Mustafa Karaalioğlu

Mustafa Karaalioğlu
Mustafa Karaalioğlu
Karar gazetesi Tüm Yazıları
Çözüm sürecinin CHP’si daha merkezde
15.11.2025
66

Önceki sabah gazetede misafirimiz olan CHP Lideri Özgül Özel, birçok önemli sözler söyledi. Özel siyasetin gündemine fazlasıyla hakim ve sözlerinin nereye gittiğini iyi bilen bir politikacı. Bunu not edelim.

“Çözüm süreci” konusunda söyledikleri de süreci doğru okuduğunu gösteriyor. Özel, şu anda gelinen aşamanın bile çok önemli olduğunu düşünüyor ve özellikle aşırılıklar arasındaki gerilimin azalması açısından bunun kalıcı ve önemli etkileri olacağına inanıyor. Doğru… Çözüm sürecinde temponun düşüklüğü dikkat çekici olsa da sürecin çözüme giden yolda ilerlemesi kazanımdır. Gelinen nokta en azından bazı önyargıları yıktı.

CHP Lideri, “AK Parti siyasette konfor alanı yaratıyor. Oslo görüşmelerini devlete, duble yolları kendine yazıyor. Bu süreçte duble yolu yapanların İmralı ziyaretini de yapmasını bekliyoruz” diyerek bir yandan mealen “Hele bir iktidarın tutumunu görelim” diyerek onları sorumluluğa davet ediyor; öte yandan Meclis heyetinin İmralı ziyareti fikrine karşı bir tutum da sergilemiyor. CHP başından beri çözümü yaralayacak, yavaşlatacak ya da imkansızlaştıracak bir hamleden özenle kaçınıyor. Ancak, önden koşup AK Parti’nin alması gereken sorumlulukları sırtlamak gibi bir yol da izlemiyor.

Özel’den anlaşılan sürecin akamete uğraması halinde bunun ülke için büyük kayıp olacağıdır. Bunula birlikte, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın çözümün sandığa yansımasının hangi istikamette olacağını kestiremediğini ve kararsızlığını gördüğü için de sakin duruyor. Neticede çözüm iktidarın arzusu ve risk alabilme gücüne bağlı olarak gelişeceği için bir noktada Erdoğan’ı bekliyor. Zaten, CHP’ye yönelik ardı arkası kesilmeyen operasyonlar, gözaltılar, hapisler ve hergün yeni bir formda ortaya çıkan baskılar devam ederken daha fazlası siyaseten mümkün de değildir.

CHP’nin yaşamakta olduğu siyasi/yargısal saldırılara rağmen küsmeden sürece destek vermeye devam etmesi bu açıdan “merkez parti yönelimi”ne de uygundur. Bilhassa, ülkenin büyük ve derinleşmiş sorunlarında çözümün öncüsü veya parçası olmak merkez partilerin sorumluluğudur. Yeni CHP de bu yolda ilerlemekle doğrusunu yapıyor. Savunma sanayiindeki yatırımları sahiplenmesi de öyle. Gelecek dönemdeki Meclis Grubu’nda başörtülü milletvekili olacağını ilan etmesi de…

Olağanüstü gerilim ortamına rağmen bazı tabular yıkılabiliyor, doğru ve mantıklı şeyler yapılıyor. Elbette en başta da çözüm sürecine verilen destek…

Siyasi rekabet centilmenlik dışında ve hatta vahşi şekilde seyrediyor olsa da ana muhalefet partisinin küsmeden bu temel meselede elini taşın altına koyması değerlidir. Seçim öncesinde, “Bunlar iktidara gelirse Apo’yu serbest bırakacaklar” diye suçlanan, montaj videolarla kara kampanyaya maruz kalan, birçok belediye başkanı Kent Uzlaşısı bahanesiyle hala hapiste olan bir partinin süreç karşısında gösterdiği olgunluğun kıymeti bilinmelidir. CHP sürecin karşısında dursaydı, Cumhur İttifakı’nın girişimi yine mümkün olurdu ama bugünkü noktaya gelmesi kesinlikle zor olurdu.

Cumhurbaşkanı’nın ana muhalefetin verdiği desteğin gücüyle daha cesur davranması gerekiyor. Çünkü, iktidarın kararsızlık göstermesi veya yavaşlaması toplumda sürece dair güveni zedeliyor.

Biraz tempo lazım…

Dosyanın kapağı açılalı bir yılı geçti ve bazı adımlar beklenenden çok yavaş atılıyor, bazıları ise hiç atılamıyor. Böylesi çatışma çözümü süreçlerinin kırılganlığı meşhurdur. Türkiye de bunu daha önce iki kez yaşadı. Başta kanuni düzenlemeler ve İmralı heyeti meseleleri olmak üzere masada ne varsa hepsine hız vermenin zamanı gelmiştir.

Türkiye’nin gereğinden çok fazla süredir taşıdığı bu ağır yükten kurtulmak için CHP de iktidarın kararsız kaldığı anlarda cesaretlendirici veya en azından hatırlatıcı olmayı daha fazla düşünmelidir.

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yazarlar