Merve Şebnem Oruç
Suudi Arabistan Kralı Salman bin Abdülaziz’in oğlu, veliaht prens ve Savunma Bakanı Muhammed bin Salman (MBS) fazla aceleci biri. Ülkenin çehresini dönüştürme, ekonomisini güçlendirme, petrole bağımlılığını azaltma gibi konulardaki çılgın projeleriyle sıkça gündeme gelen 32 yaşındaki genç prensin, Suudi taht oyunlarında gücü tamamıyla ele almak için sert bir tasfiye sürecine girdiği sır değil.
“2030 vizyonu”yla taçlandırılan çılgın projelerin meyvelerini verip vermeyeceği muamma ama 2015’te babasının tahta geçmesiyle başlattığı güç mücadelesinde durmaksızın ilerliyor.
Üç yıldır selefi olan veliahtları (Mukrin bin Abdülaziz ve Muhammed bin Nayif (MBN)) saf dışı bırakışını, ölmüş Kral Abdullah ve eski veliahtlara yakın prensleri ani saray darbeleri ya da birbirinden garip skandallarla tasfiye edişini, Hanedanlık teamüllerini yok sayıp tozu dumana katarak ilerleyişini izlediğimiz MBS’nin son hamlesi, dünyayı şaşkına çeviren Cumartesi günkü tutuklamalardı.
Normalde veliahtın taht yürüyüşünde ittifaklarını güçlendirmesini ve dostlarının sayısını artırmasını beklersiniz ama o Game of Thrones’un Cercei Lannister’ı gibi düşmanlarını artırıyor; herkesin ve her şeyin kontrolünü istiyor. Çok sayıda prensin, bakanın, eski bakanın ve güçlü işadamının “yolsuzluk suçlamaları”yla tutuklandığı hafta sonu ve bitmeyecek gibi görülen yeni dalgalarla beraber görüyoruz ki, MBS ihtirasıyla bölgedeki dengeleri de sarsabilecek, riskli ve büyük hamlelerden çekinmiyor.
Kadınlara araba kullanma hakkı verilmesi gibi yeniliklerin, “aşırılıkla mücadele”, ‘Ilımlı İslam’a geçiş’ gibi konulardaki çıkışlarının bizi geçin, Batı’dan alkış almasını beklersiniz ancak bu adımların demokratikleşme ya da sosyal reformlarla uzaktan yakından alakası olmadığı sıklıkla söyleniyor. Veliaht prensin, yoğun etkisi altında olduğu bilinen BAE’nin tesiriyle Suudi Arabistan’ı ‘Dubaileştirme’ hayalleri kurduğu gözlemlendiği gibi, “Ilımlı İslam” çıkışı da, bana Arap dünyasının Gülen örgütü izlenimi veren BAE’den ilham alınmış gibi. MBS eğer Dubai Emiri Şeyh Maktum bin Raşid’in medya yüzü olduğu spiritüelliği yoğun sufizmprojesine kayıyorsa, Vahhabiliğin rejimin taşıyıcı sütunlarından biri olduğu Suudi Arabistan’da kaş yapayım derken göz çıkarabilir.
Öte yandan yolsuzlukla mücadele adı altında yapılan tutuklamaların da ardında başka bir gerçeğin yattığı herkesin dilinde. Gerçekten de, Cumartesi gecesi olanlar, Hitler’in Nazi Almanyası’nda 30 Haziran 1934’te çok sayıda Nazi karşıtıyla beraber parti içinde kendine engel olabilecek isimleri de öldürttüğü ve Hitler’in gücünü perçinlediği “Uzun Bıçaklar Gecesi”ne benziyor.
Elit tutuklular için Riyad’ın lüks Ritz Carlton Oteli hapishaneye çevrilmiş olsa da, Suudilerin namına uygun bu şatafat bile kraliyetin çok güçlü isimlerininbirer tavşan gibi tuzağa düşürülerek avlandığı ve hapsedildiği gerçeğini değiştirmiyor. Suudi Arabistan’da yolsuzluk olduğu sır değil. Ama MBS’nin bir gecede kurup başına geçtiği yolsuzlukla mücadele komisyonunun kuruluş ve çalışma şekli, veliahtın ekonomik çeşitlilik için ülkeye davet ettiği yabancı yatırımcıları memnun edeceği yerde dehşete düşürüyor. Muhalif veya potansiyel muhalif pozisyonuna düştüklerinde milyarderlerin bile, tam olarak neyle suçlandıklarını bilmedikleri bir operasyon dalgasıyla tutuklandığı, prenslerin şüpheli şekilde öldüğü bir gece (Aynı gece Prens Mansur bin Mukrin bir helikopter kazasında öldü; iddialar kaçmaya çalışırken helikopterin düştüğü yönünde.) şüphesiz ki uluslararası yatırımcının gözünde ülkeyi bir cazibe merkezi yapmıyor. Galiba despotlar reforma niyetlenince züccaciye dükkanına dalan bir filden farklı davranamıyor.
Tutuklu işadamları arasında dikkati çeken isimlerden el Velid bin Talal, dünyanın sayılı milyarderlerinden. Wall Street’te büyük yatırımları olan milyarderin tutuklanması haliyle küresel piyasaları da tedirgin etti. Tutukluların sadece dondurulan banka hesaplarındaki tutarın 25 milyar € olduğu iddia edilirken, toplam mal varlıkları, şirket hisseleri vs. hesaba katılırsa operasyonun etki alanının en az 800 milyar $ boyutunda olduğu tezi yabana atılır değil. Yani tasfiyelerle beraber Körfez sermayesi de zorla el değiştiriyor gibi görünüyor.
Velid bin Talal’ın seçim kampanyası döneminde ABD Başkanı Trump’la girdiği atışmalar, damadı Jared Kushner’in kısa süre önce Riyad’da ‘yeni ve yakın dostu’ MBS ile saatler süren toplantısı, bu operasyonun ardında da ABD olduğu ön kabulüne sebep oldu. Trump’ın tıpkı Katar-Körfez krizinde olduğu gibi bu operasyona da bir tweet’le destek vermesi, bu ön kabulü perçinledi. Ancak “Hangi ABD bu işin ardında ve/veya yanında?”sorusu önemli. Zira Trump’ı yerinden etmeye çalışanların değil de, İsrail’e yakın kanadın memnuniyeti gözden kaçmıyor.
Tutuklananlar arasındaki Kral Abdullah’ın oğlu ve 100 bin kişilik bir askeri güce sahip Ulusal Muhafızlar’ın başı Prens Muteyb gibi isimler, Mısır darbesi gibi süreçlerde ABD ile hiç de ters düşmemişlerdi. Bu yaz veliahtlıktan düşürülen ve ev hapsinde olduğu iddia edilen eski içişleri bakanı MBN, ABD’nin ‘terörle mücadele prensi’ ve ‘gözde adamı’ olarak biliniyordu.
Diğer yandan tutuklanmaya direnirken öldüğü iddiaları Krallık yetkilileri tarafından reddedilse de kendisine ulaşılamayan, Eylül tutuklamalarında da adı geçmiş olan Abdülaziz bin Fahd, son dönemde MBS’ı adeta bir kukla gibi oynatan BAE’nin en tehlikeli ismi Abu Dabi veliaht emiri Muhammed bin Zayid ve İsrail hakkında açıktan yaptığı eleştirilerle dikkatleri üzerine çekiyor; MBN ile beraber MBS’ye karşı olası potansiyel bir muhalefet tehdidi olarak görülüyordu.
Katar krizi sürecinde MBS’nin üç vakte kadar veliaht olacağını yazmıştım; iki hafta içinde bu gerçekleşti. Uzun süredir de Kral Selman’ın ölmeden tahtı oğluna devredeceğini söylüyorum, galiba o gün de yaklaşıyor. Suudi Arabistan’ın Lübnan ve Yemen üzerinden Hizbullah ve İran’la sertleşen atışmaları ve Arap başkentleriyle Riyad arasında artan trafik, MBS’nin destekçileri BAE ve İsrail’in de en az onun kadar aceleci olduğunu gösteriyor. Peki bu acele niye? Kral Salman çok yaşlı olduğu için mi yoksa bölgede yeni bir savaş mı yaklaşıyor? Pazar günü nasipse buradan devam edelim.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
11.02.2020
4.02.2020
5.01.2020
29.12.2019
8.02.2019
29.07.2018
22.07.2018
15.07.2018
12.07.2018
5.02.2018