Mehmet BARANSU
Meclis’e girip yemin etmeyerek “Egemenliğin kayıtsız şartsız milletin olduğu” TBMM’yi kilitlemeye çalışan CHP’de “iplerin kimin elinde” olduğunu anlamak için son iki yılda yaşanan bazı gelişmelere bakmak gerekiyor.
Deniz Baykal’a düzenlenen kaset komplosundan aylar önce İnan Kıraç, CHP Genel Merkezi’nde Deniz Baykal’la biraraya gelmiş ve Baykal’dan “Mustafa Özyürek, Önder Sav ve Onur Öymen’i kurultayda aday göstermemesi” ricasında bulunmuştu. Baykal “emir karışımlı” bu ricayı kibar bir dille reddetmişti.
Baykal’la yapılan bu görüşmenin ardından, İstanbul’da, gözlerden ırak bir “malikânede” “Konsey” ve “Beykoz Konakları”nın bazı üyeleri biraraya geldi. Toplantıya katılanlar arasında bir medya patronu da bulunuyordu. O gece bir dizi konu masaya yatırıldı. Toplantının en önemli gündem maddesi AK Parti’nin ve de “Konsey’in” geleceğiydi.
Toplantıda medya patronuna bir görev verildi. CHP’ye yakın bir kamuoyu araştırma şirketine anket yaptıracak, Baykal’lı CHP’yle, Kemal Kılıçdaroğlu’lu CHP’nin oy oranları öğrenilmeye çalışılacaktı. Gürsel Tekin’in de sık sık görüştüğü bu anket firması dört ayrı anket yaptı. Anket sonuçlarına göre Baykal’lı CHP yüzde 24, Kılıçdaroğlu’lu CHP ise yüzde 34 civarında görünüyordu.
Bu sonuç, Konsey ve onun temsilcilerini heyecanlandırdı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi adaylığıyla rüzgârı arkasına alan Kılıçdaroğlu’nun genel başkanlığında ufukta CHP-MHP koalisyonu görünüyordu. Sonunda AK Parti’den kurtulacaklardı.
Son anketin üzerinden 20 gün geçmeden, Baykal’ın kaseti “birileri tarafından” internete sızdırıldı. 24 saat geçmemişti ki bir medya patronunun gazete ve televizyonları “Baykal istifa” manşetleri atmaya başladı.
Kamuoyuna aday değilim açıklamasında bulunan Kılıçdaroğlu aynı günlerde, Yılmaz Ateş’le biraraya geldi. “Doğru olan Baykal’ın geri dönmesi. Listesinde olmak istiyorum. Ancak Mustafa Özyürek, Önder Sav ve Onur Öymen listede olursa ben yokum” dedi. Bu görüşmenin üzerinden iki gün geçmeden de Sav’ın önderliğinde genel başkanlık adaylığını açıkladı.
Sonrasını biliyorsunuz... Kurultay.. Ecevit kasketli, Etro gömlekli “Halk Adamı Kemal” numaraları...
“Halk Adamı Kemal’e” Konsey’in verdiği ilk görev; 12 Eylül referandumunda “Hayır” çıkması için var gücüyle çalışmasıydı. Anket firmasına verilen görev ise referanduma günler kala “Evet” ve “Hayır” oyları arasında iki puan fark olduğu yönünde sahte bir sonucu kamuoyuna açıklama işiydi.
Konsey, 12 Eylül günü “Hayır” beklerken, referandumda millet adına ‘hayır’lı bir sonuç çıktı. Sonuç Konsey için tam bir hayal kırıklığıydı. Uzun bir süre sessiz kalmayı yeğlediler. Sessizliği, ikinci kurultay isteği bozdu. Parti içi muhalefet operasyona hazırlanırken, Konsey tekrar devreye girdi.
Yargıtay Başsavcısı’nın marifetiyle, kurultay kararı alındı. Çarşaf’la başlayan liste, bir anda blok’a döndü ve ayrıkotlarının bir kısmı temizlendi. Bugünlerde “Biz arkadaşlarımızı satmadık, satmayacağız” diye yeri göğü inleten Kılıçdaroğlu, o günlerde kendisini genel başkanlığa aday gösteren Önder Sav ve diğer milletvekillerini bir çırpıda satıverdi.
12 Haziran seçim listelerinin hazırlanması ise ipleri elinde tutanların CHP’ye son darbesi oldu. Konsey, Beykoz Konakları ve onların bir dönem Ankara’daki bir numarası, CHP’nin listelerini dizayn etti. Ergenekoncular, darbeciler, derin devletin kilit konumundaki isimler bir bir listelerde yerini aldı. Parti meclisinde onaylanan liste, Yüksek Seçim Kurulu’na giderken yolda, asansör ve YSK’da değiştirildi. Kasetle birilerini iktidara getirenler, bir telefonla yolda kervanın düzülmesini emretmiş, kervan asansörde düzülmüştü.
12 Haziran beklenmeye koyuldu... Sonuç; Konsey bir kez daha yenildi...
Seçimle istediklerini alamayanlar, bu kez Meclis’i boykot ederek, Silivri’yi tahliye etme planı yapmaya başladı. Kasetle iktidara getirilen bazı siyasi zavallılar ise ipleri elinde tutanların maskarası olmaya başladı. CHP, “Meclis’e girme, yemin edip etmeme” toplantısı düzenledi. “Ben böyle istiyorum” ileri demokrasisiyle, kimseye söz hakkı verilmeden, gazeteciler içeri alındı. Konseyin, “Giriyoruz, yemin etmiyoruz” kararı, kamuoyuna, “parti kararı” olarak açıklandı. Meclis’e girildi... Yemin edilmedi... “Oktay Ekşi yarın teklif verecek” dendi. Teklifin maskaralık olduğu ortaya çıkınca, bundan vazgeçildi. “Biz vermiyoruz, girmiyoruz, siz verin, siz bizi girdirin” denmeye başlandı. Maskaralık o kadar ileri noktaya vardı ki; “Meclis çalışmalarına katılmak için yemin etmek şart değil” bile dendi.
Şu günlerde kasetle iktidara gelenler, ne yapacaklarını, bu durumdan nasıl kurtulacaklarını bilemez durumdalar. Ergenekon’un esir aldığı partide, bu maskaralığa son verecek siyasi bir aklın bulunmaması da CHP’nin içine düştüğü içler acısı durumu ortaya koyuyor.
İmza oyunu!
Olağanüstü kurultay için imza toplamaya çalışan muhalif cepheyi üzecek bir haber vereyim. 630 imza toplasanız bile olağanüstü kurultaya gidemeyeceksiniz! Seçimin hemen ardından, bir isim olağanüstü kurultay için Genel Merkez’e noterden imza gönderip, 15 günlük süreyi başlatmış. Anlayacağınız haziran ayı sonu itibariyle süre doldu. İmzanın hangi ilden, nasıl verildiğini, CHP Genel Merkezi’ne gelen imzayı kimin kayıtlara geçirdiğini ise haber kaynağıma söz verdiğim için “şimdilik” yazamıyorum. Ayrıntılar birkaç gün içinde...
Yazarlar
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTefessüh… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUAnayasa engeli olduğu halde yeniden seçilmek isteyen başkan ne yapar? 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet Berkanİktidar ülkeyi yönetebiliyor mu ki? Tek kişi ne kadar yönetebilirse o kadar işte… 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit Akçay2025’in kalanı nasıl geçecek? 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBüyük Aldatmaca: Popülizmin (Halkçılığın) Yolsuzluk Ve Eşitsizlik Konusundaki Yalanları 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNESiyasî kimlikler panayırı kapandı 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKUVVETLER AYRILIĞI YOK İSE… 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
29.01.2016
5.02.2016
28.12.2015
15.12.2015
9.02.2015
30.11.2015
23.11.2015
16.11.2015
9.01.2015
26.10.2015