Hilâl KAPLAN
Demokratikleşme paketine en sert muhalefet edenlerin içinde BDP milletvekilleri de vardı. Örneğin BDP Eş Başkanı Gültan Kışanak, paket açıklanmadan önce 'kabak çıkacak' dedi ve açıklandıktan sonra da sözlerinin doğrulandığını belirtti. Böylelikle Kışanak hem paketle dalgasını geçti, hem de CHP ve MHP ile beraber paketi itibarsızlaştırma amacına hizmet etmiş oldu.
Gelin paketteki maddelerin, çözüm süreciyle irtibatlı olanlarına göz atalım:
Seçim barajı: Sistemin güncellenmesiyle beraber seçim barajının düşmesi, yıllardır şikâyet edilen temsilde adalet eksiğini kapatmaya matuf. Meclisteki partiler içinde en çok barajı geçme sorunu yaşayan BDP, 12 Eylül darbesinden yadigâr bu haksızlığın giderilmesiyle artık seçimlere bağımsızlar üzerinden değil, parti olarak girip daha çok milletvekiliyle mecliste grup oluşturabilir, muhalefet olarak daha gür ses çıkarabilir.
X, Q, W: Bakmayın siz Kılıçdaroğlu'nun WC seviyesindeki muhalefetine, bu kanunun getireceği rahatlığı çocuğuna Welat veya Dilxweş isimlerini koymak isterken, nüfus memurundan gördüğü muameleleri unutamayan Kürt ebeveynlere sorabilirsiniz. Aynı zamanda ticari işletmesine Kürtçe isim koymak isteyenlerin veya köyünün orijinal isminin iadesi için başvuranlara da kolaylık getirecektir. Kısaca Kürtçe alfabenin gündelik yaşamdaki varoluşunun önünü açacak bir reformdan söz ediyoruz.
Yer isimlerinin iadesi: Cumhuriyet rejimi, giriştiği toplumsal mühendislik faaliyeti sonucu, topluma hafızasını unutturmak zorundaydı. Bu minvalde yer isimlerinin uyduruk başka isimlerle değiştirilmesi çalışması, alfabe değişikliği veya ezanın Türkçeleştirilmesi gibi 'devrimler'le aynı paralelde ele alınmalıdır. Köy isimlerinin iadesi nisbeten daha kolay olsa da, il ve ilçe isimlerinin iadesi özel yasal değişiklik gerektiriyor olması sebebiyle mevzubahis il ve ilçe halkının talebi yönünde oranın milletvekillerinin halkın arzusunu meclise kanun teklifi olarak taşıması ve takip etmesi gerekiyor. Ancak 100 yıllık bir haksızlığın giderilmesi noktasında hükümetin verdiği 'açık çek', meclis gündemine taşındığı takdirde bürokratik kısırdöngülere girilmeyeceğini ima ediyor.
Özel okullarda anadilde eğitim: İlk başvuruyu yapanların Süryaniler olmasından anlayacağımız gibi, asimilasyon politikalarından en ağır biçimde geçmiş toplulukların küçümsemeyeceği, bilakis şimdiye kadar bu talebe karşı 'kapı duvar' olmuş devletin açtığı kapıdan girerek harekete geçmesini sağlayacaktır. Ayrıca kanaatimce, paketteki en cesur ve büyük adımdır.
Kürtçe kurslar varken 'Seçmeli eğitime ne gerek var', Kürtçe seçmeli eğitime geçildiğinde 'Anadilde eğitime gerek yok, seçmeli ders açtık' diyen hükümet yetkililerinin özel okullarda anadilde eğitimin önünü açan kişilerle aynı olması size bir şey anlatıyordur sanırım. Devlet okullarında halktan gelen talep üzerine anadilde eğitimin yolunu ancak böyle bir düzenleme açabilirdi. Bundan sonra sorumluluk anadilde eğitimin geniş kesimlerin arzu ettiği bir talep olduğunu gösterebilecek örgütlü siyaset, sivil toplum ve tabii ki parasal kaynak aktarabilecek vakıf tipi yapılanmalardır.
Eğer BDP, seçmeli Kürtçe dersleri boykot ettiği gibi bu seçeneğin de üzerine gitmeyip elinin tersiyle iterse, devleti Kürtçe ders verebilecek öğretmen yetiştirmek ve müfredat hazırlamak noktasında kendi haline bırakmış olacaktır. Gün, anadilde eğitim talebinde samimi olanların elini taşın altına koyacağı gündür.
Andın kaldırılması: Paketin sürprizlerinden birisi olan bu adım, hükümetin, devlet aklının ve rejim paradigmasının değiştiğini kanıtlanması bakımından önemli ve geçilmiş bir 'samimiyet sınavı'dır.
PKK'lılara siyaset yolu: Siyasî Partiler Kanunu'ndaki 11. Maddede yapılacak değişiklikle, daha önce bir davadan mahkûm olmuş olsa bile hükümlülük süresinin sonunda kişinin aktif siyasete katılımı mümkün olabilecek. Kısıtlı ama şimdilik önemli kazanımlara yol açan bu değişiklik sayesinde hapis cezasını doldurmuş PKK'lıların, seçimlerde aday olmaya kadar aktif siyasete katılımlarının yolu açılmış oluyor. Paketteki anadilde siyasî propaganda hakkını, eş başkanlık sisteminin yasallaşmasını ve nefret suçları yasasını da bu başlığa eklemiş olalım.
Şayet PKK çekilmiş olsaydı, Terörle Mücadele Kanunu'nda yapılması düşünülen değişikliklerden neden vazgeçildiğini de daha yüksek sesle sormak mümkün olabilecekti. Bunun bir eksik olduğunu söylemek hâlen mümkün ama sesimizin KCK'nın silah tehdidinin altında ezildiğini de görmek gerekiyor...
Mevcut şartlar altında Kürt siyasî hareketinin, hükümetin demokratikleşme paketi çıkışı üzerine 'kabak çıkacak'tan daha büyük ciddiyetle eğilmesi gerektiği kanatindeyim. Zira paketin içeriğine bakılırsa, Öcalan'ın 'Artık silahlar sussun, fikirler konuşsun' çağrısına cevap vermenin yolu da bunu şart koşuyor.
Yazarlar
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKUVVETLER AYRILIĞI YOK İSE… 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
17.06.2019
27.05.2019
6.05.2019
1.05.2019
29.04.2019
24.04.2019
16.04.2019
15.04.2019
12.04.2019
8.02.2019