Mete Yarar
Zeytin Dalı Harekatı’yla ilgili olarak sahada birçok izlenim fırsatım oldu. Bu izlenimleri daha önceki operasyonlarla karşılaştırarak da ilerlenen ve gerilenen noktaları gördüm. Bunları zaman zaman televizyon programlarında ve yazılarımda sizlerle paylaştım.
Zeytin Dalı Harekatı’nın hep cephe tarafını paylaştık. Bugün de biraz cephe kadar önemli olan geri hatlarda ne oluyor onları sizlerle paylaşmak istiyorum.
***
Öncelikle harekatın geçtiği Hatay ve Kilis’de yaşayan vatandaşlarımızın göstermiş olduğu vakur tavırlar diğer bölgelerden net olarak anlaşılamamış. Bölgede yaşayan vatandaşlarımız normal yaşantılarına devam ederek güvenlik güçlerine inanılmaz bir katkı sunuyorlar. Düşünsenize askersiniz ve sınır hattından geçmek üzeresiniz kafanızı çeviriyorsunuz bir anda tarlasını süren bir vatandaş görüyorsunuz. Aklınızdan ilk geçen şey büyük bir gurur olur. “Vay be dersiniz, bizlerin güvenliğini sağlayacağımıza o kadar inanıyor ki tam sınırın sıfır hattına ekim yapmaya devam ediyor” diye aklınızdan geçirirsiniz.
Güvenlik görevlilerine göstermiş olduğunuz olgun tavırlarla yardımcı olur ve asayiş problemlerinde bile düşmeyi sağlarsınız. ‘Memleketin daha büyük problemi var bunu kendi aramızda sulh ile çözelim’ dersiniz.
Şehir içinde esnaf olarak dükkanınıza bayrak asıp sandalyenizi kapının önüne çekersiniz. Etki ajanlarının suratına birlik mesajını çarparsınız. Çünkü bu tür sınırötesi operasyonlarda geri hatlarda yaşanacak kışkırtmalar örgütlerin planlamaya çalıştığı faaliyettir. 6-7 Ekim olayları hâlâ hafızamızdadır.
Bölgeden geçen askerlerimize verilen o moral destek de hiç küçümsenmemesi gereken başka bir olaydır. Askerlerimiz büyük bir sevgi selinin ortasından zorlukla ilerleyebilmektedirler.
Bölgede yaşayan ve tüm Türk vatandaşlarının maddi ve manevi destekleri de bu harekatın milli ve yerli unsurlarından biridir. Üretilen SİHA kadar kuvvet çarpanı etkisine sahiptir.
Bu harekatlarda aslında gözümüzden kaçan büyük bir detay da sınır hattındaki acil müdahale ekipleri ve sivil toplum örgütleridir.
Onlara ilk Fırat Kalkanı Harekatı sırasında sınırın sıfır hattında bazen içeri girdikleri durumlarda da görmüştüm. 112 Acil Sağlık Hizmetleri’nden bahsetiyorum. Büyük bir çoğunluğu bölgeye gelebilmek için gönüllü olmuş kişilerdi. Sınır hattındaki riskleri biliyor ve yaşam şartlarındaki kötülüğe rağmen birbirleriyle kavga edercesine gönüllük yarışına giriyorlardı. Hakları ödenemez.
***
Sınırın karşısındaki sivillere yardım götüren İHH ve Kızılay vb. kuruluşları da oralarda görmek mümkündür. Onlar aslında büyük kahramanlardır ama asla ön plana çıkmazlar. Hayatı normalleştiren ve sivillerin hayatta kalmasını sağlayan da onlardır. Bazen askerin önünde bazen arkasında bazen kimse olmadan da yardıma muhtaç kişilerin yanında yer alırlar. Onlar yüz aklarımız.
Bir de bu işin gerisinde devleti temsil eden valilik makamları vardır.
Açıkçası Fırat Kalkanı Harekatı sırasında onları yakından tanıma fırsatı buldum. Gaziantep ve Kilis Valiliği’ni bu anlamda ayrıca kutlamak istiyorum. Operasyonun hem geri desteğini hem de haber trafiğini çok iyi yönetmişlerdi.
Halkla ve Suriye tarafındaki yardıma muhtaç kişilere yardım götüren kurumlarla güzel İlişkiler kurmuşlardı.
Halkın doğru bilgi alma hakkı için ellerindeki bütün kaynakları seferber etmişlerdi . Klasik bir bürokratın dışına çıkarak tam da ihtiyacımız olan risk alan ve hızlı karar veren devlet adamlığı sergilemişlerdi . Onlarla ilgili herkesimden güzel konuşmalar duymak devletim adına beni vatandaş olarak oldukça sevindirmişti. İşte istenen budur demiştim.
Beni tanıyanlar bilir ben iyi şeyleri konuşmayı severim. Bu seferlik istisna yapıp bir konuda uyarı yapmak istiyorum . Keşke zeytin dalı harekatının koordinasyonunu üstlenen valilik makamı da diğer valiliklerin tecrübelerinden yararlanmış olsaydı .
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
28.06.2018
25.06.2018
21.06.2018
18.06.2018
14.06.2018
12.06.2018
11.06.2018
7.02.2018
4.02.2018
31.05.2018