Kurtuluş TAYİZ
Ulusalcıların artık yeni bir adresi var; BBC Türkçe Servisi. Ulusalcı-ulusolcu televizyon, internet sitesi ve gazetelerde görmeye alıştığımız türden haberleri, son aylarda, BBC’den izlemeye başladık. Ulusalcı yayınlar üzerinden çözüm sürecine karşı çıkmak inandırıcılığını ve itibarını yitirdiğinden olsa gerek, bu nitelikteki haberleri, BBC’nin “saygın” kimliğinin arkasına gizleyerek dolaşıma sokuyorlar.
PYD ve Salih Müslim üzerinden Kürtleri, hükümete karşı kışkırtmak için olağanüstü bir “habercilik” performansı sergileyen BBC, şimdi de Kandil üzerinden aynı şeyi yapmaya çalışıyor. Son olarak Kandil’e kadar çıkıp Cemil Bayık’la görüştüler ve “Çözüm süreci çöküşe gidiyor” başlıklı haber yaptılar. BBC, “itibarlı” bir yayın kuruluşu olduğundan, bu “saygınlıktan” pay almak isteyen ulusalcı çevreler de haberin hızla yayılmasını sağladı.
Kandil de akıllı; ayağına gelen fırsatı değerlendiriyor. Hükümete bol bol tehdit yağdırıyor. Ankara’ya “1 eylüle kadar adım atılmazsa süreç çöker, savaşa başlarız” mesajını gönderiyor.
Peki gidişat bu kadar kötü mü gerçekten?
Hayır, değil.
Adalet Bakanı Sadullah Ergin’in önceki gün bir televizyon kanalına yaptığı açıklama önemliydi; Sadullah Ergin, “Moto mot olmasa da süreç ilk günkü takvime uygun olarak yürüyor” dedi.
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın açıklaması daha önemliydi. Arınç, “Stratejik konum” talebinde bulunan Öcalan’ın durumunun zaten “stratejik” olduğunu ve böyle ele alındığını söyledi.
O halde Kandil’den yapılan açıklamaların niteliği neden böyle “tehditkar” diye sormak gerekiyor.
Aslında PKK meselesinde yeni bir olguyla karşı karşıyayız.
Kürt hareketi artık “siyaset” yapıyor.
Diğer partiler gibi.
Bu durumu sevdiler.
Sözün gücünü keşfediyorlar.
Politikanın inceliklerini öğreniyorlar.
Basını karşılarında bulduklarında satır aralarına gizli mesajlar göndermeye çalışıyorlar.
“Çözüm sürecinin amacı da zaten bu değil miydi?”, “Hani silahlar susacak ve politikacılar konuşacaktı?” diye itiraz edilebilir.
Evet ama şöyle bir sorun var; politikayı hala “silahla” yapıyorlar.
Çözüm sürecine kadar silahlar politikanın önündeydi. Şiddet, sözden önce geliyordu.
Bugün değişen ne?
Silah sıkılmıyor ama silahlar elden bırakılmadı. Şiddeti dilden düşürmüyorlar ve her söze “bismillah” der gibi illa da silahla başlıyorlar.
Bu siyaset tarzı doğru mu? Barış sürecinin ruhuna uygun mu?
Silahı koz olarak kullanmayı sürdürdükçe Kürt hareketi, politikanın evrensel dilini yakalayamıyor.
Yangın yerine dönen Ortadoğu’nun gerçekleriyle konuşuyorlar. Fakat bu şiddet dili, karşı şiddeti tetikliyor ve kamuoyunu tersi istikamette kışkırtıyor.
Ayrıca sorun sadece kullanılan “şiddet” dili de değil; Kandil’in politika yaparken hangi tarafa düştüğü de önemli.
Hükümete karşı muhalif olan çevrelere yakınlaşarak siyasal iktidarı sıkıştırabileceklerine dair bir ezbere sahipler.
Bu yüzden çözüm sürecine ilişkin olarak Kemal Kılıçdaroğlu’nun ne kadar olumsuz çıkışı varsa, onları referans göstermekten çekinmiyorlar.
Kemal Kılıçdaroğlu’na göre hükümetin çözüm süreciyle ilgili yol haritası yok!
Oysa Kemal Kılıçdaroğlu ve CHP’nin Kürt politikası, tamamen çözümsüzlük üzerine kurulu. Fırsat bulsalar çözüm sürecini bir kaşık suda boğacaklar. Bunu bilmeyen mi var?
Tamam politikada taktikler olabilir, türlü türlü numaralar yapılabilir.
Ama bazı ilkeler de olmak zorunda.
İki de bir “Süreci bozarız”, “Daha büyük savaş başlatırız” tehdidi, kimseyi güçlü göstermez. Savaş ve şiddet kozunu öne süren taraf aslında ahlaki ve siyasi olarak zayıf olan taraftır.
Bunu bilerek davranmakta fayda var.
Yazarlar
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları






















































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
15.05.2019
10.05.2019
1.05.2019
22.04.2019
19.04.2019
17.04.2019
15.04.2019
12.04.2019
11.04.2019
8.02.2019