Sözün sahibi NATO’un Avrupa Müttefik Kuvvetler Komutanı Orgeneral Curtis Scaparrotti.

"Bu subaylar"dan kasıt ise tutuklanan, geriye çağrılan veya emekliye sevk edilen 15 Temmuz darbecileri.

Financial Times’a açıklamalarda bulunan Orgeneral Scaparrotti, NATO’da birlikte çalıştıkları Türk Silahlı Kuvvetleri’ne mensup 150 personelin 15 Temmuz darbesiyle bağlantıları sebebiyle görevlerinden uzaklaştırılmalarını “endişe” ile karşıladıklarını söyledi. Scaparrotti’ye göre bu kişiler, NATO’ya önemli hizmetlerde bulundular ve eksiklikleri de NATO’da deneyim kaybına yol açacak.

Scaparrotti açıklamalarında, bu subayların ve ailelerinin başına geleceklerden endişeli olduklarını ve kaygılarını Türk tarafına ilettiğini belirtmeyi de ihmal etmemiş.

Türk subayların NATO’ya önemli hizmetler verdiğinden şüphe yok. Türkiye, NATO’nun en büyük kara ordularından birine sahip ve bu yönüyle de ittifaka dünyanın değişik yerlerinde verdiği askeri destekle halen önemli katkı sunmakta.

İttifakın Türkiye’ye sunduğu destek ise tartışılır; askerlerimiz Esed rejimi tarafından uçaklarla vurulurken, NATO’nun Türkiye’nin savunmasına dönük kayda değer bir açıklama bile yapmadığı görülmekte.

Her fırsatta, “Türkiye stratejik ortağımız” biçiminde açıklama yapan NATO’nun, Türkiye’ye dönük saldırılar sırasında ölüye yatması manidar değil mi?

FETÖ’cü subayların NATO’ya nasıl bir “hizmet” verdiğini henüz tam olarak bilmiyoruz ama darbeye bulaşan subayların, Türkiye’den daha çok NATO’ya “hizmet” ettiği bugün daha iyi anlaşılıyor.

NATO’nun, muhatap olarak TSK’yı değil de FETÖ’cü subayları görmesi, sorunun büyüklüğünü yeterince ortaya koyuyor. NATO, TSK’nın gönderdiği subaylarla çalışmak zorunda, başka kliklerle değil.

Darbeye bulaşan FETÖ’cü subayları sahiplenmesi NATO’nun darbeyle olan bağlantısını tartışmaya açar ki, Türk kamuoyunun daha fazla tepkisini çekmeyi göze alıp almayacaklarını süreç içinde göreceğiz.