Hasan Bülent KAHRAMAN
Mısır'dan, Libya'dan New York'a, Washington'a yeni bir hat çekiliyor şeklindeki bir düşünce, bir önermenin bence üstünde enine boyuna düşünülmesi gerekir. Hatta bu önermenin içeriği, önemi, düzeyi, derinliği, Türkiye'yi belki de hiç tahmin etmediği, beklemediği bir boyuta taşıyabilir, ona tasavvurunun ötesinde bir mertebe tayin edebilir. Sakin sakin irdeleyelim.
Görüldüğü kadarıyla Türkiye, şimdi, OD'da yakın tarihinin en önemli rollerinden birini üstlendiği, o bölgeye modellik eden, bölgenin iç dengelerini kurmaya çalışan bir pozisyona geldi. İsrail'le çelişkisinin altında bu gerçek yatıyor. İsrail, baştan beri AK Parti iktidarından tedirgin olmuştu, Mavi Marmara'yı bahane etti, kışkırttı ve sonunda ilişkiler bugünkü halini aldı. Bu, doğrudan doğruya bölgenin en önemli iki gerçeğinden biri olan (diğeri Yahudilik elbette) Müslümanlığı/ İslam'ı kendisine çıkış noktası alan, ona dönük bir tartışma, gerilim ve çatışmadır. İsrail açıkça Türkiye'nin bölgede bugün sahip olduğu rolü oynamasını istemedi, istemez de.
Kabul edelim ki, öncesinde işler farklıydı. İsrail, laikliği, Batı yanlılığı nedeniyle Türkiye'yi kendisine bölgede bir müttefik olarak görüyordu. Mevcut İsrail hükümetinin milliyetçi yaklaşımı ve Türkiye'nin bölgede artan itibarı eski ilişkiyi kopardı, kırdı.
Öbür tarafta yani Arap âleminde Türkiye'nin oynadığı rol, sadece Türk hükümetinin istediği, benimsediği bir rol değildir. Dünya Türkiye'ye böyle bir sorumluluk yüklüyor. Neden aramaya gerek yok, Batı, Arap dünyasının şu"bahar"dan sonra nereye savrulacağını bilemiyor, İslamcıların eline geçeceğinden korkuyor, ürküyor, Türkiye modelinden medet umuyor, bölgeyle, oradaki devletlerle bağını güçlendirmiş bir Türkiye'nin hakikaten model olabileceğini varsayıyor, bunu istiyor. Nitekim Erdoğan, Mısır'da laiklik mesajını aynı zamanda ve muhtemelen daha fazla Batı'ya veriyordu.
Böyle bakınca gelin denklemi tersine çevirelim: Türkiye, OD ile olan ilişkiler sonucunda, bölge ülkelerinden daha fazla Batı nezdinde yol almış, daha ileri bir noktaya gelmiştir. Tamam, Fransa ve İngiltere, tıpkı 20. yüzyıl başındaki gibi çapulcu mantığıyla, yağmacı refleksiyle bölgeye akbaba gibi üşüşmektedir ama onlar da düşecek yıldırımları çekecek paratoner olarak Türkiye'yi görmektedir.
Bu denklemin çelik çekirdeği ABD'dir. İlginç olan da onun ne düşündüğüdür.
Amerika basınını dikkatle izliyorum, ne olduğunu anlayan, olayları derinlemesine gören, izleyen yok, akademik dünyada da basın dünyasında da bulunmuyor böyle bir yaklaşım. Sebebi, doğan boşluğun yarattığı tedirginlik, kırılganlık, ürküntü. Hal böyle iken, ABD-İsrail hattının 1948 sonrasındaki politikaları bölgede lif lif erimişken, Obama yönetimi bunu fark etmiş fakat henüz ne yapacağına karar alamamışken, Amerika, Türkiye'yi o yörede istemeyip, desteklemeyip de ne yapacak?
Yapabileceği hiçbir şeyin kalmadığı, yol bulmaya çalıştığı, kafasını toplamakla, neler olduğunu anlamakla uğraştığı bir sırada Amerika'nın bölgedeki en "sıkı müttefiki" Türkiye'dir. Bu Türkiye'den kaynaklanmayan, Amerika'dan türeyen bir tercihtir. O nedenle insansız uçakları da verecektir Amerika, PKK'ya karşı bilgi-istihbarat akışı da sağlayacaktır.
Bütün bunların bir anlamı var, oldukça şeddeli bir anlam: Türkiye, bölgede İsrail'in boşalttığı yeri dolduracak mıdır, buna aday mıdır? Amacın bu olduğu açık. Böyle bir sonuca ulaşılacağı belirsiz. Fakat öylesi bir halde Türkiye, İsrail olmayacaktır. Son kertede İsrail'in bölgede çektiği "yabancılık" Türkiye için söz konusu değildir. Ama Türkiye'nin bölgedeki konumunu belirleyecek olan, bölge ülkeleri nezdinde Türkiye'ye itibar kazandıracak olan ABD ile olan ilişkisinin mesafesidir. Evet, Türkiye emperyal emeller içinde olabilir ama bu büyük emperyalist Amerika ile o yöndeki bir ittifaktan türemez.
Hele Filistin'in devlet olarak tanınma istemi ABD tarafından reddedilmişken...
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
- ‘Radikal şıklar’, Kürtler ve Sırrı Süreyya ‘gerçeği’
13.05.2025 - Şark kültürü ve Sırrı Süreyya Önder: Küçük bir değini
5.05.2025 - ‘Demokrasi sosyal’ ve ‘ilk insan’
6.03.2025 - Avrupa, Avrupa’ya düşman
26.02.2025 - Muhalefetsiz toplum üstüne düşünceler ya da muhalefetin boğduğu muhalefet*
13.02.2025 - CHP’de sosyal demokratik bir dönüşümün zorunlulukları ve olanakları
6.01.2025 - Trump’a bakıp Türkiye’yi görmek
18.11.2024 - Türkiye’nin 100 yıllık Cumhuriyeti: ikili yapının esrarı...
31.10.2024 - Açık Radyo’nun kesilen sözü
23.10.2024 - Hayal ufkunun beyaz yelkenlisi: Yeni merkez sağ parti
8.10.2024
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
Hrac Madooglu
Esedi devirip Sunni islam devleti kurulsun diye fanatik teroristlere her turlu destegi veren hukumet cok zor durumdadir. ISiDin 7-8 bin civarinda masumu katlettigi, 4 bin civarinda kadin ve kizi cariye olarak kullandigi, 8-9 yasindaki cocuklari pedofillere sattigi artik butun dunyada biliniyor. Bu insanlarin cektigi cilede Erdoganin payi cok buyuk. Hala da ISiDe karsi sert bir tavir ortaya koymus degil. Butun bunlar Erdoganin dunyadaki kredisini sifirladi. Suriye ve Irakta Kurtlerin ozerk veya bagimsiz olmasina da karsi oldugu icin, ISiD-Kurt catismasinda kimin tarafini tuttugu da belli olan Turkiye, dis politikada izole oldu. Kurt sorununda gercek bir cozumden yana olmadigi da acik secik ortaya cikti. Bu vahim durumu yalan ve eksik bilgi vererek gizlemeye calissaniz da insanlari aldatamazsiniz.