İbrahim Kiras
Yeşilay Derneği, “Hilâl-i Ahdar Cemiyeti” adıyla, İstanbul’un işgal altında olduğu mütareke yıllarında kurulmuştu.
“Tam da en gerekli (!) zamanda kurulmuş” diye dalga geçebilirsiniz ama belki de derneğin kurucuları “herkesin vatanın kurtuluşu için uğraşması gerekmiyor, bazıları da toplumu kötü alışkanlıklara karşı korumalı” diye düşünmüş olabilirler.
Nitekim şimdiki Yeşilay Derneği’nin web sitesinde kuruluş amacı şöyle anlatılıyor: “Birinci Dünya Savaşı sonunda, bütün yurdun işgal edilmiş olmasına rağmen, milletimizde istiklal ve mücadele azminin sönmediğini gören düşman; top ve tüfekle yenemediği Türk varlığını içten çökertmek için alkol ve uyuşturucu maddelere başvurmuştu. (…) İşte bu faciayı görüp, işin önemini kavrayan vatansever aydınlar halkı ve gençliği uyarmak ve bu yolda mücadele etmek için (…) cemiyetin temellerini attılar.”
Bana sorarsınız, cemiyetin kuruluş amacını “düşmanın içki ve uyuşturucu saldırısına” karşı bir girişim olarak tarif edip vatanseverlik gayesine dayandırmak, olsa olsa bu girişimin vatan toprağı işgal altındayken gerçekleştirilmiş olma tuhaflığına karşı sonradan düşünülmüş bir açıklama olabilir. Ama işin aslını bilmemiz zor tabii.
Cemiyetin kurucular heyetinin başında devrin şeyhülislamı Haydarîzâde İbrahim Efendi var. Ancak girişimin fikir babasının kim olduğu tartışmalı bir konu. Her ne kadar ismi rakı mezesi çağrışımı yaptırıyor olsa da Şeyhülislam, mükeyyifat konusundaki geleneksel din anlayışını temsil etmesi itibarıyla Yeşilay Cemiyeti’nin kuruluşuna katılmış olmalıdır.
***
Mamafih İbrahim Efendi’nin bu cemiyete nasıl başkan olduğundan ziyade şeyhülislamlık makamına gelişinin ilginç bir hikâyesi var. Sultan Vahdeddin’in mâbeyin başkâtibi Ali Fuat Türkgeldi’nin hatıratından öğrendiğimize göre, Salih Paşa hükümet kurma görevi aldığında kabine iyi kötü teşkil edilmiş ama şeyhülislamlık makamına oturacak kişi bir türlü bulunamamıştı. Başvekilin aklındaki isim eski Mısır kadısı Yahyâ Reşid Efendi’dir. Ancak bu önerisini açıkladığında pek de olumlu tepki almamıştır. Açıklanan isme itiraz edenlerin gerekçesi Yahya Reşid Efendi’nin iki yıl önce vefat etmiş olmasıdır!
Bunun üzerine yeniden isim arayışına koyulan Salih Paşa, uzun araştırmalar ve istişareler neticesinde meşihat makamı için Encümen-i Teftiş ve Muayene eski üyelerinden Esad Efendi’yi önerir padişaha. Ancak Refik Bey aracılığıyla Saray’a davet edilen mezkûr efendinin de bunamış olduğu ortaya çıkar. Bu durumda Şeyhülislamlık görevini yapamayacağı varsayılır.
Böylece bütün rakipleri elenip sahneden çekilmiş bulunan Dârü’l-Hikmeti’l-İslâmiyye üyesi İbrâhim Efendi’ye şeyhülislâmlık yolu ikinci defa açılmış olur.
Türkgeldi’nin anlattığına göre, meşihat makamı için Haydarîzâde’nin adı zikredildiğinde Sultan Vahdeddin önce bu teklife sıcak bakmamış, sonra “Onunla aramızda bir macera oldu; kendisine şahsen münfeil isem de ben infialât-ı şahsiyemi maslahata sirayet ettirmek istemem, ibkasını münasip görüyorsanız kalsın” demiştir. Görünen o ki sözkonusu makama getirilebilecek başka bir adam bulunamayınca Sultan Vahdeddin çaresiz Haydarîzâde hakkındaki rezervini kaldırmak zorunda kalmıştır. Nitekim ileriki bir zamanda kendisi hakkında “hiçten bir adam iken iki defa meşihata getirdik” diyecektir.
***
Padişahın şahsî rezervi de aslında ilginç bir sebebe dayanmaktadır...
Haydarîzâde daha önce Ali Rızâ Paşa kabinesinde şeyhülislâm iken, “Mezâhib ve Turuk-ı İslâmiyye Târihi” adlı eserinin padişah ve veliahda takdim edilen imzalı nüshaları yanlışlıkla karışmıştır. Yani aslında veliahda imzalanmış nüsha padişahın eline geçmiştir. Şeyhülislam’ın buradaki ithaf cümlelerinde veliahd için padişahlara mahsus tâbirler kullandığını ve Abdülmecid Efendi’nin (Vahdeddin’in yerine) tahta çıkacağı günü, “devlet ve milleti selâmete erdirecek mutlu bir gün olarak telakki ettiğini” okuyan padişah doğal olarak öfkelenmiştir! (Ali Fuat Türkgeldi, Görüp İşittiklerim, Türk Tarih Kurumu Yay. 1984, s. 255–256)
***
Ne var ki bilhassa Türkgeldi’nin anlattıklarının ortaya çıkardığı portreye karşılık, diğer bazı kaynaklarda neredeyse başka bir Haydarizade portresi ile daha karşılaşıyoruz. “Öbür Haydarizade”ye, kısmet olursa, haftaya göz atalım.
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA“Masada Milyonlar Var” 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
29.05.2025
22.05.2025
1.05.2025
17.04.2025
15.04.2025
10.04.2025
5.04.2025
3.04.2025
20.03.2025
11.03.2025