İlhami IŞIK
Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nin kimi şehir ve kasabalarında sahnelenen yolsuzluk karşıtı gösteriler, benim için bir sürpriz değildi. 16 Ekim’de Kerkük gibi bir kentin, hiç savunulmadan, askeri manada terk edilerek Merkezi Irak Hükümeti’ne bırakılmasıyla, sıradaki hadisenin bir iç hesaplaşma olacağını öngörmek, kahin olmayı gerektirmez! Ama doğrusunu söylemek gerekirse benim beklentim bu gösterilerden ziyade, birbirini ihanet ve işbirlikçi olarak suçlayan siyasi partilerin bir tür iktidar kapışması beklentisiydi. En hafif deyimle KDP’nin YNK’den hesap sorma ihtimalini göz önünde tutuyordum. Beklentimin tam tersine Öğretmenler Sendikası’nın çağrısıyla başlayan gösteriler çok çabuk zıvanadan çıktı.
Kürdistan Demokrat Partisi’nin (KDP) güçlü olduğu Erbil, Zaho ve Dohuk gibi yerler Peşmerge ve Asayiş’in kararlılığı sayesinde sükûnetini korusa da Kürdistan Yurtseverler Birliği’nin (KYB) bölgesi Süleymaniye ve çevresindeki Halepçe, Kaladze, Ranya, Koya, Çemçemal, Tak Tak, Seyyid Sadık, Rawanduz gibi yerlerde öfke şiddete dönüştü. Birçok yerde siyasi parti ve kamu binaları saldırıya uğradı….
Birkaç yıldır memur maaşlarında yüzde 50 civarında kesintiye giden hükümet, son iki ayda kesintili maaşları da ödeyemedi. Buna ilaveten hoşnutsuzluğu besleyen değişmez faktörler kötü yönetim, yolsuzluk, elektrik kesintileri, kamu hizmetindeki aksamalar.
Bu öfke iktidarın ortağı olan bütün partilere yönelik; yıllardır iktidarı ve ekonomik kaynakları paylaşan KDP ve KYB, son seçimde parlamentoya ikinci sırada girdikten sonra koalisyona katılarak kendini yıpratıp değişim umudunu tüketen Goran Hareketi, koalisyonda iktidarın koltuk değneği olarak görülen İslamcı partiler Yegurti ve Komel farklı dozlarda öfkeden nasibini alıyor.
Süleymaniye ve çevresindeki gösterilerde sokağa çıkanların Goran ve KYB tabanından gelmesi bu gerçeği değiştirmiyor.
Goran’dan Milletvekili Rabun Maruf ile Parlamento Başkanı Yusuf Muhammed Sadık, göstericilere katılsa da belli yerlerde bu partinin binaları da hedef oldu.
Tabi ki asıl hedef KDP ve KYB. Ranya’da Peşmergelerin de sokağın sesine eşlik ettiği görüldü. Çünkü maaş talebi Peşmergenin de talebi.
Son aylarda evine ekmek götüremez duruma düşen Peşmergeler arasında 7 intihar vakası yaşandı. İki yönlü baskı altında kalan Peşmerge güçlerinin gösterilerin bastırılması konusunda da bocaladığı söyleniyor.
2008 yılından bu yana adına “Gendalî” denilen yolsuzluk ve görevi suistimal ederek, kendine yarar ve çıkar sağlama hikayelerini duymaya başlamıştım. Bu kadar yaygın bir söylentinin iktidar mücadelesinde birbirini yıpratmak isteyen tarafların, sadece bir iç politika malzemesi olarak kullandıklarını düşünmek elbette biraz saflık olurdu. Bu söylentinin kimi gerçek hikayelerden kaynaklandığı açıktı. Bölgesel yönetimin böyle bir yumuşak karnı vardı ve birgün birilerinin bu yumuşak karnı kaşıyacağı da çok belliydi.
Tahran ve Bağdat’ın bu durumdan memnun olduğu bir sır değil. PKK basınında sevinç çığlıkları atıldığı da doğrudur. Bu gösterilerin kimler tarafından ve nasıl tezgahlandığından çok benim dikkatim, gösterilerin şiddete meyil eden karakterinde yoğunlaşıyor. Bir kere ne olursa olsun bu gösterilerde şiddete yer olmamalı. Ne göstericiler şiddete başvurmalı ne de asayiş güçleri şiddete tenezzül etmeli. Hiçbir gerekçe şiddeti meşru kılmaz. Özellikle de asayiş güçlerinin insan katletmesi asla kabul edilemez. İnsan katli, gerekçesi ne olursa olsun, sadece cinayettir. Bütün güvenlik güçleri gibi Peşmerge’nin de tek görev ve sorumluluğu, kan dökmeden olayları etkisiz hale getirmek ve varsa suçluları yargı karşısına çıkarmaktır.
Yazarlar
-
Ali BULAÇİltica ve mülteciler 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUİslam Dünyası’nın kayıp yılları… 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖzgür Özel’in özgül ağırlığı 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarVatandaşlık tanımı değişmeli mi? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu Ergilİyi yönetim üzerine düşünceler 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon kuruluyor sorular çoğalıyor 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"İMRALI ADASI’NI BARIŞ ADASI YAPACAĞIZ"... 28.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
14.07.2025
1.07.2025
9.06.2025
18.05.2025
8.05.2025
28.04.2025
21.04.2025
13.04.2025
1.04.2025
16.03.2025