M.Şükrü HANİOĞLU
"Arabesk dinleyenler vatan hainidir" yorumunun "terbiye sınırlarını zorlayan anlamsız bir çıkış" olarak küçümsenmesi hatalı olur. Bu olağanüstü derinlikteki ifade gerçekte Türk Oryantalizmi'nin doksan yıla yaklaşan serüvenini özetlemektedir
İki yıl önce "Arabesk yavşaklığından utanıyorum" açıklamasını yapan bir piyanistin geçtiğimiz günlerde "Arabesk dinleyenler vatan hainidir" yorumunu dile getirmesi, yarattığı "miskin, cahil, ilkel, estetik yoksunu Doğu" algısı üzerinden kendine medenîleştirme misyonu yükleyen Türk Oryantalizmi'ni anlamamıza yardımcı olabilir.
Söz konusu ifadeler, "utanç verme" fiili ile kendinden menkûl medenîleştirme projesinin meşruiyetini sağlamaya çalışırken, "vatan hainliği" suçlamasıyla da Türk Oryantalizmi'nin yasakçı, tektipleştirici siyasî karakterini ortaya koymaktadır. Yedi kelimede doksan yıllık bir yaklaşımı özetleme başarısını ortaya koyan bu ifadelerin "terbiye sınırlarını zorlayan, anlamsız çıkışlar" olarak değerlendirilerek bir kenara bırakılması hatalı olur.
Türk Oryantalizmi ve müzik
Türk Oryantalizmi olarak da adlandırabileceğimiz Kemalist toplum projesinin en önemli tezlerinden birisi "estetik modernlik"in "toplumsal modernlik"i doğuracağı idi. Bu proje yarattığı "Doğu"nun dönüştürülmesi alanında estetiğin önemli bir rol oynayacağını varsayıyordu. Bu yaklaşıma göre sanat, toplumsal gelişmenin ve değişimin ürünü olmaktan ziyade, bizzat toplumsal gelişim ve değişimi yaratan bir araçtı. Bu çerçeveden bakıldığında toplumun medenîleştirilmesi için, yaratılan "Doğu"nun "ilkel" müzik türleri yerine, gereğinde zor kullanarak "çağdaş ve medenî" müziğin geçirilmesi gerekiyordu.
Tanzimat sonrasında şehirli üst tabakalarda çok sesli Batı müziğine yönelik bir ilginin ortaya çıktığı, seçkin ailelerin çocuklarına bunu aşılamaya çalıştıkları, Franz List ve Henri Vieuxtemps benzeri sanatçıların konserlerinin ilgiyle izlendiği doğrudur. Ancak şehirli seçkinlerin müzik zevkinde ortaya çıkan değişim, bir "toplum mühendisliği" projesinin uygulanması amacıyla kullanılmadığı için beraberinde bir "müzik siyaseti"ni getirmiyordu.
Dolayısıyla "oryantal" müzikten hoşlanmayan, değişik opera toplulukları ve Blanche Arral benzeri sanatçılara Yıldız Sarayı'nda özel konserler verdiren II. Abdülhamid'in toplumun müzik zevkini değiştirerek onu medenîleştirmek gibi bir siyaseti bulunmazken, alaturka musikîyi seven bir lider olan Atatürk, ortalama vatandaşın bu alandaki tercihinin farklılaştırılmasının gerekli olduğuna inanıyordu. Bu ise bir zevk tercihinden değil, toplumu ileriye götüreceği varsayılan dönüşüm projesine duyulan inançtan kaynaklanıyordu.
Bu yaklaşımın temel sorunu fazlasıyla basitleştirici bir alla Turca-alla Franca ikilemine dayanmasıydı. Bu nedenle de tüm çok sesli müzik biçimleri "çağdaş" ve "medenî" olarak kavramsallaştırılırken, farklı toplumsal tabakaların değişik müzik biçimleri üretebilecekleri reddediliyordu. Medenî olmak için çok sesli müzik zevkine sahip olmak gerekiyor, bundan yoksunluk ise çağdışı bir "Doğu"nun mensubu olmak anlamına geliyordu. Kısa bir süre uygulandıktan sonra 1936 yılı Eylül ayında kaldırılan alaturka musiki yasağını da bu çerçevede değerlendirmek gerekir.
Alaturka "sanat," arabesk "Doğu"
Alaturka musikiyi ilkel "Doğu"nun müziği olarak kavramsallaştırarak onun yerine çok sesli Batı müzik biçimlerini geçirmeye çalışan Erken Cumhuriyet "halk müziği"ne farklı yaklaşıyordu. Bu alanda tüm romantik milliyetçiliklerde görüldüğü gibi "halk"ın müziğinin ortaya çıkarılmasıyla yetinilmeyerek, onunla Batı müziğinin sentezinin yapılması temel amaç olarak benimseniyordu. Cumhuriyet liderleri de Ziya Gökalp gibi bu sentezin yeni toplumu hem "ulusal" hem de "modern" bir müziğe sahip kılacağını düşünüyorlardı.
Dolayısıyla bir yandan Seyfeddin ve Sezaî (Asal) kardeşler, Yusuf Ziya ve Rauf Yekta beyler tarafından başlatılarak daha sonra Bela Bartok'un idaresinde kurumsallaştırılan "halk nağmeleri" derlemeleri yapılırken öte yandan da bunların farklı sunumlarının gerçekleştirilmesine çalışılıyordu. Profesör Orhan Tekelioğlu'nun da belirttiği gibi Yurttan Sesler Korosu benzeri araçlarla "nağmeler" geleneksel sunum biçimlerinden çıkarılarak, meselâ koro tarafından ve çok sayıda saz eşliğinde seslendirilerek, yukarıdan aşağıya bir sentez yaratılıyordu.
Süreç içinde çok sesli Batı ve sunum biçimi modernleştirilen "halk" müzikleri milliyetçi-Batıcı vurguları kuvvetli bir resmî ideolojinin temel tercihleri olmayı sürdürürken, alaturka musikî de "sanat" sıfatı bahşedilerek yeniden Beyaz Türklüğün repertuvarına alındı. Onun statüsü "sanat"a yükseltilirken, yaratılan yeni "Doğu"nun müziği "Arabesk" ise hedef haline getirildi.
Martin Stokes'un The Arabesk Debate (1992) çalışmasında ortaya koyduğu gibi, Arabesk, And dağlarından inenlerin Lima'da popülerleştirdiği Chicha ya da Fransa'daki Cezayir göçmenlerinin Rai müzikleri gibi iç göçün yarattığı, isyan vurgusu kuvvetli özgün bir sentez ve "şehirli" bir müzik biçimiydi.
Bu müzik biçimi yukarıdan aşağıya benimsettirilmeye çalışılan "halkın müziği ile Batı müziğinin sentezinin" tersine kendiliğinden gerçekleşen bir Doğu-Batı telifi olma özelliği taşıyordu. Arabesk bunun yanısıra "kaynaşmış bir kitle" olarak tekil bir zevke sahip olması gerektiği savunulan "halk"ın farklı tabakalarının değişik müzik biçimleri üretebileceğini ortaya koyma suçunu da işliyordu.
Utandırıcı müzik
Arabesk'i "yavşaklık" olarak niteleyen piyanistin bunun "utandırıcı" olduğunu savunması dikkat çekicidir. Rembetika'yı ilkel "Doğu"nun ürettiği, Batı uygarlığının kurucusu bir halka yakışmayan bir müzik türü olarak kavramsallaştıran, onun Avrupalılaştırılmasını savunarak radyoda "amanedes"lerin çalınmasını yasaklayan Yunan Oryantalizmi gibi, Türk Oryantalizmi de yarattığı ilkel "Doğu"nun ürünü Arabesk'in utanç kaynağı olduğunu ileri sürmektedir. Bu açıdan bakıldığında Rembetika'nın Türk aksanıyla Ellinika konuşan İzmirli barbar "Doğu"luların, Arabesk'in ise Arap ve Kürt aksanlarıyla Türkçe söyleyen "Güneydoğuluların," Batılı, modern bir topluma utanç verecek müziği olarak kavramsallaştırılması şaşırtıcı değildir.
Anılan piyanistin Türk Oryantalizmi'ni yedi kelimede özetlemeyi başaran yorumları, kendisine "Beyaz Türkler" sıfatını yakıştıran toplumsal azınlığın sadece iki savaş arası dönemde sıkışmakla kalmayarak, postmodern gerçekliği anlamada da diğer kesimlerin gerisinde kaldığını ortaya koymaktadır.
Wayne Bowman benzeri müzik felsefecileri post-müzikal çağ olarak adlandırdıkları günümüz dünyasında müziğin yapısal özellikler ve seslerin nitelikleri çerçevesinde değerlendirilmesinin bütünüyle anlamsız hale geldiğini savunmaktadırlar. Böylesi bir dünyada toplumsal bağlamından çıkarılan "müzik"in varolması mümkün değildir. Ancak hâlâ 1930'larda yaşayanların bunu anlayabilmeleri imkânsızdır.
Yazarlar
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları




























































































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
19.11.2018
12.11.2018
5.01.2018
29.10.2018
22.10.2018
15.10.2018
24.09.2018
16.09.2018