İlker DEMİR
Bir bisküvi reklamı vardı, yaşı 50'nin üstünde olanlar hatırlar.
Reklamı seslendiren bir kadın, müşfik bir sesle, "bir bilmecem var çocuklar" der, çocuklar koro halinde "haydi sor sor" diye sevinçle karşılık verir ve o sevecen ses, "çayda kahvaltıda yenir/acaba nedir nedir/bisküvi denince akla/tamam şimdi buldum/
hemen onun adı gelir" dedikten sonra çocuklar cevabı bilirdi.
Teşbihte hata olur, olursa af ola, bu kez bed bir ses ile "bir bilmecem var."
"Karşılıklı iki kişinin sessizce, 8×8'lik kare bir zemin üzerinde, yarı yarıya siyah ve beyaz 64 kare üzerinde 32 adet biçimlendirilmiş nesneyle oynadığı ve oyun sonunda bir tarafın mat, yenişemeyince pat olduğu ve zeka deyince akla hemen gelen bu oyuna ne denir?"
Tabi hemen bildiniz.
Satranç.
Ama Beyliküzü Belediyesi A. Ş.'si bilemedi.
Neden?
Pandemi vardı, o dönem her oyun, açık kapalı her alanda yasaktı.
Yasakların kademeli olarak gevşediği dönemde Beylikdüzü Belediyesi Şirketi Kırlangıç A. Ş.'nin işlettiği Emekliler lokali bahçesinde iki insan satranç oynamak istedi, yasak diye oynatılmadı.
Satranç severler ısrarcı olmadı, çünkü pandemi yasaklarından dolayı işletmeye ceza gelebilirdi, sebep olunmak istenmedi.
Ama işletmenin yasağı, pandemiden sonra da "bahçede satranç oynama yasağı" devam etti.
Neden, gerekçe?
Gerekçeye bak, nizamiyeden içeri girmeye hazırlan, gerekçe, "tavla oynayanlar münakaşalarıyla (münakaşasız tavla mı oynanır?) etrafındaki müşterileri rahatsız ettiği için onlara içeride bir bölüm ayırdık, satranç alırsak o bölümde oynarsınız." idi.
Öneriyle işletme 2 takım satranç aldı, yasak değişmedi.
Demek ki tavlacılar yasakla uzlaştı, gayet memnun oynuyor, pandemi yarı açık kapalı alan neyine, çaat vurdu mu pulu, attı mı zarı şeşten beşe, o anda keyifleri dört köşe.
Şirketin hak, üretken yaşam mekanı kurma derdi yok, her şey kontrol altında, emeklileri oyalayarak her şeye razı ölümü bekletmeleri yetiyor.
Ama satranççı işte, mülk onu nizamiyeden içeri sokamadı, içeride oynamanın mantığını, oyunun niteliği ve pandemi şartlarından dolayı bulamadı.
Satranç sessizce oynanan bir oyundu, münakaşa kaldırmazdı, ama yasağa karşı da bir hamle lazımdı.
Mekan, mülk, yetki Kırlangıç'ınsa kendi mülkünü/satrancını getirir bahçede bir masada sesiz sessiz oynama hamlesi olur dendi ama o da tutmadı, ikna etmedi.
Satranç oynayanların yanına gelen şirket müdürü, "Yaptığınız çok ayıp, size takım da aldık, hiç anlayışınız yok, hiç yasak dinlemiyorsunuz!" dedi.
Beylikdüzü'nde satranç takımı sırtlanıp birkaç cafe çayhane mekan dolaşıldı, oralarda satranç oynandı ama devlet sosyal demokratlarının şirketinin işlettiği Kırlangıç Emekliler/mekanda bu geri durum, tabiri caizse çağ dışı tutum, satranç yasağı aşılamadı.
Bu yasağı aşmak için bir şikayet makamı olmamalıydı, çünkü hak kullanılırdı.
Satranççılar şirkete, "zabıt tutun, polise şikayet edin, bahçede kuralı, yasağı dinlemiyorlar, sessizce satranç oynuyorlar" deyin dedi, şirket yasağıyla köpürdü, zinhar ikna olmadı.
Satranç oynandı ama bu zihniyetin yönetiminde satranç baskı altında!
İmdaaat, yetişin!
Halk satranç oynayamıyor, Beylikdüzü Emekliler lokalini çok sahip otoriter bir kafa bastı.
Yazarlar
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolDış politikada rasyonel zemin 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel’e saldırı aydınlatıldı mı şimdi? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURKomisyon Suriye’yi, Suriye İsrail’i, İsrail Trump’ı…. 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATürkiye’nin Demokratikleşmesi ve Kürt Sorununun Çözümü: Ciddiyetin Tarihsel Zorunluluğu... 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEYargı CHP’ye çalışıyor 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
28.08.2025
10.08.2025
28.07.2025
17.07.2025
6.07.2025
23.06.2025
6.06.2025
16.05.2025
3.05.2025
2.04.2025