Hasan Bülent KAHRAMAN
Moody's Türkiye notunu açıkladı ve kıyamet koptu.
Aslında ekonomiyle ilgili yakın dostlarım için de, onlardan dinlediklerimle benim için de sürpriz olmadı. Kısacası bekleniyordu bu sonuç.
Notun düşürülmesini az çok beklediğimden şaşırmadım ama ardından Türkiye'de başlayan 'siyasaldır' yaklaşımı beni gülümsetti.
İçimden iki şey söyledim. Önce 'malumu ilam' ('ilan' değil) dedim. Sonra da 'ha şunu bilseydik...'
Aslında bu iki söylediğim birbirinin aynı olmasa bile birbirini tamamlayan kavramlar.Büyük not kuruluşlarının ne derecede politik oldukları, olabilecekleri artık bütündünyanın bildiği bir gerçek ve bu konuda yapılmış filmler var. Son 2008 Amerikan ekonomik krizinde not kuruluşlarının etkisi, manipülasyonu şimdi başlı başına bir tartışma konusu.
Daha ileri gitmeden hemen belirteyim ki, evet, doğrudur, bu kurumlar manipülasyon yapar, yapmaktadır ama hepsi bu kadar değil. İşin teknik yanları da söz konusudur. Nitekim bu işleri daha iyi bilen Bakan Mehmet Şimşek'in verilecek en iyi cevap yapısal reformlardır demesi son derecede önemli. Gerçekten de Türkiye'nin kısa sürede yeni ekonomik hamlelerle ortaya çıkması gerekiyor.
Şimdi gelelim 'siyasaldır' feryatlarına. Elbette siyasaldır bu karar, başka ne olacaktı? Ama bunda şaşacak bir şey yok. Zaten Türkiye, şu veya bu kanat ve kesimleriyle, Batının bizimle bizim Batıyla ilişkimizi siyasal bir ilişki olarak nitelendirmiyor mu?Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Amerikalılarla yaptığı son temaslarda sergilediği tutumun, girdiği tartışmaların tümü, o ülke ve yönetimin Türkiye yaklaşımlarındaki 'siyasal' boyuta gösterilmiş bir tepki değil mi?
Bu gerçek ortadayken ve Türkiye daha işin başından itibaren Batının yaklaşımını, meselaAB'nin sürdürdüğü tutumu, tepeden tırnağa, kökü çok daha öncelere giden 'siyasal' bir tavır olarak nitelendirirken şimdi Moody's tarafından açıklanan notu 'siyasaldır' diye karşılamanın, nitelendirmenin, yermenin anlamı olamaz. Saflık sayılır.
İşler bu noktaya gelmişken ve buraya varacağı belliyken, yapılması gereken yakınmak değil. Zaten yakınıyoruz. Zaten tutumun manasını, kapsamını biliyoruz.
Bu şartlar altında Türkiye'nin yeni bir politika geliştirmesi şart.
Yeni bir politikanın koşulları herhalde biri daha kolay (ama zor) diğeri daha zor (ama kolay) iki noktaya istinat etmelidir.
Birincisi, Türkiye, Batı tarafından, bilhassa 15 Temmuz sonrasında bizim içeride bildiğimiz hususlar hiçe sayılarak ele alınıyor. Tutuklamalardan işten çıkarmalara kadar uzanan geniş yelpaze Batı tarafından bir paralel örgüte karşı sürdürülen mücadeleden çok farklı bir gözle değerlendiriliyor. Bunun aşılması şart. Ve itiraf edelim, bugüne kadar bu konuda yapılanlar hiç mesabesindedir. Bunun anlatılması gerek. O arada da Türkiye'nin hukuk ihlalleri yapmayan bir ülke olarak davranması şart. Kolay ama zor dediğim budur.
İkincisi, Batıyla olan ilişkimizin 200 yılı aşkın tarihidir. Bu ilişkiyi yeni bir raya, hem de bu hükümet eliyle, oturtmanın zamanı geldi geçiyor. Yeni ilişkinin parametreleri ayrıca konuşulmaya muhtaçtır. Ama zorunludur.
Türkiye Batı tarafından OD'lu görülen ama OD'ya bırakılmayan, bilhassa ODİslamilişkisinden koparılmak istenen bir ülkedir. Bilhassa bu husus bir kere daha irdelenmedir. Yeni bir Batı politikasına geçilmelidir. Zor ama kolay dediğim de budur.
O zaman Moody's de diğerleri de notunu değiştirecektir.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
13.05.2025
5.05.2025
6.03.2025
26.02.2025
13.02.2025
6.01.2025
18.11.2024
31.10.2024
23.10.2024
8.10.2024