Mithat SANCAR
DUBLIN- Demokratik Gelişim Enstitüsü (Democratic Progress Institute –DPI) olarak, “karşılaştırmalı barış süreçleri çalışmaları” diye adlandırabileceğimiz bir program yürütüyoruz. Bu programın başlıca amacını, ayağını, değişik ülkelerdeki çatışma ve barış süreçlerine dair deneyimleri yerinde ve yakından tanımak oluşturuyor. Bu amaca, sadece masa başı inceleme/araştırma çalışmalarıyla ulaşmak pek mümkün değil. Bu tür çalışmalar elbette önemsiz değil. Ama farklı deneyimlerden “etkili dersler” çıkarmak için, başka yöntemlere de ihtiyaç var. Karşılıklı deneyim değiş tokuşu, bu açıdan akla gelebilecek en verimli yollardan biridir. Biz de bu kabulden hareketle, Türkiye’den farklı partilerden milletvekilleri ile değişik gazetelerden yazarları, diğer ülkelerdeki deneyimlerin aktörleriyle ve uzmanlarla buluşturmayı öngören bir yöntem seçtik.
Bu programın İngiltere, Kuzey İrlanda ve İskoçya’yı kapsayan ilk aşamasını, bu yılın temmuz ayında gerçekleştirmiştik. Hatırlanacağı üzere, programa mecliste grubu bulunan üç partiden milletvekilleri ve değişik gazetelerden yazarlar katılmıştı. O program çerçevesinde yapılan görüşmelerin odağı, Türkiye için bir model aramak değil, çatışma çözümünün dinamiklerini anlamaktı. Dolayısıyla programa damgasını vuran konu, İrlanda barış süreci oldu.
Programımızın ikinci aşaması için şimdi de İrlanda Cumhuriyeti’ndeyiz. İlk programa katılan milletvekilleri hepsi burada da varlar. Liste şöyle: AKP’den Nursuna Memecan, Mehmet Tekelioğlu, Lütfi Elvan; CHP’den Sezgin Tanrıkulu, Levent Gök; BDP’den Ayla Akat, Nazmi Gür, Levent Tüzel.
Gazetecilerden de fire yok, bir yeni katılım var. Liste şöyle: Hasan Cemal, Cengiz Çandar, Ali Bayramoğlu, Bejan Matur, Ayhan Bilgen ve yeni olarak Hilâl Kaplan.
İlk gezinin hazırlıklarını tamamladığımız bir zamanda, PKK’nin Silvan saldırısı gerçekleşmiş, hava kurşun gibi ağırlaşmıştı. Gezinin iptal edilebileceği yönünde belli belirsiz bir hava bile doğmuştu. Buna rağmen gezi programının hayata geçmiş olması, yine belli belirsiz de olsa barış umutların canlı kalmasına katkı yapmıştı.
Türkiye’deki atmosfer şimdi da daha da ağır! “Savaş mantığı”nın yarattığı koyu bulutlar her yeri kaplamış gibi. “Tek yol, tek ses” anlayışı, çatışmalar ve tutuklamalar eşliğinde hâkimiyet alanını genişletiyor. Buna rağmen, üç partiden milletvekilleri ve gazeteciler, yazarlar, akademisyenler “değişik seçenekler, farklı sesler” ruhunun kolay kolay yok edilemeyeceğini kanıtlarcasına bir aradalar.
Dublin deyince, pek çok kişi gibi benim de aklıma önce James Joyce gelir; ardından başka yazalar, şairler. Mesela Jonathan Swift, Samuel Beckett, Oscar Wilde, William Butler Yeats. Liste uzar gider.
Kaldığımız otel şehrin dışında. Yeşil düzlüklerin ortasında, yaklaşık üç asırlık zarif bir bina! Gecenin geç vakitlerinde yürüyüşe çıktığımda, aklımda Wilde’ın ve Yeats’in dizeleri var. Gece ve rüzgâr, yağmur ve çayır, şiirler! Huzur telkin eden bir coğrafyada huzursuz ruhlar!
Barış arayışı da böyle bir şey galiba! Huzursuz ruhların, dingin ve derin gecelerin peşine düşmesine benziyor bir bakıma.
Burada bulunmamızın anlam ve önemine gelince; bu gezi İrlanda barış sürecini daha iyi anlamak bakımından önemli! İrlanda barış sürecinin birçok “kritik aşaması”nın İrlanda Cumhuriyeti’nde yaşandı. Dikkatlerin Belfast’a yoğunlaştığı zamanlarda, Dublin sürecin bir bakıma mutfağı rolünü oynuyordu. Üç gün boyunca mutfakta çalışanlar kadar, vitrinde olanlar da bizlerle buluşacak; deneyim ve bilgilerini paylaşacaklar.
Pazar günü akşam yemeğinde, Prof. Vincent Comerford, İrlanda tarihine dair kısa, ama renkli bir sunum yaptı. Sonra DPI’ın Uzmanlar Kurulu üyesi ve programlarımızın değişmez simalarından Sir Kieran Prendergast aldı sözü. Onu dinlemek büyük bir keyif. Her seferinde ufkuma bir şeyler katıldığını hissediyorum. Gerçek bir kozmopolit, hakiki bir bilge!
Pazartesi sabahı iki önemli gazeteciyle buluştuk: Eoin O Murchu ve Richard Moore. Medyanın barış süreçlerindeki rolü konusunda gerçekten değerli bilgiler aldık kendilerinden.
Murchu, “medya barış sürecinin doğal müttefiki, olağan destekçisi değil” sözleriyle başladı konuşmasına. İrlanda barış sürecinde medyanın yapıcı değil, olumsuz bir tutum takındığını örneklerle anlattı. İrlanda’da devletin barış sürecine genel olarak temkinli ve mesafeli yaklaştığı bir ortamda, medya devletin de daha gerisinde kalmış.
Konuşmacıların vurguladığı önemli bir husus şuydu: Medyanın barış sürecinde yapıcı rol oynaması için, siyasi aktörlerin barış sürecini devam ettirme konusunda kararlı davranmaları ve toplumsal hareketlerin bu sürece destek vermeleri gerekir. Silahların susacağına dair inanç geliştikçe, medya üzerindeki toplumsal baskı, dil ve yol değişimini hızlandırır.
Her iki konuşmacı da, barış sürecinin zorluklarını değişik açılardan tasvir ettiler. Konuşmaların ayrıntılarını, diğer gazetecilerin kalemlerinden okuyabilirsiniz. Bu zorluklara rağmen sürecin başarıyla sonuçlanmış olması, barışın aynı zamanda bir umut meselesi ve sabır işi olduğunu gösteriyor.
En kötü zamanlarda bile, umut ve sabır...
Yazarlar
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATürkiye’nin Demokratikleşmesi ve Kürt Sorununun Çözümü: Ciddiyetin Tarihsel Zorunluluğu... 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezGonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENPogromlar, darbeler, acılar ayı Eylül.. 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’nin en iyi/kötü dönemi hangisiydi? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir 12 Eylül Sabahı 12.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
24.03.2015
22.03.2015
12.02.2015
5.02.2015
27.01.2015
20.01.2015
13.01.2015
6.01.2015
29.12.2014
23.12.2014