İhsan DAĞI
İnsan hakları mağdurları için çığlıklarının dışardan duyulması önemlidir. Dışarıda duyulduklarında ve dışarının sesini duyduklarında yalnız olmadıklarını bilirler.
Bir süredir Doğu Türkistan’da yaşananlara bütün dünya tepki gösterirken Türkiye’nin, halkı ve devletiyle sessizliği izaha muhtaç. Filistin’den Arakan’a ümmetin haklarının savunucusu bir partinin yönettiği, Türkçü bir partinin de desteklediği bir ülkede Müslüman Uygur Türklerinin toplama kamplarına kapatılması, sistematik işkencelere, tecavüzlere uğraması neredeyse haber bile olmuyor.
Neler oluyor Doğu Türkistan’da?
Çin yönetimi, Sincan Özerk Bölgesi dediği Doğu Türkistan’da Uygurları ve diğer Müslüman azınlıkları fişliyor, ‘şüpheli’ bulduğunu sözde ‘siyasal eğitim’ kamplarına gönderiyor. Bildiğiniz ‘toplama kampları’ olan bu kamplara kapatılanların sayısı 1 milyonun üstünde.
Kampta tutulan ‘şüpheliler’ aylarca, hatta yıllarca endoktrinasyon ve sorgulamaya tabi tutuluyor. Kimler mi ‘şüpheli’? Yurt dışına gidip gelenler, yakınları yurt dışında yaşayanlar, pasaport talebinde bulunanlar, yurt dışındaki insanlarla iletişim içinde olanlar, düzenli ibadet edenler, sakal uzatanlar, başörtüsü kullananlar ve şüphelilerin akrabaları… ‘Hassas ülkeler’e seyahat edenler de gözaltına alınıp kamplara atılıyor. Bu arada, hassas ülkeler listesinde Türkiye de var.
Kamplarda tutulan Uygurların yaklaşık yüzde 10’u ‘terörizm’ ve ‘İslamcı aşırıcılık’ suçlamasıyla orada. Diğerleri için böyle bir suç yakıştırma gereği bile görmüyorlar. Daha ‘az şüpheliler’i de ‘emek transferi’ adı altında Doğu Türkistan dışındaki fabrikalarda zorla çalışmaya gönderiyorlar.
İnsanların günlük hayatları, tercihleri ve görüntüleri yüksek teknoloji aygıtlarıyla izleniyor ve fişleniyor. Milyonlarca insandan biyometrik data toplanıyor. Sesleri, DNA örnekleri alınıyor. Yapay zeka teknolojisi kullanılarak milyonlarca insanın anında kimlik tespiti, kişisel bilgileri, yaşamları izleniyor. Profiller çıkarılıyor, belirli davranış kalıplarından ve karakter özelliklerinden insanlar ‘şüpheli’ olarak fişlenip kamplara yollanıyor. Tam anlamıyla bir ‘dijital diktatörlük…’
Uygurlara karşı yapılan ‘etnik kültürel temizlik’ yerel düzeyde alınan bir karar ve uygulama değil. Baskı politikası Şi Jingping’in Sincan’ı 2014 ziyaretinin ardından yoğunlaşıyor. Bölgenin kültürel, politik ve etnik temizliğe tabi tutulması emrini verenin bizzat Çin Komünist Partisi lideri Jingping olduğuna dair belgeler var.
Çin’in Doğu Türkistan’da yürüttüğü sistematik insan hakları ihlalleri uzun zamandır dünyanın gündeminde. Daha önceki gün Kanada parlamentosu Çin’in Uygurlara yaptıklarını ‘soykırım’ olarak tanıdı.
ABD, başkan Trump döneminden itibaren Türkistan’daki insan hakları ihlallerine tepki gösteriyor. Çin’in Sincan’da ‘insanlığa karşı suç’ ve ‘soykırım’ suçu işlediğini söylüyor Amerikan yönetimi. Çok sert bir tutum bu. En son, ABD Başkanı Biden, Çin’in Sincan’da yaptığı ağır insan hakları ihlallerinin bedelini ödeyeceğini açıkladı.
Dışişleri Bakanlığı’nın da sayısız ve sert açıklaması var Çin’in bölgedeki uygulamalarına ilişkin. ABD, üretiminde tutukluların, mahkumların ve çalışma kamplarına kapatılan Uygurların kullanıldığı gerekçesiyle Çin’in Sincan bölgesinden gelen pamuğun ülkeye girişini de yasakladı.
İngiltere de çok aktif. Çin hükümetini defalarca ve açıkça kınadı. Uygurlara yapılanları kabul edilemez uygulamalar olarak niteledi, Uygurlara yönelik işkencenin, insanlık dışı muamelenin durdurulmasını, Çin’in uluslararası yükümlüklerini yerine getirmesini istedi. İngiliz dışişleri bakanı, ‘korkunç barbarlık’ olarak nitelediği insan hakları ihlallerine tepki göstermenin ‘ahlaki bir görev’ olduğunu söyledi.
İngiliz şirketlerinin Çin’deki faaliyetleri, ithalat ve ihracatları incelemeye alındı. Tedarik zincirlerinde zorla çalıştırılanların olması veya ihraç ürünlerinin Doğu Türkistan’da ‘Uygur Müslümanları’nın haklarının ihlal edilmesinde kullanılması durumunda bu şirketlere karşı yaptırım uygulama kararı alındı. Kanada hükümeti de benzer yaptırımlar uyguluyor.
Haziran 2020’da BM İnsan Hakları Konseyi’nde Çin’i kınayan bir deklarasyonu organize eden ülke de İngiltere. Deklarasyon, Uygurlara yönelik keyfi tutuklama, kitlesel gözetleme, müdahale ve kısıtlamalara karşı BM ve kurumlarını harekete geçmeye çağırıyor.
Ekim 2020’de BM’de 39 ülke temsilcisi Çin’i ağır insan hakları ihlallerinden dolayı çok sert bir biçimde kınadı. Bu 39 ülke arasında Türkiye yok. Dahası, Bosna-Hersek ve Arnavutluk dışında ne İslam ülkeleri ne de Türk cumhuriyetleri var. Ama ABD, İngiltere, Almanya ve Fransa kınayan ülkeler arasında.
BM bünyesinde çalışan 50 insan hakları uzmanı bir açıklamayla uluslararası camiayı harekete geçmeye, Çin’i de insan hakları ihlallerine son vermeye çağırdı.
Bitmedi, 400’e yakın sivil toplum örgütü BM genel sekreterine ve üye devletlere gönderdiği bildiride Çin’de temel insan haklarının korunması için etkin tedbirler alınmasını istedi. Amerika’dan Avrupa’ya, Afrika’dan ve Asya’ya dünyanın her bölgesinden gelen sivil toplum örgütlerinin arasında Türkiye’den hükümete yakın veya uzak hiçbir sivil toplum kuruluşu yoktu. İslam ülkelerinden de sadece Kahire İnsan Hakları Enstitüsü listede. Dünyayı Uygur Müslümanları için ayağa kaldırmaya çalışan sivil toplum kuruluşları arasında Uluslararası Af Örgütü, Freedom House, İnsan Hakları İzleme Örgütü gibi bilinen insan hakları örgütlerinin yanında farklı ülkelerden LGBT’liler de var…
İsveç Uygur Türklerine mülteci statüsü vereceğini açıkladı. Fransa, ‘Müslüman Uygur azınlığa’ yapılanları incelemek üzere Çin’e bir BM misyonu gönderilmesini talep etti.
Avusturalya hükümeti de katılıyor Çin’e karşı yaptırımlara. Sincan çıkışlı malların Avusturalya’ya girişini yasaklayacak yasa tasarısını tartışıyorlar.
Avrupa Parlamentosu 2019 yılında Sakharov İfade Özgürlüğü Ödülünü Uygur ekonomist ve insan hakları savunucusu İlham Tohti’ye verdi. Tohti, 2014 yılından bu yana cezaevinde.
Avrupa Parlamentosu, defalarca Çin’i işkence, keyfi tutuklamalar ve kitlesel gözetleme politikalarına son vermeye, Avrupa Konsey’ini Çin’e yaptırım uygulamaya ve Çin’li yetkililerin varlıklarını dondurmaya çağırdı.
New York Times, Doğu Türkistan’da yapılan insanlık dışı muameleleri belgeleriyle defalarca manşet yaptı.
The Economist dergisi, Çin’in Uygurlara yönelik izlediği politikayı ‘insanlığa karşı suç’ başlığıyla kapak yaptı.
BBC, kamplarda sistematik tecavüz, cinsel saldırı ve işkence yapıldığını tanıklara dayandırıp haberleştirdi. Bu son derece etkili haberinin bedelini de ödedi: Çin hükümeti BBC’nin Çin’de yayınını durdurdu.
Twitter, Çin’in Washington büyükelçiliğinin hesabını, Uygur Türklerine yönelik paylaşımından dolayı kilitlediğini duyurdu.
Washington Post, Huawei’nin Uygurlara yönelik bir yüz tanıma teknolojisi geliştirdiğini deşifre etti. ‘Uygur alarmı’ adı verilen sistemin Çin polisinin hizmetine sunulduğunun anlaşılmasının ardından Huawei’nin Danimarkalı bir iletişim müdürü “Aynaya bakamam” diyerek şirketteki görevinden istifa etti.
Batılı insan hakları örgütlerinin Doğu Türkistan’daki şiddet ve baskıları deşifre etmek, duyurmak ve uluslararası kamuoyunu harekete geçirmek için hazırladığı raporları, basın bültenlerini ve girişimlerini anlatmak ise saatler sürer.
Bütün bunlar olurken 57 devletin temsil edildiği İslam İşbirliği Örgütü’ne bakıyoruz. Hiçbir ses yok. Kuruluş belgesinde dünyanın her yerindeki Müslümanların haklarını, onurlarını, dini ve kültürel kimliklerini koruma görevini üstlenmiş bir örgütten ses yok.
Peki, Türkiye?
Kısık sesli üç-beş açıklama… İki yıldır Türkiye’den bölgeye Çin’in daveti üzerine bir inceleme heyet gideceği söyleniyor. Geçen yıl Münih Güvenlik Konferansı’nda dışişleri bakanı hala gerçekleşmeyen bu davetten söz ediyordu. Hatta, daha önceki gün, BM İnsan Hakları Konseyi’nde bir açıklama yapan bakan, “Çin’in daveti üzerine, heyetimizi bölgeyi ziyaret etmesi için göndereceğiz” diyordu, hala. Anlaşılan böyle bir heyetin gittiği de gideceği de yok.
Dahası, dünkü konuşmasında bakan, “BM ve diğer uluslararası raporlardaki bulgulardan endişe duyuyoruz” diyor. Dikkat ediniz, Doğu Türkistan’da Uygurlara yapılan insanlık dışı muamelelerden, kitlesel insan hakları ihlallerinden değil, bu yöndeki ‘raporlardan.’ Diplomatik bir dille, Çin’i doğrudan kınamaktan kaçınıyor böylece.
Bakan, daha önce de, “Bu konuyu Çin aleyhine kullanan ülkeler var. Türkiye o tür propagandalara katılmıyor” demişti. Dahası, “Çin’in güvenliğini kendi güvenliğimiz gibi görüyoruz” denildiği de vakidir.
Yine diplomatik bir dille, Uygur Türklerine yapılanın, bir ‘asimilasyon’ olduğundan sözediyor bizim dışişleri. Dikkat ediniz, ‘soykırım’, ‘insanlığa karşı suç’, ‘etnik kültürel temizlik’ vs. değil, yumuşak bir ‘asimilasyon’ terminolojisi… Çin makamlarını, toplama kamplarını kapatmaya davet eden bakanlık, “Türk kamuoyunun ağır insan hakları ihlalleri konusundaki tepkisinin Çin makamlarınca dikkate alınmasını bekliyoruz” gibi yumuşak ifadeler kullanıyor.
Filistin’den Kaşmir’e, Arakan’a Müslüman dünyanın liderliğine oynayan bir iktidar nasıl oluyor da Çin’in Uygurlara karşı izlediği kültürel soykırım politikaları ve kitlesel insan hakları ihlalleri karşısında bu kadar sessiz ve etkisiz bir politika izliyor?
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
13.01.2025
10.05.2024
11.04.2024
8.04.2024
3.01.2024
25.12.2023
13.12.2023
16.10.2023
9.10.2023
17.06.2023