Mustafa Karaalioğlu
Büyük meselelerimizi çözmek konusunda becerimizin zayıf olduğu malum… İster tek parti ister çok parti olsun, ister koalisyon ister tek başına iktidar dönemleri fark etmiyor; Türkiye canını yakan bütün büyük problemlerde çözüme ulaşma kaabiliyeti sergileyemiyor. Eğitimden kültüre, Kürt meselesinden devlet-toplum ilişkileri çatışmasına kadar bir dizi ünitede aynı açmazı yaşıyoruz.
***
Hemen herkesin üzerinde mutabık olduğu ama hiçbirinin neticelendirilemediği meseleler uzun bir liste olur.
Ortak fayda anlayışına sahip olamama, yani bir meseleden beslenen kesimlerin diğerlerinin ızdırabına duyarsız kalması gibi dermansız bir hastalıkla yaşıyoruz. Dinler arasında, etnik yapılar arasında, kültürler arasında ve elbette fikirler arasında bu ötekini tanımazlık hali hüküm sürmektedir. AK Parti tecrübesini ayrıcalıklı kılan bu farklılıklara ve ötekileştirmeye itirazıydı. Şimdi yine AK Parti’ye yönelik kritiklerin kaynağında da bu istikametteki beklentiler vardır.
Büyük problemlerin üstesinden gelmenin en kolay ve kestirme yolu siyasetin adım atmasıdır. Nitekim, askeri vesayetin kaldırılması ve mesela dindarların devletle ilişkilerinin makul bir çerçeveye oturması bu sayede mümkün olabildi. Bazen hızlı adımlarla bazen bir sistematik dahilinde bu yollar aşılabildi. Siyasal liderlik isterse toplumsal destek üretilebiliyor ve engeller aşılabiliyor.
Ancak, hem siyaseti istemeye zorlamak hem de toplumu büyük meseleleri düşünmeye sevketmek sadece “politik” bir mesai değildir. Madem ülke bazı konuların üstesinden gelemiyor ve böyle olduğu için de ağır maliyetler üstleniyor, o zaman daha fazla düşünce üretmek şarttır. İyi bir demokrasi, bağımsız bir yargı, dünyalı bir eğitim sistemi, üretken bir kültür atmosferi için olduğu kadar, Kürt meselesinden başlayarak bütün can yakıcı dosyalara kadar her sahada cesur fikirlere ihtiyaç vardır. Sadece siyaset ve kültür değil, sıklıkla felaketi hissettiren deprem gerçeğine karşı insanı koruyacak önlemleri almak için de fikir lazımdır.
Yüklerinden, ağırlıklarından arınmış bir ülkenin huzuru ve geleceğe dair güveninden daha değerli bir sermaye olamaz. Her ne kadar, türlü meşakkatlerle dağın tepesine kadar taşınmış Sisifos kayası birkaç kez aşağı yuvarlanmış olsa da yeniden yukarı taşımak kimsenin gözünde büyümemelidir.
Fikir ve fikrin ifadesi için en uygun zamanlardan geçtiğimiz söylenemez ama “fikir” bilhassa böyle zamanlar için mana ve ehemniyet arzeder. Siyasetin, bürokrasinin, iş dünyasının, sivil örgütlerin ve en başta da toplumun zenginleşmesi için başka da yol yoktur. Tartışmak, araştırmak, yazmak, konuşmak, karşıdakini anlamak zaman kaybı değildir.
***
Bir farklı sözün, bir yaratıcı cümlenin yahut sıradışı bir bakış açısının ülkeye değer katabileceği bir atmosferde yaşıyoruz. Nefes alıp verebilen düşünce; iri kayalar gibi ülkenin önünde duran meseleleri hiç olmazsa yerinden kıpırdatmak için bir maniveladır.
Büyük meselelerle yaşamaya alışmak demek hayat kalitesinden, huzurdan, bireyin kendisine olan saygısından ve en nihayet ülkenin marka değerinden vazgeçmek demektir. Kaliteli bir hayat da ancak kalitesi yüksek, cesaret sahibi bir fikir mesaisiyle mümkündür.
Bu basit ama değişmez kuralın hepimize mesuliyet yüklediğini akıldan çıkarmayalım.
Yazarlar
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları







































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
22.12.2025
20.12.2025
13.12.2025
8.12.2025
1.12.2025
27.11.2025
24.11.2025
22.11.2025
17.11.2025
15.11.2025