Markar ESAYAN
AK Parti hareketinin 3+1, dört temel özelliği var.
Bunlar taban, parti ve liderliktir…
Bu üç fenomene ek olarak dünya, bölge ve ülke konjonktürünün de değişime münasip evrede olması gerekir.
Türkiye, Osmanlı’nın en zayıf döneminde giriştiği Batıcılaşma ile belki de kaçınılmaz olarak içine temel bir çelişkiyi sokmuştu.
Bu çelişki, Batıcılaşmanın iyi/kötü veya kaçınılmazlığından ziyade, bir mühendislik olmasına bağlı gelişti. Böylelikle, Ziya, Reşit paşalar, Jön Türkler ve Kemalistlere kadar aslında tepeyi ima eden bir hat üzerinden, bu ülkeye ait olmayan bir devlet/toplum biçimi ile dizayn edilmeye başlandık.
Yeni Cumhuriyet ise, bu çelişkinin üzerine kuruldu ve kendisini net biçimde Batıcı hatta konumlandırdı. Geleneksel toplumsal yapıyı dönüştürmeye, kazımaya çalıştı.
Kabaca son 200 yılımıza damga vuran siyasi karakter budur ve iki ana siyasi akıma sahiptir.
Jakoben laikçilik/batıcılık şemsiyesi altında hareket eden aktörlerin, geniş halk kitlelerine olan antipatisi buradan kaynaklanır. Bu ittifak devlet aygıtını elinden tutmayı hedeflediğinden ve bu bir mühendislik ürünü olduğundan, vesayetin doğal taşıyıcısı olmuştur.
Sultan Abdülhamid’den sonra Menderes, Özal, Erbakan ve Erdoğan hattında ilerleyen halkçı lider ve hareketlere karşı kolayca tahkim olmuş, onları boğmaya programlanmıştırlar.
Bugün bu ittifak, CHP’den PKK’ya kadar geniş bir spektruma yayılmaktadır. HDP’lilerin “laikçi” ittifaktan bahsetmeleri bu bağlamda anlaşılır. Çünkü onların dindar Kürtlerle ilişkisi, CHP’nin dindar Türklerle ilişkisinden farksızdır, aynı tarihsel bağlamda anlaşılmalıdır.
Ancak bu ittifak, taban, AK Parti ve Erdoğan üçlüsü karşısında yenilgi üzerine yenilgi almaktadır. Bu nedenle çabalar bu üçlü sacayağının, yani taban, parti ve lider üçlemesinin dengesini bozma üzerinde yoğunlaşmıştır.
Son genel başkan (aslında başkan yardımcısı) değişiminin, partinin kendisinden fazla bu ittifakı heyecanlandırmasının nedeni de budur. Hani olur da bir çatlak oluşur diye, Halk TV’sinden Ertuğrul Özkök’üne, bir AK Parti-CHP koalisyonuna göre vaziyet almış post-Erdoğancılara kadar bu hatta yüklenmeye çalışmaları, bu tarihsel bağlamda anlaşılmalıdır.
Oysa AK Parti kendi içinde, suhuletle, teknik bir değişimi yaşamaktadır. Ama bunun AK Parti’den çok onun muarızlarında heyecan yaratmasından daha doğal bir şey olamaz. Ama doğal diye, arkasındaki niyeti gözden kaçırmak gerekmiyor.
AK Parti’yi ilk kez iktidarı kaybettiği noktadan alıp, beş ayda yüzde 50’ye yeniden oturtan hikmete şapka çıkartmak gerekir.
7 Haziran sonrası bir CHP koalisyonu gerçekleşmiş olsaydı, bugün Güneydoğumuzda fiili bir PKK kantonu bitecek ve AK Parti diye bir hareket kalmamış olacaktı.
Bu badireden ülkeyi korudukları için Sayın Cumhurbaşkanı ve Başbakan’a ne kadar teşekkür etsek azdır.
Suretihaktan görünüp, teknik bir değişimi mağduriyet/haksızlık/darbe olarak pazarlamaya, AK Parti içinde ikilik yaratmaya çalışanlar çırılçıplak halde debeleniyorlar.
Her işte bir hayır vardır misali, 17/25 Aralık operasyonunda içeride bıraktıkları parçalar da deşifre oluyor. Özellikle de medyada.
Oysa kir cila tutmaz.
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları



























Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
9.05.2019
2.05.2019
24.04.2019
21.04.2019
18.04.2019
16.04.2019
13.04.2019
10.04.2019
3.02.2019
28.03.2019