Hasan CEMAL
Berkin Elvan haberlerini izliyorum. Fotoğraflarına bakıyorum. Okmeydanı Cemevi önünde toplanan insan seline gözüm ilişiyor. Bir tweet atıyorum: Ufaklık, sen uyudun, memleket uyanmaya başladı...
Televizyonlara bakıyorum. Özellikle Gezi döneminde gazetecilik adına yaşanmış o utanç verici penguenleşme sürecinin artık kırıldığı anlaşıyor. O günlerin yaklaştığını görüyorum. Hangi günlerin mi?..
Berkin Elvan haberlerini okuyorum.
Fotoğraflarına bakıyorum.
Anasının, babasının hallerini izliyorum.
Büyük acılarını içimde hissetmeye çalışıyorum, yaslarını paylaşıyorum.
Okmeydanı Cemevi önünde Berkin için toplanan insan seline gözüm ilişiyor.
Bir tweet atıyorum:
Ufaklık,
Sen uyudun,
Memleket uyanmaya başladı,
Bak, her tarafta senin yasın tutuluyor,
Vicdanlar kanamaya başlayınca hep böyle olur.
İyi ki twitter var, sosyal medya var.
Bizi özgürleştiriyor.
Devlet kendini ne zaman hukukla bağlı gördü ki
Yüreğim yanarak oturuyorum bilgisayarın başına.
İçimden yazmak gelmiyor.
Ne yazayım ki?
Devlet şiddeti...
Devlet terörü...
Devletin malum hoyratlığı...
Yine birbirine benzer sözcükleri arka arkaya sıralayarak tepkiyi yazıya dökmek...
Ne kadar önemli?
Yıllardır hep aynı değil mi?
Düşün bakalım Hasan Cemal!
Bu memlekette devlet kendini ne zaman hukukla, kuralla bağlı gördü ki?..
Başbakanlık'tan Vali'ye: Savcıyı da alın!
Daha geçen akşam internete düşen ses kaydında Başbakanlık Müsteşarı –şimdiki İçişleri Bakanı- Efkan Ala, bir haberinden dolayı Taraf yazarı Mehmet Baransu’nun gözaltına alınması için İstanbul Valisi Avni Mutlu’ya şöyle buyuruyor:
“Savcı, arama kararı vermiyorsa, suçu önlemek için girsinler. Biz her türlü koruruz sizi. Kapıyı kıracak alacak adamı! Böyle kepazelik olmaz. Suçu işliyor şu anda. Hiç, burada mahkeme kararına bile lüzum yok!”
İstabul Valisi, “Allah Allah ya, nereden buluyor bu adam bunları ya?..” diye biraz duraksayınca, Başbakanlık Müsteşarı’nın tepkisi büyüyor, Baransu’nun derhal gözaltına alınması için bastırıyor:
“Savcı bir şey diyorsa, savcıyı da alın!”
Devlet bu.
Ceberut devlet!
Başbakanlık Müsteşarı, devletin en yüksek bürokratı, karar veriyor bir gazetecinin suç işlediğine.
Vali’ye buyuruyor telefonda:
- Atın o gazeteciyi hapse!
Vali mırın kırın ediyor. Savcı’dan arama kararı gerektiğine işaret ediyor.
Başbakanlık Müsteşarı sertleşiyor:
- Savcı arama kararı vermiyorsa, kırın kapıyı alın adamı!
Ve gürlüyerek noktayı koyuyor:
- Gerekirse savcıyı da alın içeri!
Bu memlekette devletin niçin ceberut devlet diye tarif edildiğini bu konuşma çok iyi anlatıyor.
Farkında mısınız, nasıl bir ülkede yaşıyoruz?
Gazetecinin suç işlediğine Başbakan Erdoğan’ın Müsteşarı karar veriyor; Vali’yle Savcı mırın kırın edince, “Kırın kapıyı!” diyor ve “Gerekirse, savcıyı da alın içeri!” diye emir veriyor.
Böyle bir memlekette yaşıyoruz.
Hukuk, kural tanımayan bir devlet!
Böylesine ‘ceberut devlet’in kol gezdiği bir memlekette insan hakları, özgürlükler nasıl ayakta kalabilir ki?
Okmeydanı’nda, Cemevi’nin önünde televizyon ekranlarına yansıyan Berkin Elvanposterlerine bakıyorum:
Katili tanıyoruz, biliyoruz.
Hoşçakal zeytin gözlü çocuk.
Berkin Elvan ölümsüzdür.
Hesabını soracağız.
Hesabı sorulacak o kadar çok şey birikmeye başladı ki.
Efkan Ala’yı düşünüyorum.
Tekrar ediyorum.
Başbakanlık Müsteşarı olarak bir meslektaşımın, Mehmet Baransu’nun bir haberinden dolayısuç işlediğine karar veriyor; savcılık kararı olmasa da, kırın evinin kapısını ve atın hapse o gazeteciyi diyebiliyor. Bu da yetmiyor, gerekirse savcıyı da alın içeri diyor.
Farkında mısınız?
Nasıl bir ülkede yaşıyoruz?
İçişleri Bakanı Ala'ya sorular
Efkan Ala şimdi İçişleri Bakanı.
Şimdi ona sormak istiyorum.
Başbakan Erdoğan, Adalet Bakanı’na telefon edip bir işadamı, Aydın Doğan hakkındaki beraat kararının değiştirilerek yargıdan mahkûmiyet çıkmasını istemedi mi?
Başbakan Erdoğan, bir ihalenin Koç’tan alınıpKalkavan’a verilmesini sağlamadı mı?
Soruyorum:
Bunlar suç değil mi?
Yargı bağımsızlığını hiçe saymak bir anayasa suçu değil mi?
İhaleye fesat karıştırmak bir anayasa suçu değil mi?
Evet öyle.
Anayasal suçlar!
Ve başbakanlar bu suçların hesabını Yüce Divan önünde verirler.
Adalet duygusuna darbe vuran örnekler...
Demokrasi ve hukuk bir gün Türkiye’nin de kapısını çalacak, bundan kaçış yok.
O zaman da, kendini savcı ve hâkim yerine koyan, hukuk devletini hiçe sayan ceberut devlet temsilcilerinden hesap sorulur.
İyi güzel de, ne zaman?
Ne zaman tıkır tıkır işleyen bir hukukun üstünlüğü rejimi olacak Türkiye’de?..
Bir Genelkurmay Başkanı, nasıl oluyorsa, ‘teröristlik’ten yargılanıyor; nasıl oluyor da,ağırlaştırılmış ömür boyu hapse mahkûm edildikten iki yıl sonra da serbest kalıyor.
Öte yandan, Malatya’daki Zirve Yayınevi Katliamı’nda gırtlak kesenler serbest…
Cumhuriyet’e bomba atan, kanlıDanıştay baskınını yapanAlpaslan hakkında tahliye kararı…
Hrant Dink Davası’nın Erhan Tuncel’i serbest…
Kemal Kerinçsiz serbest…
Veli Küçük serbest…
İbrahim Şahin serbest…
Hukuk devleti, yargı bağımsızlığı yerle bir edilirken, Ergenekon’un kapıları açılıyor Erdoğan iktidarı eliyle...
Ama aynı zamanda ‘faili meçhuller’e dokunmayan bir yargı düzeni… KCK’lıları bunca zamandır hapiste tutan bir yargı düzeni…
Özgür Gündem’in sürmanşeti gözüme ilişiyor:
“Kürdistan’da savaş suçu işleyen devletin infaz çetesi JİTEM’cileri tahliye eden AKP yargısı, demokratik siyasette yer aldıkları için rehin tutulan Kürt siyasetçileri ‘dağa çıkabilirler’ diyerek tahliye etmedi.”
Haberin içinde bir haber daha var:
“AKP-JİTEM ANLAŞMASI!
AKP, devletin klasik Gladyo üçlüsü Ergenekoncuları birer birer tahliye ediyor. İnfaz çetesi JİTEM’in kurucuları Veli Küçük ve Levent Ersöz’ün de aralarında olduğu çoğu savaş suçlusu birçok kişi salındı.”
O kadar çok ki vicdanları kanatan, insanın adalet duygusuna darbe vuran örnekler…
Zeytin gözlü çocuk için insan seli
Yazımı yazarken, bir yandan televizyona da göz atıyorum.
İstanbul’da Okmeydanı’nda, Ankara’da Kızılay Meydanı’nda, Türkiye’nin birçok yerinde büyük kalabalıklar toplanıyor, yürüyor.
Büyük bir insan seli…
Adalet için yürüyor.
İnsaniyet için yürüyor.
Hukuk için yürüyor.
Zeytin gözlü çocuk için yürüyor büyük insan seli…
Okmeydanı’ndan Şişli’ye doğru dalga dalga kabarıyor yürüyüş.
Sloganlar atılıyor:
Berkin’ler ölmez!
Hırsız var!
Berkin Elvan’ın hesabı sorulacak!
Bu arada bir haber:
Üç büyük kulüp, Galatasaray, Fenerbahçe ve Beşiktaş ayrı ayrı Berkin Elvan için taziye mesajı yayınlamışlar, iyi yapmışlar.
TÜSİAD’tan da Berkin’in acısına sahip çıkan bir uyarı mesajı.
Cem Boyner’den Beymen’e:
“Berkin’e saygı için bugün mağazalarda müzik çalınmayacak.”
AGOS gazetesinin penceresinden sarkan bir pankart:
“Çocuk ve Ekmek Kutsaldır!
Seni unutmayacağız Berkin.”
Evet öyle, acıyı yaşayan bilir.
O günler yaklaşıyor: Gazeteci gazetecilik yapacak
Televizyon kanallarına bakıyorum.
Özellikle Gezi döneminde gazetecilik adına yaşanmış o utanç verici penguenleşmesürecinin artık kırıldığı, haberciliğin damgasını vurmaya başladığı anlaşıyor.
İnşallah bundan sonra, Tayyip Erdoğan’ın Alo Fatih hatları tamamen kesilir.
İnşallah bundan sonra, bir telefonuyla haber attıran, sansür uygulatan, gazeteci kovduranTayyip Erdoğan’a, “Dur bakalım, sen artık kendi işine bak!” denir.
İnşallah bundan sonra, bir telefonuyla patronlara ulaşıp televizyon haberlerine yön veren, ‘hangi omurgalı iktidar yalakaları’nın ekrana çıkacağını bile buyurabilen Tayyip Erdoğan’a, “Sen de kim oluyorsun, sen artık kendi işine bak!” denir.
O günlerin yaklaştığını görüyorum.
Gazeteci milleti gazetecilik yapacak.
Siyasetçiler memleket idare edecek!
Gün gelecek, bu memlekette herkes kendi işine bakacak.
'Ordunun yerini yürütmenin hegemonyası aldı'
Fethullah Gülen’in Financial Times’da geçen gün çıkan makalesini okuyorum.
Gülen, ülkede güveni yeniden tesis etmenin ve ülke dışında yeniden saygınlık kazanmanın yolunun evrensel insan haklarıyla hukukun üstünlüğüne bağlılıktan geçtiğini belirtiyor. Bunun için de, sivillerin yazdığı yeni ve demokratik bir anayasanın şart olduğunu vurguluyor.
Gülen’in şu satırların altını çiziyorum:
“Bir zamanlar ordunun iç politikadaki hâkimiyetinin yerini, yürütmenin hegemonyası almış gibi görünüyor.”
Bir başka deyişle:
Demokrasiye asker freni çekilirken, yerine sivil freni, bir başka deyişle Tayyip Erdoğan freni konulduğuna dair çoktan beri kuşku kalmadı.
Tayyip Erdoğan’ın demokrasi ve hukuktan yoksun bir tek adamlık düzeni kurmaya koyulduğu özellikle 17 Aralık sonrası apaçık gözler önüne serilmeye başladı.
'Erdoğan kötülüğü sıradanlaştırıyor'
Vicdanlar kanamaya başladı mı hep böyle olur. İtiraz, protesto dalga dalga büyür.
Şimdi Türkiye de böyle bir süreci yeniden yaşamaya başladı.
Böyle bir süreçte dikkat edilmesi gereken ilk konu, ‘şiddet’ten sakınmaktır, şiddet sarmalından uzak durmaktır.
Erdoğan’ın değirmenine su taşımaktan uzak durmaktır.
Erdoğan ne yazık ki memleketi fena halde kutuplaştırıyor, keskin cephelere ayırıyor.
Bu kötülüğü Türkiye’ye Gezi’den beri bilinçli olarak yapıyor. Bu oyunun seçim sandığında kendisine daha çok oy getireceğine inandığı için yapıyor bu kötülüğü.
Topluma inatla zehir zerk ediyor Tayyip Erdoğan. İnsanların birbirlerine düşmanlaşmasından menfaat umuyor.
Evet, kötülük yapıyor.
+1 TV’yi izliyorum
Pelin Batu can alıcı bir noktaya dokunuyor::
“Erdoğan, kötülüğü sıradanlaştırıyor!”
Bu toprakların insanları birbirinden kopuyor
Erdoğan’ın yaptığı öylesine bir kötülük ki, 28 Şubat dönemindeki gibi, bu toprakların insanıhayat tarzları nedeniyle birbirinden kopuyor, uzaklaşıyor.
Tek adamlık peşindeki Tayyip Erdoğan, demokrasi ve hukuktan koşar adım uzaklaşırken, Türkiye’yi de bir tuzağın içine çekiyor.
Tayyip Erdoğan’a karşı elbette demokrasi ve hukuk mücadelesi verelim, veriyoruz da, ama onun kutuplaştırma, cepheleştirme tuzağına düşmekten özenle sakınalım.
Twitter: @HSNCML
Yazarlar
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİNSANLIĞIN ÖLÜMÜ 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZİKİ MEZAR, İKİ İNSAN ve IRKÇILIK 12.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
3.03.2025
28.02.2025
20.02.2025
13.02.2025
28.11.2024
12.11.2024
24.10.2024
27.08.2024
20.04.2024
9.04.2024