Hüseyin GÜLERCE
Türkiye’de medyanın kötü bir sicili var. Bir dönem, resmi ideolojinin tahkimi ve parlatılması için görev yapan gazete patronları ve şürekâsı vardı. İleriki yıllarda darbe hazırlayıcısı, tahrikçisi ve şakşakçısı bir vesayet medyası oluştu. Kirli hesaplarını hep darbe dönemlerinde gerçekleştirdiler. Cuntacılar darbe yapıyor, onlar kirli havuzlardan akıtılan paralarla gazetelerin yeni sahipleri oluyor, şirketler, bankalar satın alıyorlardı. Küresel sermayenin ve güç odaklarının da desteğiyle kayıt dışı siyaset, kayıt dışı ekonomi; demokrasi, basın özgürlüğü şalları ile örtülüyor, sahipsiz ülkemiz yağmalanıyordu. En üstteki güç sahipleri de Türkiye’yi Batı ekseninde tutuyordu.
Kirli medya düzeni; astronomik maaşlar ile paraya boğulan kirli kalemler, tetikçi yazarlar devrini de başlattı. 28 Şubat post modern darbe dönemi; basın ahlakı, meslek ilkeleri açısından utanç verici, yüz karası karakterler ortaya çıkardı. Ne var ki, 28 Şubat, medya ayağı açısından sorgulanamadı, sümenaltı edildi. Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) soruşturmaları başlayınca, iddianameler mahkemelerce kabul edildikçe, HSYK, kumpasların ve otonom ilişkilerin yargı içindeki unsurlarının üzerine gidince, bu sümenaltı işlerinin arkasındaki Paralel Devlet yapılanmasının (PDY) izleri de belirmeye başladı. Cumhuriyet Başsavcılığı Anayasal Düzene Karşı İşlenen Suçlar Soruşturma Bürosu, Sayıştay ve Maliye Bakanlığı’na yazı yazdı. 28 Şubat’ın medya ayağına ilişkin yeni bir adım atıldı. Başsavcılık; o dönem Posta gazetesinin sahibi Mehmet Ali Yalçındağ, Hürriyet, Milliyet gazetesi ve Kanal D’nin sahibi Aydın Doğan, ATV, Sabah ve Yeniyüzyıl gazetelerinin sahibi Dinç Bilgin ile Show TV’nin sahibi Erol Aksoy’un girdiği ihalelerin araştırılmasını talep etti. Yazıda ayrıca 1996-1999 tarihleri arasında TOBB, DİSK, Türk-İş, TESK ve TİSK sendika başkanlarının girdiği ihalelerin de tespit edilmesi de istendi.
Ayrıca geçen hafta bir gelişme daha oldu. İstanbul 1. Ağır Ceza Mahkemesi, Petrol Ofisi’nde (POAŞ) örgütlü akaryakıt kaçakçılığı yapıldığı iddiasına ilişkin Aydın Doğan ve Ersin Özince’nin aralarında bulunduğu 47 şüpheli hakkında hazırlanan iddianameyi kabul etti. Doğan ve Özince için 24.5 yıla kadar ayrı ayrı hapis cezası istendi.
2007 yılında başlatılan soruşturma nihayet tamamlanmış oldu. Soruşturmayı, 25 Aralık darbe girişiminin mimarlarından firari eski savcı Muammer Akkaş yürütüyordu.
Doğan Grubu adına Kurumsal İletişimden Sorumlu Başkan Yardımcısı Ahter Kutadgu tarafından “Uydurma ve saçma suçlamalarla yargısız infaz” başlıklı bir açıklama yapılarak “hepsi asılsız, hepsi iftira” dendi.
Hem 28 Şubat’ın medya ayağı, hem de POAŞ’la ilgili iddiaların yargıya taşınması aslında kimseyi rahatsız etmemeli. Şaibeler, varsa iftiralar ve F. Gülen ile Aydın Doğan arasında iddia olunan ilişkiler böylece açıklığa kavuşmuş olur. 28 Şubat’ın medya patronlarının ve Aydın Doğan’ın, yargı kararları ile aklanması doğru olandır... Suç işlemişlerse de bir ayrıcalıkları olmamalıdır.
Ahmet Hakan gibi tetikçi bir gazetecinin dün kendisine yakışan üslupsuzlukla görevini yaptığını gördük. Hürriyet’teki köşesinde Ahmet Hakan Coşkun, patronu Sayın Aydın Doğan’ı savunmak yerine, gazetemizin sahibi Sayın Ethem Sancak’a aşağılık benzetmelerle saldırdı.
Tamam, kendisinden bekleneni yapıyor ama bu sefer işe yaramayacağını anlaması, görmesi gerekir. Zira Gülen’in, devlet içinde kurduğu otonom yapının elemanları, artık etkisiz durumdalar. Artık Gülen’in talimatları ile bir koruma, kollama yapılamaz.
Kısacası tetikçi gazetecilerin çirkeflikleri, eğer bir suç işlemişse Aydın Doğan’ı kurtaramaz. Tetikçiler ise daha beter hale düşerler...
Yazarlar
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATürkiye’nin Demokratikleşmesi ve Kürt Sorununun Çözümü: Ciddiyetin Tarihsel Zorunluluğu... 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
9.05.2019
2.05.2019
18.04.2019
11.04.2019
4.02.2019
28.03.2019
14.03.2019
9.02.2019
9.02.2019
1.02.2019