Markar ESAYAN
Aslında programlamadığım bir yazı serisi oluştu. Bu yazıları anlamlı ve faydalı bulanlar, tamamını 'Tek devlet, iki millet' makalesinden itibaren okuyarak daha bütünlüklü takip edebilirler. Şimdi biz tekrar AK Parti'ye dönelim.
Düşünce namusunu derin tahlillerle süsleyen nadir kalemlerden Gülay Göktürk, cuma günkü yazısında, bu serinin AK Parti bölümlerinde benim de altını çizdiğim noktaya dikkati çekiyordu. Yazının başlığı zaten tek başına yeterliydi: 'Ancak meşruiyeti güçlü bir iktidar gayrımeşru odaklarla mücadele edebilir.'
Yazının can alıcı kısmı ise şu cümlelerdi: 'AK Parti 30 Mart seçimlerinde kazanacağı bir başarıyı 17 Aralık'tan bu yana ortaya çıkan tablonun silineceği ve her şeyin eski gibi devam edebileceği bir dönüm noktası olarak görüyorsa, bu büyük bir yanılgıdır.'
Bu tesbit çok doğru. Evvelki yazımda 'Hiçbirimiz artık 16 Aralık akşamındaki bizler değiliz' derken bunu kast ediyorum. Türkiye, 17 Aralık 2013 tarihi itibarıyla bir 'Gestalt switch' yaşamış ve kendisine çok daha farklı ve geniş açılardan bakmaya başlamıştır. 17 Aralık'ta şişeden çıkan cinin 31 Mart itibarıyla şişeye hiçbir şey yaşanmamış gibi yeniden gireceği umulmamalıdır.
'Yaşanmış olan, yaşanmamış sayılamaz.'
Bundan kastım sadece yolsuzluk iddiaları değil. Biz 17 Aralık itibarıyla bütün bağırsaklarımızı gördük. Adeta toplu MR çektirdik. Sanki yüzyıllık İttihatçı devletin tüm yönlerini, kısa metrajlı bir film gibi hep birlikte seyrettik. Bu filmde devlet, iktidar, muhalefet ve topluma dair tüm aksayan noktalar arzı endam etti.
Artık yeni bir devlet ve yeni Türkiye'ye münasip yeni bir 'ahlak' oluşturmak zorundayız. Bu noktada sigorta toplumun bu türden adımları talep etmesi, AK Parti dahil siyasetin önünde olmasıdır. Eski zihniyete dair bazı rezervler varsa dahi, 17 Aralık'ta zuhur eden 'bedeli' gördükten sonra bunlar anlamını büyük ölçüde yitirdi.
Gelişmeler AK Parti ve Başbakan Erdoğan'a hem çok geniş bir siyasi hareket alanı açıyor, hem de bir ateşten gömleğin içine sokuyor. Ben Ali Bayramoğlu'nun -temelde ne kast ettiğini anlamakla birlikte- yapılacakların 'hukuk içinde' yapılması gerektiği noktasını açmak gerektiğini düşünüyorum. Tabii ki yapılacak reformların, paralel ve derin devlete yönelik önlemlerin bir adalet ve meşruiyet içermesi gerekiyor. Ama o varsayılan 'hukuk' da bu yeni süreçte oluşacak. Çünkü verili hukuk bizim olmadığı gibi, tamamen de sorunlu.
Bu nedenle, bu süreçte hukuk felsefemizi da yeniden kurmak zorundayız.
Yeni anayasa ve tüm hukuk alt metinlerinin, meşruiyeti halka dayanan, toplumsal uzlaşı ve evrensel temel ilkelerle uyumlu bir şekilde yeniden tasavvur edilmesi gerekiyor. Yani zaten sorunun kaynağı olan bir sistemin içinde çözüm aranması önerisi çok anlamlı değil. Tam da çalışılması gereken temel inşa alanı burası.
Ve yeni ahlak...
Tüm bunları yaparken 'yeni ahlaki sözleşmemizi' de yazıyor olacağız. Biz neysek, neyi istiyorsak, hangi gelişim noktasında isek, ortaya o çıkacak. Ve bu sözleşme zamanla sürekli gelişecek. Kritik olan şu ki, kurduğunuz şeyin temelde 'iyi' olması, gelişimin de doğasını belirleyecek.
Görünen o ki, bu sürecin siyasi temsiliyetini yine AK Parti üstlenecek. Bunun için topluma 'yeni bir parti' olunduğunun kanaati verilmeli. Ben AK Parti'nin, mesela varsa yolsuzluğa bulaşan üyelerini ayıklama, yolsuzlukların bir daha yaşanmaması için gerekli iç mekanizmaları, kanunları, zihniyet devrimini yapabilme kapasitesi olduğunu düşünüyorum. Muhtemelen 30 Mart'ta halk siyasilere bu mesajı verecek. En azından kendi adıma AK Parti'ye vereceğim oyun anlamı şu olacak: Ben yeni bir Türkiye istiyorum. Şeffaf ve demokratik bir devlet aygıtı, ademi merkeziyetçi bir anlayış, ataerkillikten demokrat karaktere dönüşen bir siyaset, AK Parti seçmeninin ötesine bakabilecek bir vizyon, yapıcı bir dil ve cesaret bekliyorum. Bu böyle olmaz da, muarızları yenmiş ve görülmemiş büyüklükte bir darbeyi atlatabilmiş olmanın utkusuyla patinaj yapılırsa, bu kredi hızla tükenebilir, daha da vahimi, bu tavır vesayet odaklarını hep diri tutar ve gelecekteki müdahaleler sonuç alıcı olabilir.
Bu anlamda AK Parti'nin '30 Mart Yerel Seçimleri Seçim Beyannamesi'nde yer alan vaatler ümitli olmayı gerektiriyor. AK Partili olmayanların yerel yönetimlere katılım mekanizmalarıyla süreçlere dahil edilmesi yönünde yeni kurumlar öneren bir vizyon var beyannamede. Kent, kültür, çevre politikalarında 'Ben sizin için en iyisini bilirim' tavrından, Yeni Türkiye'yi birlikte inşa etme, 'karşılıklı konuşma' zihniyetine geçiş bir sıçrama olacaktır. Bu konuda muhalefetin negatif tavrına kilitlenmeye gerek yok. Doğrudan vatandaşa gitmek, onu dinlemek, muhalefeti de toparlanmaya davet edeceği gibi, kutuplaşma ateşine su dökecektir.
Çok bedel ödediğimiz, sıkıntılar çektiğimiz bir dönemdeyiz. Gelin, sadece hükümet olarak değil, hep birlikte 'yeni bir şey' yapalım ve bunun gururunu hep birlikte yaşayalım. Zihniyet farklılaşmasına gidelim. Türkiye bu ciddi krizi fırsata çevirerek atlattığında, emin olun, gerçekten büyük Türkiye'ye dönüşmüş, yüzüncü yılını çok farklı karşılıyor olacak.
Fırsatı satın almak gerek.
Yazarlar
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları

































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
9.05.2019
2.05.2019
24.04.2019
21.04.2019
18.04.2019
16.04.2019
13.04.2019
10.04.2019
3.02.2019
28.03.2019