Mahfi Egilmez
Yedek Akçe, Merkez Bankası, Hazine
2.07.2019
821
Tartışmayı bir çerçeveye oturtabilmek için belirtmemiz gereken iki konu var: (1) Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) çok ortaklı bir anonim şirkettir. Hazine, yüzde 55 payla TCMB’nin en büyük pay sahibidir. Geri kalan yüzde 45 pay çok sayıda kurum ve kişiye aittir. (2) TCMB, yasasındaki özel hükümler ve düzenlemeler dışında, diğer anonim şirketler gibi Türk Ticaret Kanunu hükümlerine tabidir.
Genel Kanuni Yedek akçe (ya da ihtiyat akçesi); doğabilecek risklere karşı şirketi korumak ve acil durumlarda kullanılmak üzere şirketlerin yıllık net kârından belirli oranda ayrılan ve ortaklara dağıtılmayıp şirket bünyesinde bir çeşit yedek sermaye olarak tutulan paradır.
Genel kanuni yedek akçe Türk Ticaret Kanunu’nun 519’uncu maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre şirketlerin yıllık kârlarının yüzde beşini, sermayelerinin yüzde 20’sine ulaşıncaya kadar genel kanuni yedek akçe olarak ayırması gerekir. Bu yüzde 20’lik sınıra ulaşıldıktan sonra da belirli koşulların oluşması halinde yedek akçe ayrılmaya devam edilir. Yedek akçe yalnızca şirket zararlarının kapatılması, işlerin iyi gitmediği zamanlarda işletmeyi devam ettirmeye veya işsizliğin önüne geçmeye ve sonuçlarını hafifletmeye elverişli önlemler alınması için kullanılabilir. Aynı maddede “özel kanunlara tabi olan anonim şirketlerin yedek akçelerine ilişkin hükümler saklıdır” hükmü de yer almaktadır. Bu son hükümden hareketle TCMB Kanununa özel hükümler konmuştur. TCMB, kanununun 60’ıncı maddesine göre yıllık net kârının yüzde 20’sini genel kanuni yedek akçe olarak ayırmak zorundadır.
Yeni düzenlemeyle TCMB Kanunu'nun 60'ıncı maddesinde değişiklik yapılıyor ve bankanın son yıl kârından ayrılan yedek akçe (ihtiyat akçesi) dışında, o yıla kadar birikmiş olan yedek akçelerin her yıl kâra katılarak dağıtılabilmesi hükme bağlanıyor. Ayrıca bankanın her yıl ayırdığı kanuni yedek akçe oranı da yüzde 10’a düşürülerek dağıtılabilir kâr miktarı, dolayısıyla kârdan Hazineye verilecek miktar artırılıyor.
Hazine, bu yıl bütçenin seçimler nedeniyle düştüğü durumu toparlayabilmek için önce TCMB’nin kâr dağıtımı için genel kurulun yapılacağı Nisan aynı beklemeden kâr payını Ocak ayında avans olarak alabileceği bir düzenlemeyi yasalaştırdı. Bu yolla Nisan ayında alacağı 33 milyar TL tutarındaki kâr payını Ocak ayında tahsil ederek daha az borçlanmayı ve faiz artışını frenlemeyi hedefledi. Ne var ki bu düzenleme ikinci seçimin yarattığı kamu harcamalarının ortaya çıkardığı ek bozulmaları durdurmaya yetmedi. Bu kez gündeme Merkez Bankası’nın birikmiş yedek akçeleri geldi ve bu yeni düzenleme hazırlandı.
Aslında Merkez Bankası’ndan Hazineye para verilmesi için bu kadar dolambaçlı yasalara, değişikliklere gerek yok. Merkez Bankası Kanun’una “Merkez Bankası ihtiyaç halinde Hazine’ye istediği parayı verir” diye bir hüküm konsa bu işlem daha kolay olurdu. Çünkü ikisi de para basmayla sonuçlanacağı için farklı adlar konulsa da sonuçları itibarıyla aynı kapıya çıkıyor.
Günümüzde Merkez Bankası’nın anonim şirket statüsünde de olsa yedek akçe ayırmasına gerek yok. Para basma yetkisi olan bir kurumun yedek akçe ayırması çok da anlamlı görünmüyor. Ama daha anlamsızı kısa vadeli avans uygulamasını kaldırmış bir ülkenin, ondan çok daha kötü bir uygulamayla Merkez Bankasından Hazineye para aktarması.
Oysa Merkez Bankası’nın ayırdığı yedek akçelerle döviz ve/veya altın alıp bunları rezervlerine eklemesi şeklinde bir değişiklik yapılsaydı kaybedilmiş itibar geri kazanılabilirdi.
Yazarlar
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKUVVETLER AYRILIĞI YOK İSE… 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
1.08.2025
26.07.2025
9.06.2025
1.06.2025
29.05.2025
27.04.2025
5.04.2025
12.02.2025
5.02.2025
26.01.2025