Mehmet Ali ALÇINKAYA

Mehmet Ali ALÇINKAYA
Mehmet Ali ALÇINKAYA
Tüm Yazıları
KÜRESEL DÜNYA - DEMOKRATİK TÜRKİYE
31.12.2024
272

Kapitalist modernitenin sanal sermaye tekeli olarak finans kapital çağında, toplum tarihin hiçbir döneminde olmadığı kadar dağılmayla karşı karşıyadır. Toplumun politik ve ahlaki dokusu paramparça edilmiştir. Yaşanan soykırımdan da ağır bir toplumsal olgu olan “toplum kırılması”, sanal sermayenin medya egemenliği, İkinci Dünya Savaşı’ndan daha ağır bir toplum kırımı yürüten silah konumundadır.

Sadece en sorunlu toplumu yaşamıyoruz, bireyine de hiçbir şey vermeyen toplumda yaşıyoruz. Yaşadığımız toplumlar sadece ahlaki ve politik dokularını kaybetmiş değiller, varlıkları da tehdit altındadır. Sorun değil, kırım tehlikesi yaşıyorlar. Eğer günümüzde sorunlar tüm bilimsel güce rağmen sürekli büyüyor ve kanserleşiyorsa, o zaman toplum kırımı, ulus-devlet iktidarının toplumu koruduğu iddiası ise en büyük yanılsamayı yaratıp tehlikeyi adım adım gerçek kılmaktadır. Toplum sadece sorunlarla değil, kırımla karşı karşıya kalmaktadır.

Günümüzde küreselleşme ile ulus-devlet aşılmaktadır. Ancak bu süreçte emperyalizm ciddi bir yeni sistem modeli geliştiremediği için mevcut sistem krizi, derinleşerek kaosa dönüşüyor. Devlet zihniyetini aşan toplumsal ilişkiler düzeneğini yaratarak, halkın demokratik örgütlenme ve karar gücüne dayanan derinleşmiş radikal demokrasi Türkiye’de, Ortadoğu’da, Dünya’da yayılabilir.   

Tarih boyunca halkların özgürlük, demokrasi mücadeleleri kendilerine ait ve kendilerini güç yapacak bir sistemle taçlandırılmadığı için egemen sistem çemberini kıramamış ve onun mezhebi konumuna düşmüştür. Reel Sosyalizm örneğinde görüldüğü gibi, yapılanması kapitalist moderniteyi aşamadı.  

Devlete rağmen toplumu demokratikleştirmek gerekiyor. Ulus-devleti demokratikleştirmek, liberal demokrasiye karşı halkın tabandan örgütlenmesine dayanan ve halka güç veren, güç yapan radikal demokrasiyi derinleştirerek yaşama geçirmek gerekiyor.

Toplumların özgürlük düzeyi, kadının özgürlük düzeyi ile bağlantılıdır. Demokratikleşmenin kalıcılığını sağlayan ve garantisi konumunda olan kadın özgürlüğüdür. Demokratik, ekolojik, kadın özgürlükçü paradigmadır.

Ana hukuku, toplumsal dayanışma, kardeşlik, çıkarsız ve salt toplum amaçlı sevgi, saygı, iyilik düşüncesi yani ahlak, karşılıksız ve tanrısallık kavramlarının saptırılmamış özüne bağlılık, komşuya saygı, eşitliğe ve özgür yaşama özlem gibi ölümsüz değerler toplumun temel varlık nedenleridir ve aynı zamanda toplumsal yaşam sürdükçe varlıklarını asla yitirmeyecek değerlerdir. Uygarlık değerleri baskı, sömürü, gasp, talan, tecavüz, katliam, vicdansızlık (ahlaksızlık), yok etme, eritme, çok sayıda toplum için gereksiz maddi ve manevi kültür ögeleriyle yüklü olduğunda toplumdaki varlıkları anlam bulur.  

Barışçıl, demokratik, adil, eşitlikçi, özgürlükçü bir Türkiye’nin inşası demokratik ulusu, demokratik cumhuriyeti inşa etmek için mücadele etmektir. Kapitalist moderniteye karşı demokratik modernite için mücadeledir. Bunun içindir ki Kürt Sorunu çözümü, önümüzde duran acil ve temel sorundur. Yeni bir yüzyılı kaybetmeden, 21. Yüzyılda insanlık ailesinin içindeki yerimizi almamız, Demokratik Türkiye’yi inşa etmektir.

 

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yazarlar