Hilâl KAPLAN

Ramazan Akyürek’in sildirdiği kayıtlar
14.12.2014
1582

 Ramazan Akyürek’in, 2009 yılında İstihbarat Daire Başkanlığı’ndan alınması sonrası, Dink davası avukatı Fethiye Çetin şunları söylemişti:

“Hrant Dink cinayetinte ihmali, kasta varan kusuru olan kamu görevlilerin hala görevlerinin başında tutulması hatadır. Bu cinayetin aydınlatılmasının önünde bir engel.

Ramazan Akyürek, Erhan Tuncel ve Yasin Hayal’in Trabzon’da planlar yapıldığı sırada Trabzon Emniyet Müdürü’dür. Oradan İstihbaret Daire Başkanlığı’na getirildi. Ramazan Akyürek, İstihbarat Daire Başkanlığı’nda başka yerlerden de Hrant Dink cinayetiyle ilgili bilgiler aldı. Görevi tüm bu ihbarların koordinasyonunu sağlamak, takibini yapmak ve gerekli önlemleri almaktı.

Ramazan Akyürek, Erhan Tuncel’in yasalara aykırı muhbir yapılması sırasında da Trabzon Emniyeti Müdürü’ydü. Başbakanlık Teftiş Kurulu müfettişleri, Ramazan Akyürek’in görevini yapmadığını, soruşturulması gerektiğini ifade ettiler.

Görevden alınması doğru ama gecikmiş bir uygulamadır. Yine de Akyürek’in görevden alınması bize Hrant Dink cinayetiyle ilgili bir takım yeni bilgileri sunabilmesi açısından yol açıcı bir gelişme olarak yorumlanabilir.

Ramazan Akyürek hakkında Hrant Dink cinayetiyle ilgili ön inceleme yapıldığını biliyorum. Onun hakkında soruşturma izni çıkabileceğini söyleyebiliriz. Bu, bir takım bilgilerin mahkemeye ulaşabilmesini de sağlayabilir.Trabzon Emniyeti’nde bazı evrakların imha edildiğini biliyoruz. Ancak İstihbarat Dairesi’nde bilgi ve belge olduğunu düşünüyoruz. Bu gelişmenin bilgi akışını kolaylaştıracağını umuyoruz.”

Çetin, Akyürek’e ilişkin şüphelerin yanı sıra, Trabzon Emniyeti’nde bazı evrakların imha edildiğini bildiklerini ifade etmişti. O dönem kendisinin ve bizim gibi davanın takipçilerinin bilmediği ise, Akyürek’in İstihbarat Daire Başkanlığı (İDB) görevinden ayrılmadan altı gün önce, kurum bünyesindeki telefon sorgulamalarına dair tüm bilgileri de yasadışı şekilde sildirttiğiydi.  
Olay, ilgili bilgi notunda şöyle özetleniyor: “Ramazan Akyürek, 9 Ekim 2009’de İDB Başkan Yardımcısı’nın anlamsız gerekçelerle süslediği bir öneriye olur vermiş ve İDB’nin kuruluşundan o güne kadar tutulan log kayıtları 10 Ekim 2009’da bir anda silinmiştir. 16 Ekim 2009’da İDB’den alınan Ramazan Akyürek’in görevden alınmadan sadece 6 gün önce, kendi döneminde yapılmış tüm telefon sorgu sonuç sonuçlarını yok edecek fahiş hata niteliğinde bir karar vermesi de ayrıca irdelenmelidir. Mahkeme kararıyla alınan tüm telefon trafiğinin kim tarafından ne şekilde sorgulandığına dair bilgileri yetkisiz bir şekilde bir tuşla sildirmiştir.” 

Ortada emniyetteki kritik iki yönetici görevde bulunduğu sıralarda verilerin silindiği bir tablo var. Dink cinayeti sırasında kamera görüntülerinin de silindiği biliniyor. Yani dava delillerinin emniyet bünyesinde yok ediliği intibaı güçlü. 

Deliller noktasında bu kadar tahrifat ve tahribat yaşanmışken -geçen yazıda yazdığım gibi- 17 Aralık sürecinden önce, davanın tetikçisini yönlendirdiği bilinen, Akyürek’in ‘ıslak imzasıyla’ polis muhbiri olmuş Erhan Tuncel’in Akyürek ve Yılmazer’in adlarını vererek ‘cinayet şebekesi’ olarak nitelediği ifadesini ve tetikçi Samast’ın geçtiğimiz günlerde verdiği ifade de benzer suçlamalarda bulunmasını öyle kolayca geçiştirmek mümkün değil. 
Dün Ali Bayramoğlu, Samast’ın sicil numaralarını bilmesinin doğal olduğunu çünkü gerekçeli kararda bunların yer aldığını yazdı. Bu şüphe üzerinden bütün ifadeyi geçersiz kılmaya çalışanlar, Bayramoğlu’nun dünkü yazısındaki kronolojiye de baksalar iyi ederler. Çünkü cevabı verilmesi gereken daha çok soru var…

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yazarlar