İbrahim Kahveci
Birey ve sürü parçası arasında fark sanıldığı kadar kolay anlaşılmaz. Birey olmak sürü psikolojisinden ayrışmayı da beraberinde getirir.
Birey olmak için maddi yetkinlik önemlidir. Ama asıl bilgi yetkinliği gerekir. Bilgi sahibi olmanın yanında bir de direnç tabii…
Olay şu.
Ali Babacan açıklamasaydı sayının bu kadar yüksek olduğunu bilmeyecektim.
Yıldıray Oğur özel bankalara yapılan kredi baskısını soruyor. Babacan ise özel bankaları hissedarlarının, yani sahiplerinin yönetemediğini açıklıyor. Ve en kritik cümleyi açıklıyor: “Son dönemde özel bankalardan genel müdür yardımcısı seviyesinde 100 kişi işten atıldı. Bu işten atılanlar bankaların yönetim veya hissedarlarının iradesi ile işten atılmadı; farklı saiklerle atıldırlar.”
Ben bu cümleye inanamadım.
Ama küçük bir araştırma yapınca hayret ettim.
Bankacılık Düzenleme Denetleme Kurumu -BDDK sektörü denetlemiyor, adeta yönetiyor. Ama sayın Babacan’ın bahsettiği gibi işten atma da nedir?
İnsanların ekmeği ile oynamak, gelecekleri ile oynamak nedir?
GÜNAH kavramı da yok mu?
Bunu neden söylüyorum: Ülkemizde YASA kavramı zaten bir çok olayda fiiliyatın gerisinde kaldı. En azından GÜNAH kavramı da gitti mi diye sormaya kaldık.
Aklıma Taha Akyol’un “Onlar da kahramandı” kitabı geliyor.
Düzene, sürüye, güce karşı direnenler…
Hak diyenler
Adalet diyenler
İnsanlık diyenler
Yani kahramanlar
Şimdi bu işlerinden kamu gücü ile atılan 100 civarı genel müdür yardımcısı bankacıları ayırmadan bu alanda anmak istiyorum.
Sisteme, güce karşı direnmiş ve işlerini kaybetmişler.
Siz de birer kahramansınız. Sürünün içinde kalmak yerine birey oldunuz ve inandığınız değerler uğruna işinizi kaybettiniz.
***
Babacan konuşmasında bir kaç noktaya daha dikkat çekiyor.
Bağımsız üst kurul kalmadığını söylüyor. Bu kurullar vasıtası ile yönetilen sektörlerin batma noktasına geldiğini ifade ediyor.
Örneği de enerji sektörü üzerinden veriyor.
Sektörün krizde ödeme güçlüğüne girerek bankaların en riskli kesimi olduğunu anlatıyor.
Benim aklıma ise şöyle bir soru geldi:
Bugün derin bir kriz yaşanıyor. Bankalar bir sorun yaşayacak ise bunu ödeme zorluğuna düşen reel sektör yüzünden yaşayacak.
Halka açık şirketlerin nerede ise tamamı kayıplarının yarısından fazlasını geri almış durumdalar. Ama bankalar hala kayıplarının en diplerindeler.
Ortada ciddi bir tezat var gibi geliyordu bana. Ama Babacan’ın konuşması durumu özetledi: Banka sahipleri bankalarını yönetemiyor. 100 civarında GM yardımcısı işinden atıldı.
AÇIKLAMA VE DÜZELTME
Önceki gün 31 şehir hastanesinin Hazine Garantisinin 142 milyar dolar olduğunu sevgili Prof. Dr. Uğur Emek hocamın hesabı üzerinden vermiştim.
Kasım 2019’daki konuşmasında bu hesabı açıklıyordu Uğur Hocam.
Meğer Sağlık Bakanı Fahrettin Koca Şehir Hastanelerinin büyük zarar olduğunu görmüş ve 19 şehir hastanesinin devamını Hazine garantisi vermeden devletin yapacağını açıklamış.
Hatanın bir kısmından dönülmüş.
19 Şehir Hastanesinin Hazine garantisinin 103 milyar dolar olduğunu hesaplıyor Uğur Emek. CHP Balıkesir Milletvekili Fikret Şahin ise İngiliz kaynaklardan (Tahkim Londra olduğu için) bu
19 hastanenin Hazine garantisinin 95 milyar dolar olduğunu açıklamıştı.
Diyeceksiniz ki. Neden tam rakamı yazmıyorsun: İyi de kardeşim bilgi açıklayan bir devlet mi var? Ticari sır diyor ve Hazine garantili müteahhitlerin bilgilerini açıklamıyor.
Bu durumda son 1,5 aydaki kur artışı Şehir hastanelerinin Hazine garantisi borcunu 100 milyar lira artırmış oldu.
HASTA GARANTİSİ YOKMUŞ
Kelime oyunu YALAN olan şeyi doğrular mı?
Şehir Hastanelerinde hasta garantisi yoktur. Ama hastalık garantisi vardır. Arada ne fark varsa…
Hastalık herhalde hayvanlarda olmayacak. Hastalık insanlarda olunca buna da hasta deniliyor.
Ultrason, röntgen, tahlil ve bina kiraları hastanede neyin garantisi olur? Yoksa 100 milyar dolar havadan mı garanti verildi MÜTEAHHİTLERE…
Yazarlar
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBaşkanlık monarşisi (presidential monarchy) meselesi: Teorik bir izah 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Önerisiz veya bizzat öneriyle eleştiri” 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları




































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
12.11.2025
10.11.2025
4.11.2025
3.11.2025
30.10.2025
28.10.2025
26.10.2025
22.10.2025
21.10.2025
20.10.2025