İlhami IŞIK
Bugün sıcak bir patates gibi avucumuzu yakan Kürt ihtilafı, Balkanlardan gelen alçak hava basıncı ile oluşmuş ‘’sıcak’’ bir iklim değil. Kürtler ve Türklerin ortak hatalarından beslenen devasa ve köklü bir sorun bu. 1846 yılından bu yana, özellikle de Bedirhani isyanının askeri yenilgisiyle birlikte, ötelediğimiz sümenaltına sürdüğümüz bir ihtilaf. O gün bu sorunu çözmeyi düşünmedik. Bugün o sorun, avucumuzu yakmaya devam ediyor.
Bir ihtilaf tarih içinde oluşuyor ve tarihin seyri ile ‘’istikrarlı’’ bir karakter kazanıyorsa, o ihtilafa tek yönlü bir ‘’hafiflik’’ içinde yaklaşılamaz artık. Her sorunu doğuran merkez bağlamlar vardır. Asıl olan sorunun sonuçları ile zaman kaybetmek değil,özünü oluşturan ona o karakteri veren içerenlerine çözümler bulmaktır.
Kürt ihtilafı gibi grift sorunlarla karşılaştığımda ya da benim kavrayışımı zorlayan sorunları odağıma aldığımda, doğru bir perspektif oluşturmak için ya çok basit düşünme eğiliminde olurum ya da tarihsel düşünmeyi esas alırım.
Bu sorunu tarihsel arka planı içinde düşündüğümde karşıma 1846 yılı bir eşik gibi çıkıyor. 1514 yılından Osmanlı hukuku içinde oluşturulan ‘’Mîrlik’’ sistemine merkezi devlete duyulan ihtiyaç üstüne, askeri olarak son verildi. O gün için başka türlü davranmak mümkün müydü? Uygulama yanlış mıydı doğru muydu, bu durum başka bir tartışma konusu ama tarihin yukarıda özetlediğim gibi yapılandırıldığını biliyoruz.
Mîrlik sistemine son vermek bir çözüm müydü yoksa çözüm sanılırken aslında büyük bir sorunun doğuşuna mı neden olmuştu; aradan geçen 170 yıl tanıklık ediyor ki, o günün büyük askeri başarısı, aslında kesin bir çözüm değilmiş! Sorunları askeri olarak geriletmek mümkün hatta uzun süre kontrol altına almak da imkan dahilinde ama tarihi sorunlar, ekonomik, siyasi ve kültürel çözümleri bulunmadan çözülemiyorlar.
Çözüm masasını devirmenin büyük kabahati ve şımarıklığı ile PKK/KCK saldırganlığını dizginlemeyip “Devrimci Halk savaşı” ahmaklığıyla şehirlerde alan hakimiyeti için savaş düğmesine bastı. Ve kesin bir yenilgiye uğradı. Bir hukuk devletine başka türlü davranma imkanı vermeyen ve şehirlerin fiili işgali ile sonuçlanan bu pervasızlık, elbette meşru şiddet tekelini elinde bulunduran devletin meşru müdaahalesi ile karşılaşacaktı. Buna şüphe yok. Her devlet sokaklarını ‘’eşkiyadan’’ temizler.
Peki ama PKK’nin askeri yenilgisi, Kürt ihtilafının kesin ve son çözümü müdür? Başka bir değişle Kürt sorununu PKK varlığıyla eşleştirmek doğru mudur? Kürt meselesi PKK’nin insafına terk edilmeyecek kadar ‘’çok önemli’’ bir meseledir. PKK, sadece yanlış bir sonuçtur. Terör ile mücadele, nasıl büyük bir kararlılık ve ciddi bir hassasiyetle sürdürülüyorsa, Kürt meselesinin hakiki çözümleri içinde aynı kararlılık ve aynı duyarlılıkla çabalar sürdürülebilir.
Kim ne diyorsa desin Kürt meselesinde bugün inisiyatif hala devletin elinde. PKK’nin askeri yenilgisiyle ortaya çıkan muazzam enerjiyi, içi boş hamasi retorikler için kullanmak da mümkün; bu enerjiyi bu sorunu çözmek amacıyla herkesi şaşırtacak demokratik adımların meşruiyeti için de kullanmak mümkün. Seçim bizim. İkinci seçenek hepimize inanılmaz temiz bir nefes aldırır ve yeni siyasi imkanların doğuşuna ebelik eder.
Aksi halde tıpkı 1846 sonrası koşullar gibi, bu sorun bir biçimde bir yolunu bulur ve sıcak patates gibi canımızı yakmaya devam eder.
Yazarlar
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon kuruluyor sorular çoğalıyor 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNSüveyde’den sonra: Eski çamlar bardak olurken… 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"İMRALI ADASI’NI BARIŞ ADASI YAPACAĞIZ"... 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR"Terörsüz Türkiye" süreci: Neden barışın vaatlerini değil de şiddetin risklerini önümüze koyuyorlar? 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkan‘III. Dünya Savaşı ihtimali 50/50’ 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUYKU “ÖLÜMÜN OYUNBOZAN” KARDEŞİ. 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUDünya değişiyor, Suriye’nin Türkiye politikası da mı değişiyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
14.07.2025
1.07.2025
9.06.2025
18.05.2025
8.05.2025
28.04.2025
21.04.2025
13.04.2025
1.04.2025
16.03.2025