Murat AKSOY

TÜSİAD'ın haklı çığlığı
18.09.2015
1408

 Önceki akşam TUSİAD'ın Yüksek İstişare Kurulu (YİK) toplantısı öncesi düzenlediği kokteyle katıldım. Konuştuğum tüm iş insanları ülkenin geldiği yerden rahatsız olduğunu açık açık ifade etti. Özellikle de TÜSİAD Yönetim Kurulu Üyesi Memduh Boydak'ın gözaltına alınmasına tepkiliydi.

Nitekim iş dünyasının ruh halini YİK toplantısında TÜSİAD Başkanı Cansen Başaran Symes de açık açık ifade etti.

Başkanın "Değerli üyelerimiz, moralimizin yüksek olmadığın biliyorum ama her şeye rağmen umutsuzluğa kapılma lüksümüz yoktur." sözleri iş dünyasının ruh halinin ifadesiydi. Yine konuşmasındaki uyarılar da bir o kadar önemlidir.

HUKUK ASKIYA ALINMIŞ

TÜSİAD üyeleri, hukukun keyfi yorumundan, devlet gücünün denetim ve ceza amacıyla kullanılmasından rahatsız. Hukukun ve devlet gücünün muhalif olan herkesi sindirmek için bir araç olarak kullanılmasından endişeli iş dünyası.

Diğer yanda gelişmekte olan pazarların durumunun kırılganlığı siyasetten bağımsız olarak en çok bizim gibi ülkeleri etkiliyor.

Buna bir de Türkiye'de siyasetin yarattığı kırılganlıkları eklediğinizde durumun vehameti ortaya çıkıyor.

İktidarın hukuku, toplumsal düzeni korumak yerine kendi gücünü konsolide etmek için kullanması ve kendisine eleştirel bakanları, muhalifleri bu güçle dize getirmeye çalışması en büyük zararı ülke ekonomisine veriyor. Dövizin yükselmesi, ihracatın düşmesi, işsizliğin artması kısaca ekonominin daralması siyasi iktidarın ülkeyi yönetememesinden kaynaklanıyor.

HUKUK YOKSE SERMAYE GİDER

Bunun en somut sonuçlarından birini dün Merkez Bankası açıkladı.

MB'nın açıkladığı uluslararası yatırım pozisyonunu verilerine göre Ocak-Temmuz yani yılın ilk 7 aylık döneminde toplamda 46.8 milyar doların Türkiye'yi terk ettiğini gösteriyor. Bu sermayenin 44.8 milyar doları yabancı sermaye. Yurt dışına yatırım yapan yani ülkeyi terk eden yerli sermaye miktarı ise 2 milyar dolar.

Peki neden, yabancı ve yerli sermaye neden Türkiye'den kaçıyor?

Nedeni çok basit.

Siyaset.

Kötü yönetilen ekonomi.

Yatırım iklimindeki bozulma.

Hukukun güvence olmaktan çıkması.

Keyfi vergi denetimleri ve cezalandırma.

İLK ONA GİRMEK MUCİZE

İki hatırlatma yapalım. İlki Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'ten. Şimşek bir kaç gün önce: “Siyasi istikrarı sağlayıp reform yapamazsak bırakın 2023 hedeflerini biz mevcut kazanımları koruyamayız” dedi.

İkinci hatırlatma ekonomiyi yöneten Ali Babacan'dan. Babacan bir süre önce “Yapısal reformları yapmaksak, hukuk devletini kurmazsak ileri ekonomi olamayız” dediğini hatırlatalım. Şimdi soralım, Türkiye'nin geçen yıl dünyanın en büyük ekonomileri sıramasından 17.cilikten 19.unculuğa düştüğünü göz önüne alırsak, bu anlayışla 2023'te ilk ona girme şansı olabilir mi?

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yazarlar