Murat BELGE
Bir zamandır sosyalizm ve Marksizm’in bir bakıma eski sorunları üstüne yazarken, Türkiye’nin “yeni sorunları”nı ihmal ettim. Bugün, sosyalizm konusuna kısa bir ara verip böyle bir olgu üstüne birkaç düşüncemi yazmak istiyorum. 7 eylül cumartesi günü Hasan Cemal daha önce emekli Amiral Atilla Kıyat’ın bir TV programında söyledikleri üstüne, daha doğrusu onun söylediklerini aktaran bir yazı yayımladı. Ben de rastlantıyla, arabada giderken Kıyat’ın bu konuşmasını dinlemiş ve çok önemli bulmuştum. Bundan birkaç gün önce de, Mehmet Baransu’nun Taraf’ta, tutuklu subayların aileleriyle evlerinde görüşmesini anlattığı yazı ilgimi çekmişti. Yani, son analizde, bu ülkede Silâhlı Kuvvetler’in siyaset içinde yeri, sivil toplumla ve onun siyasi temsilcileriyle, toplumda varolan ideolojilerle ilişkileri sorununa, bütün bunların geleceği sorununa gelmek istiyorum.
Şu sırada devam eden yargılama bu sorunu keskinleştiriyor. Ama elbette sorun yargılamadan önce de vardı ve bu sorun varken Türkiye’nin çağdaş dünyanın saygıdeğer bir parçası olması da mümkün değildi.
Yıllar önce Almanya’da Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne katılmasının tartışıldığı bir toplantıdaydım. Yaşlıca bir Alman gazeteci, “Lafı dolandırmayalım” dedi, “bu ‘askerî demokrasi’nizle devam ederek, dünyanın neresinde yer alacağınızı sanıyorsunuz?”
Bu askerî demokrasi bugün hâlâ bu toplumda çok kişi ve kurumu rahatsız etmiyor. Geçtiğimiz yıllarda askerî vesayetin nasıl cansiperane savunulduğunu gördük. Ama TC sınırından dışarı çıkınca o gazetecinin sorusu ile karşılaşıyorduk. Evet, soru ve sorun buydu.
Şimdi çok şey değişti. Hasan Cemal TSK’nın yeni konumu için “bazı bakımlardan acıklı” demiş. Doğru.
Bu ülkenin sağlıklı bir hayata kavuşması için Ordu’sunun –en harbi deyimle– “haddini bilmesi” bir zorunluluk haline gelmişti. Bu tamam da, bir toplumun kendi Ordu’sunu cezaya koyması, “Git, köşede arkanı dön, öyle dur” demesi de normal bir şey değildir; sağlıklı bir gelecek için güven veren bir durum da değildir.
Bu işler, “Ergenekon” gibi bir suç örgütünü aşıp genişledikçe, hem doğru bir yola girmiş oluyoruz, hem de bu “doğruluk” endişe veriyor. Tutuklanan, yargılanan insanlar son kertede bazı bireyler; ama asıl yargıladığımız şey bireysel değil. Bütün bir zihniyeti yargılıyoruz aslında. Bunca insanın böylesine fütursuzca “nasıl darbe yapalım?” diye konuşturan bir ideoloji ve bir uygulama var bu ülkede. Ne zaman başlamış, diye sorarsanız gerilere gidebildiğiniz kadar gidin. Bütün modernleşme tarihini kapsıyor. Yargılanması gereken de, bütün bu geçmiş.
Bu cephe, bu süreçte, “en iyi savunma saldırıdır” taktiğini tercih etti. Kimse, “Evet, yaptım, çünkü...” diye konuşmuyor. Klasik “iftira”, “komplo” teraneleri, “Harbiye Marşı” falan filan. Bunlarla bu iş temizlenmez. Demek ki gene, hâlâ, her şey eskisi gibi olsun istiyor, ayak diriyorlar.
Dolayısıyla, bu ortamda, Atilla Kıyat’ın söylediği sözler veya bazı tutuklu subay ailelerinin düşman gibi görmeleri öğütlenen gazetecileri evlerine çaya çağırmaları bana anlamlı ve ilginç geliyor.
Çünkü sonunda konuşur, anlaşır hale gelmemiz gerekiyor. “Anlaşır” derken hepimiz aynı fikirde olalım diye bir derdim yok elbette. Bu zaten istenir bir şey değil. Ama bir şeye “masa” denmişse onun masa olduğunu, “sandalye” denmişse sandalye olduğunu anlayalım.
En önemlisi bu toplumu buralara getiren zihniyetin ne olduğunu anlayalım. Kiminiz buna hak verebilirsiniz; “bu koşullarda başka ne olabilirdi” sorusu büsbütün yersiz bir soru değil. Ama en azından, geleceğin belirleyici ilkelerini bu zihniyetten türetmenin yanlış olduğu konusunda anlaşalım.
Bugün (pazartesi) bizim gazetede Namık Çınar da aynı mantığı dile getiriyor. Darbe üstüne toplantı yapmak, bu geleneğin sonucunda, “rutin” bir iş haline gelmiş. Düzenleyen de, katılan da, normal görev çerçevesinde yapıyor bunu. “Niye katıldın?” “Orada ne söyledin?” hesabından önce, bu geleneği ortadan kaldırmak konusunda anlaşalım. Ama, sahiden anlaşalım.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
9.06.2025
23.05.2025
21.05.2025
12.05.2025
5.05.2025
22.04.2025
31.03.2025
17.03.2025
10.03.2025
7.03.2025