları daha da vurgulamadılar, münhasıran öne çıkarmadılar?
Tersine, attıkları her adımla işi çok daha büyüttüler; canlarının çok ama çok yandığını fazlasıyla belli ettiler; “İstanbul bir yana, Türkiye’nin kalanı öbür yana” imajını kendi elleriyle yarattılar. Parti olarak, medya olarak ve ellerindeki resmî kurumlar itibariyle, olabilecek en kötü kriz yönetimi örneğini sundular. Bilmiyorum, neler yaptıklarını bir kere daha sayıp dökmeye gerek var mı? Felâket, seçim sonucunun kendisi değildi; asıl felâket, (1) aradaki farkın önceki iki saat boyunca habire kapanmasına karşın, Binali Yıldırım’ın ekranlarda henüz 3500 ve belki 0.3 puan önde gözüktüğü, ama açılmamış denen yüzde 1.2 sandığın tamamı Kadıköy ve Beşiktaş ilçelerine ait olduğundan, kaybettiğinin bütün AK Partililerce de pekâlâ anlaşıldığı noktada, Anadolu Ajansı’nın veri akışını durdurmasıyla başladı. (2) Gene aynı noktada, üstelik AA’nın ekranları dondurmasına rağmen Ekrem İmamoğlu’nun artık önde olduğu herhalde AKP merkezinde de saptanmışken (ki sonradan edindiğimiz bilgiler de o yönde), artık niçin, hangi saik veya talimatla, hangi akla hizmetse, Binali Yıldırım şahsen çıkıp kısa bir basın toplantısı yaptı ve “kazandığını” açıkladı, İstanbullulara teşekkür etti (ama yüz ifadesi ve beden dili, aslında söylediklerine kendisinin de pek inanmadığını yansıtıyordu). Dahası (3) YSK sayımın tamamlandığını ve İmamoğlu’nun 27,000 küsur oyla önde olduğunu açıkladığı halde, (4) sonraki günlerde şehrin her köşesi, biraz mahcup ve küçük ölçüde başlayan ama giderek hızlanan ve yayılan bir şekilde, sol ucunda Binali Yıldırım’ın ve sağ ucunda Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın resimlerini içeren “Gönül Belediyeciliği Kazandı – Teşekkürler İstanbul” ilânlarıyla donatıldı.
Ve derhal (5) gerek AK Parti sözcülerinin, gerekse iktidar medyasının çifte bombardımanı başladı. (6) Neler söylenmedi ki! “Tarihin en şaibeli seçimi… Sandık darbesi… Akılalmaz plan… O kadar ustaca… Nereye el atsak elimizde kalıyor… [AK Parti’nin sandık müşahitleri] Ayakta uyumuşlar…” Bunlara, derece derece yeniden sayım talepleri eşlik etti: (7) bütün İstanbul’un yeniden sayılması; (8) 31 ilçedeki bütün oyların yeniden sayılması; (9) geçersiz oyların yeniden sayılması; (10) Maltepe’deki bütün sandıkların yeniden sayılması. Araya (11) Büyükçekmece’de onbinlerce sahte seçmen yazıldığı iddiaları da girdi. Binlerce polis sokağa döküldü, ev ev dolaştı, insanları sorguya çekti, “yolsuzluğa delil” bulmaya çalıştı.
Hepsi fos çıktı. Büyükçekmece’deki olayın aslında Ocak başında saptanıp sonuçlandığı, kimsenin bu yolla seçmen listelerine girip oy kullanmış olmadığı açıklandı. Yüksek Seçim Kurulu en aşırı ve mesnetsiz yeniden sayım taleplerini reddetti; kabul ettiklerinin ise sonucu temelden değiştirici bir etkisi olmadı. Buna rağmen (12) hepsi, iktidar medyasınca günler boyu manşetlerden, (güya) “haber” yazılarından, imzalı köşelerden tekrarlandı durdu. (13) Suçlamalar birbirini izledi, ama aslı astarı olmadığı anlaşıldığında bir Allahın kulu da çıkıp bunu kabullenmedi, yanlış yapmışız demedi, hattâ o olayda nereye varıldığını bile açıklamadı. (14) Örneğin Büyükçekmece ve Maltepe sanki tamamen buharlaştı, sır oldu. (15) AK Parti sözcülerinin demeçleri, bir noktadan sonra somutluktan tamamen koptu, genelleşti, bulanıklaştı, bitirilemeyen anlamsızlıklara dönüştü. (16) Binali Yıldırım, maalesef kendi kişiliğine de hayli aykırı bir şekilde, tam bu tür bir basın toplantısı yaptı 16 Nisan’da; iki saat konuştu, iktidar medyasınca canlı yayınlandı -- ve dişe dokunur hiçbir şey söylemedi. (17) Ertesi gün, yani 17 Nisan’da, artık bütün olağan itirazlar tükenmişken, son dönemin en büyük keşfi sayılması gereken Ali İhsan Yavuz tekrar sahneye çıktı, bu sefer iki saat yirmi dakika kesintisiz konuştu ve gene tamamı canlı yayında verildi (vay, saniyesini atlayacak olan gyy’nin haline). (18) Lâkin hiçbir şey söylemedi değil. Zira bir, “HİÇBİR ŞEY OLMASA BİLE KESİNLİKLE BİR ŞEYLER OLDU AMA FARKEDEMEDİK” vecizesiyle ekranlara geldi, “kj”lere geçti. (19) İki, “KHK ile kamu hizmetinden atılanlar bence oy da kullanamamalı. Bunun illâ mahkeme kararıyla alınması gerekmiyor” dedi. Diyebildi bunu. Ve karşılığında, internette, sosyal medyada “bunun da beyni yandı” yorumları dolaşmaya başladı.
Son aşamaya, aynı 17 Nisan gününün akşamı YSK’nın Ekrem İmamoğlu’nu mazbatasını almaya dâvet etmesiyle gelindi. Bitmesi gerekirdi, ama bitemedi işte. Bitemedi, çünkü (20) medyanın iktidara bu kadar angaje olması, kraldan fazla kralcı kesilmesi ve AK Parti’nin kavgasını âdetâ AK Parti yerine, üstelik AK Parti’yi çok aşan bir fanatizmle vermesi, yenilgiyi hazmedememesini de beraberinde getirdi. (21) 24 Haziran 2018 cumhurbaşkanlığı seçiminin hemen öncesinde (Mart sonu ve Nisan başında) Aydın Doğan’ın satmak zorunda bırakıldığı Doğan Medya’nın, el değiştirdikten sonra gerçek birer gazete veya televizyon vasfını yitirip çok vülger bir yaklaşımla borazanlaştırılan, dolayısıyla çöpe dönüşen mecralarından Hürriyet, nedense seçim sonucunun kesinleştiğini okuyucularına duyuramadı bir türlü. Dolayısıyla Fatih Altaylı’nın (dahi) “Siz yazmayınca mazbata verilmemiş mi oluyor? Gazete misiniz, devekuşu mu?” diye dalga geçmesine maruz kaldı. (22) Ertesi gün Sabah, mazbatanın geçici olarak verildiğini, zira 1 Haziran’da tekrar seçim olacağını ilân etti. (23) Kimileri de Fetih ile AKP’nın 25 yıllık belediye başkanlığı (dolayısıyla Fatih ile Erdoğan?) arasında bir bağlantı kurdu. Buna göre Ekrem İmamoğlu’nun kazanması, İstanbul’un tekrar “düşman” eline geçmesi demekti. Yeni Şafak’tan İbrahim Karagül, “Mazbatayı sana verseler de o koltukta asla meşru bir başkan olamayacaksın. Bir şebekenin hırsızlığı ile koltuğa oturan adam olacaksın. İstanbul asla seni oraya taşıyan vesayetçilere teslim edilmeyecek. 1453’te başlayan yürüyüş devam edecek” tweet’ini bu bağlamda yazmış olmalı.
* * *
Bir ara dayanamadım, kara mizaha, soğuk esprilere vurdum; böyle bir iki yazı yazdım, bu düzeyde saçmalamak karşısında ne yapacağımı bilemediğimden. Başarısız olduğumu bile bile, tekrar deneyeceğim tuttu, Ali İhsan Yavuz’un 17 Nisan performansı karşısında. İnternette arkadaşlarımla yazışırken (a) Amerikan tarzı filibuster yapıyormuş dedim; YSK seçimleri yenilemeyi kabul edinceye kadar kesintisiz konuşacakmış. Olmadı; (b) NutukAtatürk tarafından 1927’deki Cumhuriyet Halk Fırkası ikinci kongresinde 6 günde irad edildi ya; o rekoru kırmaya çalışıyormuş yorumunu getirdim -- 7 gün konuşmadan durmayacak ve 1 Nisan sabahından bu yana bütün söyledikleri, AKP tarafından özel bir Best of Ali İhsan Yavuz cildinde derlenip yayınlanacakmış. (c) Geçmişte Marksist teorinin “proletarya diktatörlüğü”nün geçerlilik süresini nasıl habire uzattığına değinmiştim. O metafora döndüm; “bütün üretim araçlarının sosyalist mülkiyetinin dönüşümü tamamlanana kadar” konuşacakmış; pardon, “bütün sosyal sınıfların bütün ideolojik kalıntıları toptan silinene kadar” konuşacakmış; yok, “yeryüzünde ‘bolluk toplumu’ gerçekleşene kadar” konuşacakmış kehanetlerinde bulundum.
Kuşkusuz başkaları, benim bu acemice çabalarımla mukayese dahi edilemeyecek derecede başarılı, çok başarılı, çok yaratıcı bir şekilde başvurdular hiciv silâhına. AK Parti’nin vesayete karşı mücadele günlerinden kalma bir üçlü montaj vardır, çok iyi bilinen. Solda Menderes; altında “astınız” yazıyor. Ortada Özal; altında “zehirlediniz” yazıyor. En sağda Erdoğan; altında “yedirmeyeceğiz” yazıyor. Son iki günde bunun en yeni versiyonu girdi devreye: en sağda Erdoğan değil Ali İhsan Yavuz; altında “bişi yaptınız” yazıyor. Sürecin ortalarında türeyen bir başka fıkra, insan hayatta hangi dört şeyi kendisi seçemez diye başlıyor. Cevap: Doğum yeriniz, aileniz, etnik kimliğiniz ve İstanbul belediye başkanı.
Bu bağlamda, Zaytung’un çok özel bir yeri oluştu. Hakkını vermek lâzım. Sitenin “A Haber’i Seçimin Sonucuna İkna Etmek İçin AK Parti Tarafından Yollanan Heyet, Kanalın Kapısından Geri çevrildi – Gerginlik Büyüyor” yazısı da müthişti gerçi. Ama asıl, hiçbir satırının kaçırılmaması gerektiğini düşündüğüm “2033 Yılından Geldiğini Söyleyen Zaman Yolcusundan Şok İddialar: ‘Maltepe’de 220 sandık kaldı…’” haberinin tamamını aktarıyorum:
Son yıllarda sık sık rastlanan, gelecekten geldiğini iddia eden insanlara bir yenisi eklendi. Sakarya'nın Akyazı ilçesinde ortaya çıkan Metin Kurna adlı kişi, 2033 yılından geldiğini iddia ederek şok edici açıklamalarda bulundu: ''Maltepe'de oy sayımı hala devam ediyor. 220 sandık kaldı. AKP ona da itiraz etti...''
2033 yılıyla ilgili şaşırtıcı bilgiler veren Kurna, Türkiye'nin nüfusunun 96 milyona ulaştığını, bunun 22 milyonunun ise İstanbul'da yaşadığını iddia etti. 2019 yerel seçimlerinin sonuçlanmaması nedeniyle İBB'nin başında halen Mevlüt Uysal'ın bulunduğunu söyleyen zaman yolcusu, şunları kaydetti:
"2022'nin yaz aylarında tam bütün sandıklar bitmek üzereyken sayımın yapıldığı Türkan Saylan Kültür Merkezi kentsel dönüşüm kapsamına alıınp bir gün içinde tahliye edilerek yıkıldı. Sandıklar apar topar başka bir okula taşınınca AK Parti şaibe oluştuğu gerekçesiyle tüm sandıkların tekrar sayılmasını istedi. YSK da kararı haklı bulunca sayım en baştan başladı. 7 ay sonra sandık sayısı 400'e kadar inmişti ki deprem oldu. Binada pek bir hasar olmadı ama sandıkların bazıları devrilince AKP tekrar tüm sandıkların yeniden sayılmasını istedi. YSK bu kez sadece devrilen sandıkların sayılmasına karar verdi. Öylece sayı tekrar 600'e çıktı. 4 ay sonra sayı 300'e kadar düştü. Tam bu iş galiba bitti bu sefer diyorduk ki sandık başkanı hakimin emekliliği geldi. Adam tüm ikna çabalarına rağmen aynı gün işi bıraktı. Yerine kimse gelmek istemediği için 3 ay sayım durdu. 4. ayın sonunda bir hakimi razı ettiler; sayım tekrar başladı. AK Parti bu kez de yeni hakimle sayımın en baştan başlamasını istedi. Hakim cinnet geçirip sandığı AK Partili [müşahidin] kafasında parçalayınca sayıma tekrar 1 ay ara verildi..."
Sürece dair tüm ayrıntıları hatırlayamadığını, ancak sayımın toplamda 6 ya da 7 kez sıfırdan başladığın dile getiren Kurna, 2029 yılında sayıma devam edip etmeme konusunda Türkiye'nin referanduma gittiğini, ancak o referandumda da "devam edilmesin" diyenlerin 4000 oy farkla kazanması üzerine ayrıca yeni bir tartışmanın başladığını da sözlerine ekledi.
Kurna, gelecekten geldiğini ispat etmek için 2032 yılında çekildiğini iddia ettiği bir fotoğrafı da basın mensuplarıyla paylaştı. İstanbul Mecidiyeköy'de çekilen fotoğrafta cadde boyunca Binali Yıldırım'ın "teşekkürler İstanbul" afişleri dikkat çekti.
* * *
Baştaki soruma döneyim: İnsan dışarıdan nasıl görüldüğünü, nasıl algılandığını, hakkında ne düşünüldüğünü hiç farkedemez mi? Ya da, bu kadar mı farkedemez? Niçin yaptılar bütün bunları?
Belki bir, can çıkmadıkça umut çıkmaz (hoping against hope) faktörü. İki, bu yollarla sonucu değiştirebileceklerini mi sandılar gerçekten? (Nasıl olacaktı acaba?) Üç, diyelim ki seçimler yenilendi; sonuç daha iyi mi, yoksa daha kötü mü olacaktı? Haksızlığa tepki, en azından Saadet ve DSP (ve belki bütün diğer muhalefet) oylarıyla birleşince, fark belki 14,000’den 140,000’e, ya da 0.5 puandan belki 4 puan verya üzerine çıkmayacak mıydı? Dört, inanılmaz bir bilgi kirliliği yaratıp, başarısızlığı yok gösterebileceklerini mi hayal ettiler? Yoksa beş, sırf Saddam Hüseyin tipi bir Üçüncü Dünya inadı mıydı? (Amerika’nın Irak saldırısının hemen arifesindeydi. Sabancı Üniversitesi’nde bir forum düzenlemişti savaş karşıtı öğrenciler. Panelde ben de vardım. Sıra bana geldiğinde, bir yerde “Saddam’ın elinde kitle imha silâhları yok aslında,” demiştim. “Öyleyse neden, uluslararası denetimlere karşı o kadar direniyor? Bence sadece gerilikten. Katılıktan. Gurur yaptığından. Yani eninde sonunda bir Üçüncü Dünya lideri olduğundan.” Saddam’ı Atatürk’e benzeterek savunmak isteyen Kemalistlerin ve sair anti-emperyalist solcuların hayli bozulduğunu hatırlıyorum.)
Ötesini bilemeyeceğim. Ama sonuç ortada. Küçük düştüler. Saygı tükendi. 1-17 Nisan arası, 31 Mart’tan daha kötü bir yenilgi oldu. (Yapılan bir saha araştırması, seçimlere hile karıştığına AK Parti seçmeninin ancak yüzde 44’ünün inandığı sonucuna varıyor. Tersten söyleyeyim; bu ankete göre, kendi tabanlarının yarıdan fazlası inanmıyor buna.) Neyse ki bitti de biraz başka şeyler düşünüp konuşmaya başlayabiliriz artık.
Yazarlar
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplumun İnşası İçin Meclis Adım Atmalı: Yasa Çıkarmalı, Komisyon Öcalan’ı Dinle 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezGonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENPogromlar, darbeler, acılar ayı Eylül.. 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’nin en iyi/kötü dönemi hangisiydi? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir 12 Eylül Sabahı 12.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMesele CHP Değil! 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAAçlığı yönetemeyenler aç hayvanlarla uğraşıyor: Ülke yangın yeri 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBİR ÖĞRETMEN YETİŞTİRME HİKAYESİ 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava: Beklentiler, Gelişmeler, Olasılıklar 5.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKParti kapatma! Kayyum veya emanetçi ata yeter… 4.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezHangisi doğru? 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANBilge ve bilgin Mete Tunçay 19.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZİKİ MEZAR, İKİ İNSAN ve IRKÇILIK 12.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanBurhan Sönmez’in İstanbul İstanbul’unda Yerin Altı ve Üstünde Ne Yaşanıyor? 15.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim KaragülBu bir Avrupa savaşı ve çok uzun sürecek. -Batı, Türk-Rus savaşı istiyor! 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Cengiz AKTARSavaş notları 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Aydın ENGİNBir MHP’nin 2. Başbuğ’undan, bir benden 7.02.2022 Tüm Yazıları
-
Nezih DUYGUMete Toksöyle (30 Mart 1954 - 02 Şubat 2022) 3.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet KARDAM28/29 Ocak Karadeniz Katliamı'nın 101. Yılı 1.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKAN“Ya herro ya merro” mu dedi?.. 7.01.2022 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇAL2022 yılı karamsarlıklarımızı tersine çevirebilir mi? 4.01.2022 Tüm Yazıları
-
Muharrem SarıkayaOylardaki yükselişin ağırlığı 7.11.2021 Tüm Yazıları
-
Şevki ÇELİKCİKEMAL ARABACI 17.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin GürcanFırat batısı, Suriye, riskler, tespitler: Ufukta bir operasyon mu var? 13.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin MünirErkeğin kadını ezmesi 22.09.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AcetSon anketler ne diyor? 9.09.2021 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZKONYA KATLİAMI VE GAZETECİLİK MESLEĞİ ÜZERİNE 2.08.2021 Tüm Yazıları
-
Yasin AKTAYTaliban’ın inancıyla ters olma arzusu 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Süleyman Seyfi Öğün2023’e doğru Türkiye 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Cem SANCARHanımefendi diyeceksiniz 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Yusuf KaplanFetih ruhu ve rüyası 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ali AYDINİşsiz Kalan Antikorlar, Lanetli Pay ve Siyaset 17.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer F. GergerlioğluMuhafazakârlar çürümeye niye sessiz? 8.06.2021 Tüm Yazıları
-
Mustafa ÖztürkNiyet ve akıbet 29.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ayşe BöhürlerTarih büyük harflerle yazılmaz 28.05.2021 Tüm Yazıları
-
Gazi BAŞYURTBir zamanlar sayılamazdık parmak ile, şimdi eksiliyoruz birer birer… 25.05.2021 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENİsrail’in sonu gelmez işgalciliği 15.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer Ahmet ÖZERENBİR 1 MAYIS Anekdotu… 10.05.2021 Tüm Yazıları
-
Osman CAN24 Nisan 1915: Kardeşimin Cenazesini Kaldıramadım Hala! 29.04.2021 Tüm Yazıları
-
Verda ÖZERBırak artık eski normali 28.04.2021 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYAN24 Nisan’ı anmak 24.04.2021 Tüm Yazıları
-
Vedat BilginSistem değişti de ne oldu! 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Kurtuluş TAYİZPandemide Erdoğan'ı devirme planı çöktü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali Saydam23 Nisan ‘Çocuklara Hürmet’ Günü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali TarakçıZEVZEK'in asıl amacı Montrö değilmiş! 17.04.2021 Tüm Yazıları
-
Burak Bilgehan ÖzpekVesayet Nedir, Nasıl Kurulur, Niçin Çöker? 16.04.2021 Tüm Yazıları
-
Firuz TÜRKERDARBE GİRİŞİMİNE HAZIR OLMAK 4.04.2021 Tüm Yazıları
-
Yıldız RamazanoğluYeni metin ne söyleyecek? 25.03.2021 Tüm Yazıları
-
RAGIP DURAN'Bir tek kişinin otoritesi suçtur!' 22.03.2021 Tüm Yazıları
-
Sevilay YALMANMesele Gergerlioğlu meselesi değil! 19.03.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKBACAKİZMİT KÖRFEZİ YAKIN, DENİZ BİZE ÇOK UZAK! 17.03.2021 Tüm Yazıları
-
Ural ATEŞERANADİL... 21.02.2021 Tüm Yazıları
-
Demir Küçükaydınİki Devrimci – Türeci ve Şahin 4.01.2021 Tüm Yazıları
-
Perihan MAĞDENHayaller: ETHOS, Gerçekler: BİR BAŞKADIR BENİM MEMLEKETİM 18.11.2020 Tüm Yazıları
-
Talat ULUSOY9 Eylül 1922, İzmir’in “KURTULUŞ” Günü’nde… 9.09.2020 Tüm Yazıları
-
Mahmut ÖVÜRAK Parti mi “İhvan’cı” siz mi operasyon çekiyorsunuz? 8.09.2020 Tüm Yazıları
-
Mustafa Yurtsever2010 YILI REFERANDUMU’NUN BİTMEYEN HİKAYESİ 29.08.2020 Tüm Yazıları
-
Hilâl KAPLANİstanbul Sözleşmesi yaşatır mı? 7.08.2020 Tüm Yazıları
-
Eşref ÇAKARKonca Yazışmaları... 5.08.2020 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunOsmanlı Kudüs’ü 4.06.2020 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANÜmitliyim, çünkü… 26.05.2020 Tüm Yazıları
-
Kadri GÜRSELTürkiye’de darbe mi olacak gerçekten? 16.05.2020 Tüm Yazıları
-
Sinan ÇİFTYÜREKTürbülanstan mayın tarlasına dalış yapan AKP! 13.05.2020 Tüm Yazıları
-
Yaşar YAKIŞTürkiye’nin iktidar partisi yardımlaşmayı da tekeline almak istiyor 25.04.2020 Tüm Yazıları
-
Orhan PamukEski salgınlar ve bugün biz 24.04.2020 Tüm Yazıları
-
Bejan MATURÖlüm hangi boşluğu doldurur? 12.04.2020 Tüm Yazıları
-
Umut ÖZKIRIMLIKorona ve milliyetçilik 8.04.2020 Tüm Yazıları
-
Raffi Hermon Araks‘ARTSAX (Dağlık Karabağ) MESELESİ, NEDİR VE NE DEĞİLDİR? 1.04.2020 Tüm Yazıları
-
Serdar KAYAİslam, Bilim, Virüs, Kumaş 24.03.2020 Tüm Yazıları
-
Markar ESAYANKarantina günlerinde yalnızlık... 20.03.2020 Tüm Yazıları
-
Eyüphan KAYACorona Virüs bir musibettir 19.03.2020 Tüm Yazıları
-
Merve Şebnem OruçSürreel bir devrim: Gezi 23.02.2020 Tüm Yazıları
-
Metehan DemirMoskovanın samimiyet testi 23.02.2020 Tüm Yazıları
-
Tayfun AtayGoebbels korosu söylüyor: "Her şey mükemmel efendim!" 18.02.2020 Tüm Yazıları
-
Yalçın AKDOĞANBirilerini suçlama yarışı 8.02.2020 Tüm Yazıları
-
Hüseyin GÜLERCECHP, şimdi de İlker Başbuğu alet ediyor 8.02.2020 Tüm Yazıları
-
Ufuk COŞKUNCemevleri için Cumhurbaşkanı’na Çağrı! 20.01.2020 Tüm Yazıları
-
Yalçın ERGÜNDOĞANGökdelen hançeri tam İzmir’in kalbine saplanıyordu ki… 16.12.2019 Tüm Yazıları
-
Nihat Ali ÖzcanOrtadoğu’nun karmakarışık halleri 22.10.2019 Tüm Yazıları
-
İbrahim TenekeciDün ve bugün 11.09.2019 Tüm Yazıları
-
Haşmet BABAOĞLUİçerisini iyi anlamak için dışarıya bak! 9.09.2019 Tüm Yazıları
-
Esat KORKMAZYOLDAŞIM YAVUZ ÇANAK 29.08.2019 Tüm Yazıları
-
Ali KİREMİTCİDÜNYADA VE TÜRKİYE’DE SİYASET YENİDEN ŞEKİLLENİYOR 13.07.2019 Tüm Yazıları
-
Tayfun TURANAYILANA GAZOZ, BAYILANA LİMON. 11.07.2019 Tüm Yazıları
-
Mustafa DAĞCIÖTEKİLEŞTİRMENİN ÖTESİ= DÜŞMANLAŞTIRMAK 3.07.2019 Tüm Yazıları
-
Gürkan-Zengin23 Haziran seçimleri: Bir vak’ayi hayriyye 25.06.2019 Tüm Yazıları
-
Celal DENİZIRKÇILIĞIN TEDAVİSİ VAR MIDIR? 9.06.2019 Tüm Yazıları
-
Serdar ESEN"Herşey Çok Güzel Olacak" mı? 9.06.2019 Tüm Yazıları
-
Ahmet AY14 Mayıs güzellemelerinin anlamı 15.05.2019 Tüm Yazıları
-
Salih TunaZincir sesleri 23.04.2019 Tüm Yazıları
-
Beril DEDEOĞLUİflas eden tüccar, eski defterleri karıştırırmış 27.02.2019 Tüm Yazıları
-
İbrahim TığlıBu ne iki yüzlülük!... 26.02.2019 Tüm Yazıları
-
Nermin ALPAYİNSAN VE EKONOMİK DEĞERİ 8.02.2019 Tüm Yazıları
-
Ümit FıratBir mahalli seçim hatırası 15.01.2019 Tüm Yazıları
-
Murat AKSOYUnutmayalım yerel seçime gidiyoruz 11.01.2019 Tüm Yazıları
-
Ekin GÜNBİR… İKİ… İZMİR MARŞIYLA KOŞ! 4.01.2019 Tüm Yazıları
-
Ahmet SeverTürkiye bu kadar tehdit ve hakaret eden bir Cumhurbaşkanı görmedi 18.12.2018 Tüm Yazıları
-
İbrahim SEDİYANİKirletme 15.12.2018 Tüm Yazıları
-
Nadi ÖZTÜFEKÇİUlusal mı Ulusalcılık mı? 15.12.2018 Tüm Yazıları
-
M.Şükrü HANİOĞLUDünya “biz”i parçalamak için mi savaştı? 26.11.2018 Tüm Yazıları
-
Cemil ERTEMEkonominin geleceğini simgeler anlatır! 31.10.2018 Tüm Yazıları
-
Amberin ZAMANCemal Kaşıkçı ve Türkiye’nin itibarı 10.10.2018 Tüm Yazıları
-
Mete YararCastle International 28.09.2018 Tüm Yazıları
-
Mehmet CANFilistin ulusal sorunu-II 25.09.2018 Tüm Yazıları
-
Leyla İPEKCİAile içi eğitimin maneviyatı (1) 18.09.2018 Tüm Yazıları
-
Ümit KurtTarihçi Kieser: Modern Türkiye'nin eş kurucusu Talat Paşa 17.09.2018 Tüm Yazıları
-
Güngör UrasABD’DE BORÇ KRİZİ 10.08.2018 Tüm Yazıları
-
Serpil Çevikcan24 Haziran sonrasındaki şema 30.05.2018 Tüm Yazıları
-
Hüseyin ÇAKIRVaatlerinizi sözleşme olarak imzalayın… 27.05.2018 Tüm Yazıları
-
Kürşat BUMİNLGS Türkçe: Çocuklarla dalga mı geçiyorsunuz? 7.02.2018 Tüm Yazıları
-
Aslı AydıntaşbaşYaklaşan facia 6.02.2018 Tüm Yazıları
-
Özgür MumcuTutuklu yargı 6.02.2018 Tüm Yazıları
-
Yusuf Ziya DÖGERTürkiye Seçimlerinin Kilidi Kürdler 6.02.2018 Tüm Yazıları
-
Güldalı COŞKUNSeçim kritiği desem de…. 1.02.2018 Tüm Yazıları
-
Arife KÖSEHawaii’den sonra nükleer savaş tehdidini yeniden düşünmek 1.02.2018 Tüm Yazıları
-
Ergün Diler23 gizli toplantı. 8.01.2018 Tüm Yazıları
-
Ceren KENARMusul sonrası DEAŞ 14.07.2017 Tüm Yazıları
-
Okay GÖNENSİNSertleşme mi normalleşme mi? 11.07.2017 Tüm Yazıları
-
İhsan ELİAÇIKDini çoğulculuk gereği kadından imam olabilir 23.06.2017 Tüm Yazıları
-
Adil GÜRHay Allah yine çenemi tutamadım! 16.04.2017 Tüm Yazıları
-
Hüseyin SARIBAŞHAYIR, YETER ARTIK! 18.02.2017 Tüm Yazıları
-
Mustafa ARMAGANÇankaya’nın karakutusu Latife Hanım mı? 7.02.2017 Tüm Yazıları
-
İlhan ÇETİNFiliz 22 gündür hayata tutunmaya çalışıyor... 7.02.2017 Tüm Yazıları
-
Süleyman YAŞARVatandaşın dövizini devlete dört katı faizle satıyorlar 26.07.2016 Tüm Yazıları
-
A.Turan ALKAN40 $, hem de ‘döge döge’ 15.07.2016 Tüm Yazıları
-
İhsan YILMAZÜmmetin ortak dili: İngilizce 13.07.2016 Tüm Yazıları
-
Bülent KORUCUÖzel haber bayramı 11.07.2016 Tüm Yazıları
-
Gökhan ÖZGÜNBen HDP’ye oy veriyorum… 28.06.2016 Tüm Yazıları
-
Orhan MİROĞLUYazmaya kısa bir mola veriyorum 17.04.2016 Tüm Yazıları
-
Cemil KOÇAKVe Türkiye ‘hayır’ diyor! 16.04.2016 Tüm Yazıları
-
Sema İZOLCennette de hendek var mı anne? 15.02.2016 Tüm Yazıları
-
Lale KEMALMİT-Mossad kırılganlığı, Rusya ile IŞİD gerilimi 9.02.2016 Tüm Yazıları
-
Birgül HAKANAli Demirsoy 9.02.2016 Tüm Yazıları
-
Sanem ALTANAcılar usta, bizler çırağız.. 6.02.2016 Tüm Yazıları
-
Hadi ULUENGİNOtoriterlik yükselirken 4.02.2016 Tüm Yazıları
-
Demiray ORAL‘Serbest kötülük ortamı’nı icat ettik / Hep birlikte - Tev bi hev re* 2.02.2016 Tüm Yazıları
-
Enver SEZGİNEkrem Sezgin 1.02.2016 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARANSUYasadışı dinleme suç değilmiş! 1.02.2016 Tüm Yazıları
-
Gülay GÖKTÜRKAYM’den AİHM’e cevap 12.01.2016 Tüm Yazıları
-
Yasemin YILDIRIMSayın Kılıçdaroğlu elinizi yükseltin ve “Demirtaş 15 Temmuz gecesi neredeydi?” diye sorun 5.01.2016 Tüm Yazıları
-
Ayhan BİLGENYalanın gücü tükenir, onur kavgası tükenmez 30.12.2015 Tüm Yazıları
-
Zeliha AKPINARNefretiniz elektriğe dönüştürülebilseydi bütün dünyayı aydınlatırdı 29.12.2015 Tüm Yazıları
-
Abdülkadir Küçükbayrak“Analar ağlamasın”dan “Analarını ağlatacağız”a nasıl gelindi! 28.12.2015 Tüm Yazıları
-
Umur COŞKUNSöz Geçmez, Top Mermisi İşlemez 28.12.2015 Tüm Yazıları
-
Ekrem DUMANLIGeç kaldın ey Müslüman 17.11.2015 Tüm Yazıları
-
Semra POLATFransa'nın mülteci ayarlı bombaları 14.11.2015 Tüm Yazıları
-
Ferdan ERGUTHDP içi bir PKK eleştirisi mümkün müdür? 12.11.2015 Tüm Yazıları
-
Nejat ERDİMIŞİD,KÜRTLER VE KAPIMIZDAKİ TEHLİKE! 22.07.2015 Tüm Yazıları
-
Mazlum ÇETİNKAYAEşitlik yoksa kardeşlik de yok! 26.06.2015 Tüm Yazıları
-
Hakan DEMİRCANKoalisyon hava durumu 3 21.06.2015 Tüm Yazıları
-
Tuncay TOPCamide propaganda ve ucuz taşra siyasetçiliği 27.05.2015 Tüm Yazıları
-
Mithat SANCARİnkarın bedeli 30.04.2015 Tüm Yazıları
-
Bülent KARATAŞBirol Başören 28.03.2015 Tüm Yazıları
-
Hasan ÖZTÜRKİLMİK İLMİK 26.02.2015 Tüm Yazıları
-
Kelemet Çiğdem TÜRKMUNZUR’UN ŞİFASI 6.02.2015 Tüm Yazıları
-
Gürbüz Çimen2 Dil 1 Bavul 2.02.2015 Tüm Yazıları
-
Kerem ALTANHayaller duşakabin 20.01.2015 Tüm Yazıları
-
Mehmet YILDIZEnseyi karartmamalı ama nasıl? 8.01.2015 Tüm Yazıları
-
Eylem YILMAZDemokratı az olan toplumlar az demokrasi ile yönetilirler! 3.01.2015 Tüm Yazıları
-
Muhteşem ÖZDAMARHDP'yi BEKLEYEN TEHLIKE 29.12.2014 Tüm Yazıları
-
Mehmet DOĞANHADİ KALK 7.08.2014 Tüm Yazıları
-
Haydar TOPAYSevgili Yoldaşımız, ağabeyimiz Burhanettin Çetinkaya... 13.07.2014 Tüm Yazıları
-
Erdal TALUPolitikada Yeni Paradigmanın Doğuşu 7.06.2014 Tüm Yazıları
-
Mehmet KIRARSLANHalklar nasıl karar verir? 20.04.2014 Tüm Yazıları
-
Yasemin ÇONGARKiev’den notlar: Avrupalılaşmak ile güdülmek arasında… 4.02.2014 Tüm Yazıları
-
Zülfikar ÖZDOĞANTarih, Tarih Olalı... 2.01.2014 Tüm Yazıları
-
Neşe DüzelHata ve devlet gazetecileri 11.12.2013 Tüm Yazıları
-
Selçuk UZUN1915/16´da Erzurum Vilayeti Valisi Tahsin Uzer (1) 25.07.2013 Tüm Yazıları
-
Dr.Sivilay GENÇSibirya ablası 2.05.2013 Tüm Yazıları
-
Nihat TAŞTANBU GÜNÜN MÜŞRİKLERİ MEKKE MÜŞRİKLERİNİ ARATMIYOR 16.03.2013 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCI-Taraf YazılarıBelirsizlikler zamanı ve ütopya zamanı 21.10.2012 Tüm Yazıları
-
Orhan MİROĞLU-Taraf yazılarıESAT’IN YENİ HAMLESİ.. 8.10.2012 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜR-Taraf yazıları1922’de Güzelim İzmir’e Kimler Kıydı? 9.09.2012 Tüm Yazıları
-
Cevdet AŞKINŞiddetli çatışma dönemi başladı 22.05.2012 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
10.03.2025
8.03.2025
8.03.2025
6.03.2025
10.02.2025
29.01.2025
25.01.2025
16.01.2025
24.12.2024
20.11.2024